Optiğin ham maddesi CR 39’un hikâyesi

A -
A +
 
İkinci dünya savaşının başladığı yıllarda plastik sanayi zaten iyi bir durumdaydı. Polyestrene resinler 1937'den itibaren ticari olarak üretiliyordu. Naylon ve yüksek performanslı plastik ham maddeleri de 1930’lu yılların bilinen ürünleriydi. Savaşın başlamasıyla ittifak ve ihtilaf devletleri doğal ham madde sıkıntısı çekmeye başladılar. Plastik sanayi ihtiyaç duyulan ham maddelerin yerine kullanılabilen çok zengin bir kaynak hâlini aldı. Ve bu durum plastik sanayini yeni plastik ürünler üretmeye zorladı.
1965’e kadar bilinen adı “Pittsburgh Plate Glass" bugünkü adı “PPG” olan firma, düşük basınçta thermofiksaj (yani ısı ile sertleşen) materyal üretiminin bir yolunu araştırmaya başladı.
CR 39 monomerinin sanayide ilk kullanımı fiberglass içerikli formülü B-17 bombardıman uçaklarının kalıplanmış yakıt depolarının üretiminde kullanılmıştır.
Savaşın 1945'te bitmesiyle ABD hükûmetinin yaptığı bütün kontratlar iptal edildi ve Barberton fabrikası yaklaşık 20 ton “CR 39” ham maddesi elinde kaldı ve bu, firma için önemli bir miktardı. Ve bu olay firmayı özel sektörün kullanımına uygun hâle getirme amaçlı çalışmalar sonucu bir katalizör buldular.
1960'lı yıllara kadar “CR 39” düz plakalar hâlinde satılıyordu ve bunlar da genelde güvenlik maskelerinde, güvenlik gözlüklerinde, gaz maskelerinde kullanılıyordu. Savaş sonrası yıllarda diğer bir kullanım sahası ise endüstriyel makinelerde, vinçlerin pencerelerinde vs. olmuştur.
1975'e gelene kadar optik endüstrisi “CR 39” monomerini dökmesini, kesmesini, parlatmasını, aşındırmasını öğrenmiş oldu.
Şüphesiz günümüzde CR 39 optik endüstrisinde en yoğun olarak kullanılan ham maddedir. Kimyevi sağlamlığı, mineral cama karşı 48% daha hafif olması, ham madde olarak likit (akışkan) formda olup cam kalıplara istenilen şekilde dökülebilmesi, işleme, renklendirme ve kaplama uygulamalarındaki sağladığı avantajlar CR 39 ham maddesini optik sanayinde lider duruma getirmiştir. [Kaynak: Joseph L. Bruneni “LOOKING BACK, an illustrated history of the American Ophthalmic Industry]
Mineral cam ve organik camın özeliklerini taşıyan yeni bir cam keşfedilene kadar bu alanda çalışma ve araştırmalar sürecektir.
           Taylan Küçüker-Eczacı Gözlükçü
 
 
 
ŞİİR
 
              Görürsün
 
Yetimin mazlumun ahını alma!
Dizüstü çökersin, bekle görürsün!
Seni bir gören var, duyarsız olma;
Günahı günaha ekler görürsün.
 
Dünya yalan olduğunu bilmezsin,
Bir garibin hatırını sormazsın,
Ölüp gidenlerden ibret almazsın,
Eline geçeni sakla görürsün.
 
Gören yok mu çalıp çırptıklarını?
Servetine servet kattıklarını,
Bir yazan var bütün yaptıklarını,
Eski hesapları yokla görürsün.
 
Hak nizam terazi bir gün kurulur.
Kimden aldın kime sattın sorulur.
En kısa zamanda hesap görülür,
Ahirete göçü yükle görürsün.
 
Garibanı meclisinden kovarsın,
Af buyurun küfür eder söversin,
Sen gönül kırmayı ne çok seversin,
İnsanı kalbinden okla görürsün.
 
          Bayburtlu Mithat İnci
 
TEKNOLOJİK KELİMELER
 
USB: Bilgisayar kullananlar “flash bellek” veya “taşınabilir bellek” olarak da söylerler. USB taşınabilir bilgisayar hafızası ilk önce 1996'da ortaya çıkarılmıştı. Amacı yine aynıydı; veri aktarmak için kullanılmıştı. USB’nin açılımı da İngilizce olarak “Universal Serial Bus” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta olup anlamı “Evrensel seri veri yolu” anlamına gelmekteydi. Sembolü de üçe ayrılan bir hat idi ve her bir hattın ucunda daire, ok ve kareden oluşan üç farklı şekil vardı. Öte yandan bu sembol Yunan mitolojisindeki "denizler tanrısı" Poseidon'un üç dişli mızrağına da bir göndermeydi. Mızrağın her bir dişinin ucundaki farklı işaret ise USB teknolojisinin farklı cihazları birbirine bağlayabilme özelliğini simgeliyordu.
 
ATASÖZÜ
 
"Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar.” Fakir olanın eline geçen imkân fazla değildir...
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.