Çanakkale Yiğidi Seyit Onbaşı

Seyit Onbaşı Balıkesir’in Çamlık köyündendir. Eylül 1889 tarihinde doğdu. Babasının adı Abdurrahman, annesi ve hanımının adı Emine’dir. Edremitli Seyit 1912 yılında Balkan Savaşları’na katılmıştır. Edremitli Seyit daha sonra 1915 yılında Çanakkale Savaşı’nda topçu askeri olarak görev almıştır.

Düşman gemilerinden Elizabeth, Rumeli Mecidiye Tabyasına çok ağır bir hasar vermişti. Rumeli Mecidiye Tabyasında neredeyse tüm askerler şehit olmuştu. Ama Elizabeth de mayınlara çarpmıştı. Bir diğer düşman gemisi Ocean, Elizabeth gemisine yardıma geliyordu. Rumeli Mecidiye Tabyasında sadece bir top sağlamdı. Onun da mermi kaldırma vinci bozulmuştu. Edremitli Seyit, kolundan yaralı olan Niğdeli Ali’nin yardımıyla 215 okkalık (276 kilogramlık) mermiyi 3 kez kaldırdı. Edremitli Seyit ilk atışında Ocean’ı vuramadı. İkinci atışında mermi Ocean’ın arkasında sulara gömüldü. Edremitli Seyit üçüncü atışını yapmadan önce duasını okudu. “Bismillah” diyerek topu ateşledi. Ocean’ı dümen tertibatından vurmuştu. Şimdi koskoca savaş gemisi suda dönüp duruyordu. O sırada bir patlama daha duyuldu. Ocean mayınlara çarpmıştı. Batmaya başlıyordu. Bu olaydan sonra Cevat Paşa Edremitli Seyit’i Onbaşılık rütbesine terfi ettirdi. Seyit Onbaşı 1918 yılının Aralık ayında terhis edildi.

Seyit Onbaşı evde coşkuyla karşılandı. Seyit Onbaşı anne ve babasıyla hasret giderirken hanımı Emine içeriden bir çocukla geldi. Uykusundan uyandırılmış olan bu küçük çocuk Seyit Onbaşı’nın kızı idi. Bu küçük çocuğun adı Ayşe idi. Ayşe, Seyit Onbaşı askerdeyken dünyaya gelmiş ve babasını daha hiç tanımıyordu. Ninesi Ayşe’yi Seyit Onbaşı’nın kucağına verdi.

Seyit Onbaşı askerden geldikten sonra odunculuk yapmaya başlamıştı. Seyit Onbaşı 1939 yılında hayata gözlerini yumdu.

 

 

 

 

Nice yıllar oldu senden ayrıldım

Özlüyorum seni Melendiz Dağı

Duman olup baş ucundan sıyrıldım

Özlüyorum seni Melendiz Dağı

 

Farışların kanatlanıp uçtu mu?

Üç hoyuktan sık taşlara geçti mi?

Köşker pınarından bir su içti mi?

Özlüyorum seni Melendiz Dağı

 

Gülpündüler güllerini açtı mı?

Menekşeler rayihasın saçtı mı?

Çobanların yaylasına göçtü mü?

Özlüyorum seni Melendiz Dağı

 

Üç Hoyukta konaklayıp kalsaydım

Dört bir yana hak selamın salsaydım

Elbizin köşeden mantar bulsaydım

Özlüyorum seni Melendiz Dağı

 

Hasipoğlu fazla yazma kızarlar

Bir gün olur mezarını kazarlar

Başucuna hece taşın yazarlar

Özlüyorum seni Melendiz Dağı