Hissedebilmek…

A -
A +
Anlamak anne ise hissetmek öksüz çocuk gibidir.
Gözleri görmeyen bir çocuk, sokakta oturuyormuş. Önündeki büyükçe bir kâğıt üzerinde şu yazıyormuş:
"Ben körüm! Lütfen yardım edin!"
O sırada, oradan geçmekte olan bir adam, biraz bozuk parayı yere bırakmış. Tam gidecekken durmuş ve çocuğun önündeki kâğıda bir şeyler yazmış. Kâğıdı tekrar herkesin okuyacağı şekilde bırakıp gitmiş. Kısa bir süre içinde çocuğun önünde daha fazla para birikmeye başlamış.
Öğleden sonra kâğıttaki yazıyı değiştiren adam, geri gelmiş. Çocuk adamın yürüyüşünden ve sesinden onu tanımış:
-Siz, sabah yazımı değiştiren kişisiniz değil mi? Siz gittikten sonra çok para toplandı. Söyler misiniz ne yazdınız oraya?
Adam gülümsemiş:
-Sadece, senin söylediğini farklı bir şekilde yazdım, o kadar!
Ne mi yazıyormuş kâğıtta?
''Bugün harika bir gün ve ben onu göremiyorum...”
Tabii ki her iki yazı da okuyanlara çocuğun kör olduğunu söylüyor. İlk yazıyı insanlar ''anlıyor''lar ama ikinci yazı, insanlara kör olmadıkları için ne kadar büyük nimet içinde olduklarını ''hissettiriyor''.
Hissetmek, anlamanın öksüz çocuğu gibidir. O öksüzün elinden tutun lütfen…
Bu konuda Necip Fazıl Kısakürek’in Reis Bey adlı piyesini de tavsiye ederim. Orada da kalpsiz hissiz bir Reis Beyin ruh hâli anlatılmaktadır… Hiç kimseye merhamet göstermeyen, hiç kimseye prosedürün dışında inanmayan ve herkesi her şeyi iki kere iki dört zaviyesinden gören bir mahkeme hâkiminin, yaptığı bir yargılamada idam cezası verip sonra buradaki büyük yanlışı gördükten sonra yüzde yüz değişip şefkat ve merhamet numunesi olması anlatılmaktadır.
Orada mahkûmun hâkime söylediği söz ibretliktir:
“Etmeyin reis bey, siz ağlayamazsınız! Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!”
        Rıdvan Üzel
 
 
 
ŞİİR
 
                Asla unutma!
 
İstenmediğin yerde hiç bulunma
Saygısızlığa sakın ha göz yumma
Huzur bulamıyorsan bırak zorlama
Her iyiliğin bir gün imtihanı olacağını
Asla unutma!
 
Dedikodulara fitnelere kulak asma
Yüzüne her güleni dostun sanma
Haddini bil bilmeyeni ciddiye alma
Sevdiklerinden darbe yenileceğini
Asla unutma!
 
Fakirsen zenginlerle çok dolaşma
Zenginsen fakiri sofrandan ayırma
Nazargâh-ı ilahidir kalp incitme kırma
Bütün sıkıntıların zamanla aşılacağını
Asla unutma!
 
Cesur ve metin ol kimseden korkma
Doğru yoldan zorluklar görüp ayrılma
Fırtınalara kanıp bir kenara savrulma
Kökleri güçlü olanın galip çıkacağını
Asla unutma!
 
Tefekkür et atalarını aklından çıkarma
Her canlının bir gün öleceğini unutma
Dünyanın geçici maceralarına atılma
Ne miras bırakırsan onun kalacağını
Asla unutma!
                                             M. S. T.
 
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
YİN YANG DENGESİ: Vücuttaki “yin” ve “yang” dengesi hiç mi bozulmaz? Sağlıkta amaç “yin” ve “yang” dengesinin hiç bozulmamasıdır. Tıpkı hiç aksamadan devridaim eden gece ve gündüz gibi... Çünkü “yin” ve “yang” dengesi hayatı oluşturan bir dengedir. Eğer bu iki enerji akımı vücudumuzda dengeli bir şekilde devridaim ediyorsa, organlarımız tüm fonksiyonlarını normal olarak yerine getirir. Eğer bir şekilde müdahale edilerek veya belirli etkenler sebebiyle (örneğin vurma çarpma, kaza, kimyasal katkı maddeleri vs. ile) zaman içinde “yin” ve “yang” dengesi bozulursa, hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Tedavi denilen müdahale ile bu dengenin normale çevrilemediği hâllerde de rahatsızlık sürüp gider. Enerji devridaimi bittiğinde de can bitmiş yok olmuş, bedenden çıkmış olur ki biz bu duruma ölüm diyoruz.
 
ATASÖZÜ
 
Bol bol yiyen bir gün olur bel bel bakar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.