GÜZEL SÖZ

A -
A +
Kızdığı zaman sırrı ifşa edenler, aşağı kimselerdir. (Zünnûn-i Mısrî “rahmetullahi aleyh”)
 
 
 
Bir camiden daha fazlası...
 
Süleymaniye Câmii, ''Muhteşem Süleyman'' denilen Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği ile Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Şeyhülislâm Ebussuûd Efendinin temele ilk harcı koymasıyla başlanılan Câmi 7 senede 7 Haziran 1557 yılında tamamlanmıştır. 3420 metrekarelik bir alana kurulan muhteşem mabedin uzunluğu 37,5, genişliği 59 metre olup câmide 10.000 kişi rahatlıkla ibadet edebilmektedir.
Dört tane minaresi, padişahın İstanbul'un fethinden sonra 4. hükümdar olduğunu, minarelerin şerefelerinin sayısı da 10 adet olup kendisinin 10. padişah olduğunun nişanesidir.
Câmi hâlen İstanbul'daki en sağlam binalardandır. Yapının genel görünümü gösterişli ve genişçedir. Zemin olarak da yüksek bir alanda bulunur. Oldukça sade olan dış görünümü, son derece güzel ve etkili hatları ile bulunduğu yerin güzelliğini tamamlar. Câminin içinde dört büyük sütun vardır. Bu sütunlardan biri İskenderiye'den, biri de Lübnan'daki Balbek Mabedinden getirilmiştir. İkisi de İstanbul'da hazırlanmıştır.
Süleymaniye Camii’nin Külliyesi; yani yan yapıları; İslâmî ilimlerin öğretildiği bir okul,  4 yüksekokul (medrese), bir lise, bir tıp okulu, bir ilköğretim okulu, bir aşevi ve öğrenciler için hastane, bir hamam ve bir akıl hastanesi, büyük bir kervansaray ve Kanuni Sultan Süleyman ile hanımı Hürrem Sultanın türbelerinden meydana gelir.
Kanuni Sultan Süleyman, Süleymaniye Külliyesi’nin hizmetine 175 kişilik konusunda uzman bir kadro atamıştı. Bunlar; câmide çeşitli görevleri bulunan imam, müezzin, cüzhân; salevât, tehlîl, Yasîn, Tebâreke, Amme sureleri okuyucuları, 41 güzel sesli hâfız, vaiz, nâsih, hatip, devirhân, muarrif, kandilci, buhurcu, kapıcı, muvakkit gibi görevlilerden oluşmaktaydı. Emeği geçenlerden Allah razı olsun…
         ''Zeynep''
 
 
 
 
ŞİİR
 
           Şükürler Yaradana
 
Büyüklerle tanışmak nasip oldu bana,
Ne mutlu bana, şükürler Yaradana,
Nasip  olur mu görmek onu ileride bir daha,
Ne mutlu bana, şükürler Yaradana.
 
Aydınlık yolu o gösterdi bana,
Karanlıktan çekip aldı aydınlığa attı,
Anlıyorum ne güzel nasip bana,
Ne mutlu bana şükürler Yaradana.
 
Dinimi, güzellikleri hep ondan öğrendim,
Yaratılan her şeyi ben ondan sonra sevdim,
İbadetlerime ondan sonra başladım,
Ne mutlu bana, şükürler Yaradana.
 
Bana onu anlatan, bana onu tanıtan,
Beni doğru yola kavuşturan,
Bana onu sevdiren ve saydıran,
Bu arada canım babamdan Allah razı olsun.
 
                                        Mücahit Demirci
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.