Yabancı dil üzerine -1-

Eğitimde en üst noktada yer alan Finlandiya, Singapur, Güney Kore, İsveç, Almanya, İsviçre vb. gibi ülkeler, bireylerine İngilizcenin yanı sıra Çince, İspanyolca, Almanca, Rusça gibi dilleri de ustalıkla öğretebilmektedir.

İlkokul 4. sınıftan itibaren binlerce saat İngilizce dersi gören milyonlarca evladımız en basit makaleyi bile okumaktan aciz haldedir. Son 200-300 yıl içinde İngilizce öğretmek için savurduğumuz kaynaklarla yeni bir Türkiye inşa edebilirdik.

300 basit abullabut kelimeyle çevrilen toraman yarısı argo Amerikan filmlerini anlayanlar İngilizceyi öğrenmiş olduğunu sanmaktadır. Dil öğrenmek insana huzur, sağlık, bilgelik aşılar. Her bir yeni dil, yeni bir kültür deryasına dalmaktır.

İngilizceyi biraz kavrayan her insan Almanca, Fransızca, İtalyanca vb. gibi dilleri de hızlıca öğrenebilir.

Küresel çapta dil kitapları yayınlayanlar sürekli çok para kazanmak için önce10 civarı kur/modül/seviye/level uydurup, lisanı içinden çıkılmaz labirentlere çevirmişlerdir. Hâlbuki dil cümlelerden oluşan, 3 ayda kavranabilen bir olgudur. 3 ay, en cahil insana, günlük hayatta kullanılan 1000 cümleyi dinletin, konuşturun, yazdırın, mesele hallolacaktır.

Okuryazar bile olmayan insanlarımız, işçi olarak gittikleri ülkelerde, 6 ayda Almanca, Rusça gibi dilleri temel seviyede konuşur hâle geliyorlar. Dünyaya geldiğimizde okuryazar olmadığımız hâlde 5. yaşa ulaşınca meramımızı anlatır oluyoruz.

 

 

 

 

Yine efkârlandım gurbet elinde

Garip anam geldi gözüm önüne

Bir dokuma kuşak vardı belinde

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

'Dağ-tarla’ya her yıl arpa ekerdik

Saplarını kağnı ile çekerdik

Ağaçların kütüğünü sökerdik

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

Bize mesken Hacı Durmuş Dağları

Düşte gör mor sümbüllü bağları

Ben özledim yaşadığım çağları

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

Yoksulluk ki hemen tutmuş elinden

İncinmedi kimse onun dilinden

Hiç şikâyet etmez idi hâlinden

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

Şu dünyada doyasıya yemedi

Hiç kimseye hâlim şudur demedi

Saçlarında gördüm ışık demeti

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

Hep yürüdüm peşi sıra izinden

Ömür boyu hiç çıkmadım sözünden

Benim için yaşlar döktü gözünden

Garip anam geldi gözüm önüne.

 

Köy yerinde hiç durmadan çalıştı

Çile ona o çileye alıştı,

Bir gün geldi ölüm ile buluştu

Yaşlı anam geldi gözüm önüne.

 

 

 

 

Adrenal Yorgunluk vücutta enflamasyon ve dolayısıyla CRP yüksekliği yapar. Bu ise vücutta genel olarak harabiyet meydana getirdiği gibi damarlarda da harabiyet oluşturur. Bu süreklilik kolesterol yağlarının birikmesine ve sonuçta damar tıkanıklığına sebep olur. Damar tıkanıklığı ve bir müddet sonra ortaya çıkan damar sertliği ise iç kanama riskini meydana getirebilir. Bu durumdaki bir hasta, tahlil yaptırdığında ilk bakışta yüksek kolesterol doğru teşhisiyle tedaviye alınır ama aslında bu tedavi yangınla değil itfaiyeciyle uğraşmak gibidir.

Yani diyelim ki bir yerde bir yangın çıkıyor. İtfaiyeci hemen gelip yangına su sıkmaya başlıyor. Burada itfaiyecinin ne iş yaptığını bilmeyen bir kişi “acaba yangını itfaiyeci mi çıkardı?” sorusunu soruyor. Aslında doğru olan itfaiyecinin o yangını söndürmeye çalışıyor olmasıdır.