Birçok engeli aşabiliriz ancak...

A -
A +
Her işin başlangıç noktası düşüncedir. Düşünmeden, hayal etmeden, projelendirmeden ürün geliştirilemez. "Göç yolda düzülür" mantığı sadece kaynak israfına yol açar.
Evinizdeki 50 kadar eşyaya yakından bakınız. En basit görünen muslukta bile bir yığın proje, patent, kalıp, bilgi, emek vardır. Dişliler, vida yolları, conta, somun, vana... Bunların her biri ayrı bir düşünce, emek ve enerji içerir.
Son 200 yıldaki 100 bin kadar buluşun, patentin, inovasyonun, projenin hangisinde varız?
Okumadan, yazmadan, kısa vadeli yaklaşımlarla başarıya ulaşamıyoruz.
TSE, CE, ISO, AR-GE, 5S, KAIZEN, SIGMA, TOPLAM KALİTE, SWOT ANALİZİ, İSG, ENDÜSTRİ 4.0, STEM kavramları sizin düşünce havuzunuzda yoksa 21. yüzyılda da 2000 kilo soğan satıp 100 gramlık bir telefon satın almaya devam edeceksiniz.
70-80 yıllık ömründe bir tek dişe dokunur makalesi, projesi, kitabı, önerisi, söylemi olmayan insanların bilimden, teknolojiden bahsetmesi bizde normal karşılanıyor.
Sınavlarda kutu işaretleyip yüksek puan almış olanlarının çoğunun da ülkeye bir çivi çaktığı görülmez. Sadece kibir, çalışmadan yaşama ilkesi öndedir...
Çok çok yetenekli olanlar da ilk fırsatta yüksek maaş veren yabancı bir ülkeye kapağı atma peşindedir...
2018 yılı itibariyle 25 bin kadar insanımız yabancı ülkelerin paralı üniversitelerinde okuyor. Bunlardan, doğdukları topraklarda üretime katkı sunacakların sayısı üçü beşi geçmeyecektir.
Önemli-değerli tartısını doğru yapabilsek birçok engeli aşabileceğiz. Ancak bu da "fikir" ile alakalı bir durumdur.
             Ali Özdemir
 
 
ŞİİR
 
                SAHURDA
 
Sabah karanlığında tan açarken dağları,
Rabbime ulaşıyor cümle gönül bağları,
Bu koskoca dünyada İslamiyet ağları,
Şeytanları tutuyor çelik bir kafes gibi.
 
İçilen her yudum su, yenilen her bir lokma,
Niyetler içeriyor Rabbe doğru bir akma.
Gözlerdeki uykular silinirken bırakma,
Bir çağlayan olur da doldurur nefes gibi.
 
Pencere camlarından süzülen her bir ışık,
Sofraları anlatır bardak, çatal ve kaşık,
Nefesler de ruhlar da bu ulvi sese âşık,
Allah’ına yönelmiş sonsuz bir heves gibi.
 
Sofraların sonunda avuç avuç dualar,
İnsanı ulviyetin makamlarına salar.
Hak için kurulmuştur taamlarla masalar,
Duyarız kurtuluşu ulvîleşen ses gibi.
 
                      H. Hilmi Levent/Tarsus
 
GÜZEL SÖZ
 
Sadaka sahibi kimse mahşer günü hesabı bitene kadar sadakasının gölgesindedir. (Hadis-i şerif)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.