Kızılelma neresidir bilen var mı? –1-

A -
A +
Hikâye meşhurdur. Kanuni Sultan Süleyman "Kızılelma’ya, Kızılelma’ya!" naralarını duyunca paşalarını toplar ve  “Kızılelma neresidir, bilen var mı?” diye sorar. Fakat aldığı hiçbir cevap kendisini tatmin etmez. Sonunda İskender Paşa’ya, ordunun içine girerek "Kızılelma’ya" diye bağıran askerlerden üçünü otağına getirmesini emreder.
Padişah birinci askere sorar:
"Kızılelma, Kızılelma’’ dersin, neresidir burası?"
-Herkes bağırır padişahım, ben de bağırdım."
Padişah tekrar sorar:
-Niye bağırdığını sormam, Kızılelma neresidir, onu söyle!
Asker, tereddütsüz cevap verir:
-Padişahımızın bizi götüreceği yerdir!
-Orası neresidir?
-Padişahımız bilir!
Padişah ikinci kişiye sorar. Aldığı cevap:
"Önümüze düşüp, bizi götüreceğiniz yerdir padişahım!”
-Orası neresidir?
-Padişahımız bilir.
Üçüncü askerin verdiği cevap:
-Atınızın gittiği yerdir sultanım!
-Orası neresi?
-Neresi olduğunu ancak padişahım bilir.
Üçünün cevabında da aynıdır ve padişah bu cevaplardan çok memnun olarak, her birine birer kese altın verir. Sonra da: ‘’Kızılelma, Hakk'ın beni göndereceği yerdir!’’ der.
Bu cihangir padişah, zaman zaman kışlaları ziyaret eder, askerlerin şerbetini içer ve o bardağı altın doldurur ayrılırken de “Kızılelma’da buluşuruz” derdi.
 
 
ŞİİR
 
Hatırladım
 
Sonu gözükmez bu cefalı yolun
Ölüm başlangıç, belki hazin sonun
Geç hatırladım.
 
Dinlemez feryadımı hiç kimseler
Çare bulamadı fani nefesler
Baki olmasa bitmez ki şu keder
Güç hatırladım.
 
Mürekkep oldu dert, ağlar derinden
Kalem kim için yazdı, kaç deminden
Kâğıda anlatmak zor oldu, ancak
Gönül ümit mi bekledi faniden?
Sus, hatırladım.
 
Ne dolup da ne yazar genç yürek
Aşkı sır bilene çöller ne gerek
Aklımdan gitmez oldu gül cemalin
Bir defa görsem bir ömür yeterdin
Bilsen nedir, ölmeden evvel ölmek
Ben hatırladım.
 
Süleyman Metehan Menteş
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MAKÛS: Sıfat olarak cümlede yer alan bu kelimenin anlamı “baş aşağı getirilmiş”, “ters döndürülmüş” anlamındadır. Mecaz olarak da “kötü ve uğursuz” olarak kullanılır.
 
BİLAHARE: Cümlede zarf olarak kullanılan bu kelimenin anlamı sonra, sonradan, daha sonra, sonraları demektir. Bir fiil, bir eylem bir işten sonra yapılacak olan veya yapılmış olanı anlatmak için kullanılmakta olup hukuk literatüründe hâlen sıkça kullanılmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.