"Babam ne zaman ölecek anne?"

A -
A +
Allahü teâlâ, sevgililer sevgilisini göndermese dünya yaşanmaz olurdu. Düşünebiliyor musunuz, kendisine en büyük zulümleri reva gören müşriklere beddua etmesi istenince, "Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlardı" buyurmuştur. O (aleyhisselâm) hayatı boyunca yaşatmak için mücadele vermişti. Bu uğurda dünyanın en büyük zalimlerinin karşısına dikilmiş, onları önce insanlığa davet etmiş, insanlığa kasteden zalimlerle, bir avuç kahramanla cihat ederek, âdeta, destanlar yazmıştır. Barış zamanında çocuklara, kadınlara, yaşlılara, fakirlere, yetimlere sahip çıkmıştır.
Şimdi onun 1400 yıl önce dünyayı teşrifi vesilesiyle ümmetinden bir yetimin anekdotunu gazetemizin medar-ı iftiharlarından Osman Sağırlı Ağabeyin "Uzaktaki Yakınlarımız" isimli yazısından paylaşıyorum. Her yıl dünyanın 135 ülkesindeki 800 bin yetime yardım ulaştıran İHH'nın Filipinler temsilcisi Ömer Kesmen (Baba Ömer) anlatıyor:
"Filipinler’de bulunan yetimhanemizin karşısındaki sokakta evi olan bir hanım geldi ve; Beyefendi, yetimlere kol kanat gerdiğiniz için size minnettarız. Sakın söyleyeceklerimi yanlış anlamayın. Fakat sizin yüzünüzden çok zor günler geçiriyoruz. Dün oğlum ‘Babam ne zaman ölecek anne?' diye sordu. Babası ölünce, o da diğer çocuklar gibi oyunlar oynayabilecek, güzel elbiseler giyebilecekmiş' dedi. O hanımın anlattıkları karşısında ne diyeceğimi şaşırdım. O günden sonra babalı yetim çocukları da zaman zaman kampımızda ağırlıyoruz, parka girmelerine izin veriyoruz. Onlara da çeşitli sosyal yardımlarda bulunuyoruz...”
Bu mübarek günlerde yapılacak en güzel iş, "âlemlere rahmet olarak gönderilen, efendiler efendisinin hayatını okuyup çocuklarımıza da okutmak ve O’nu (aleyhissalatü vesselam) her işimizde örnek almak olmalı... Bu vesileyle cümle mümin kardeşlerimin "Mevlid-i Nebi Haftası"nı tebrik eder, halisane dualarını istirham ederim.
          İdris ispiroğlu
 
 
 
ŞİİR
 
       Hayal kahramanlarım
 
Can sıkıntısı sobeleyemez kimseyi
Kitabı açtığında görürsün her şeyi
 
Hansel ve Gratel kurtuluyor cadıdan
Cadı geliyor Rapunzelin saçlarının hakkından
 
Gece yarısı oluyor Sindirella endişeli
Acele etmeli ki, araba kabağa dönüşmemeli
 
Küçük Prens uzak çöllerde
Haydi sen de gel onunla birlikte
 
Sabırsızlanıyor senin için satırlar
Parlayan kalemleri kullanman için can atarlar
 
Senin için açılıyor kitaplar
Ne güzel öyküler masallar
 
Senin en iyi dostun kitaplarındır
İçindeki kahramanlar muhatabındır
                 Yasemin Abdullahoğlu
 
 
SAĞLIK OLSUN:
 
Akupunktur tedavi metodunun esası: Evrende her şey zıtlıklardan meydana gelmiştir. Örneğin gökyüzü, yeryüzüne karşı bir kutuptur. Gece gündüze karşı, sıcak soğuğa karşı... Güneş (sıcak) yukarıda, toprak (soğuk) aşağıdadır. Yeryüzü görünendir, hava görünmeyendir.
Artı ile eksi, elektriği oluştururken, kuraklık ve nemliliğin kutbu olur. En küçükten en büyüğe kadar kutuplaşma her cisim ve her varlıkta mevcuttur. Bu ise evrendeki hareketliliği ve değişimi sağlar. Gece gündüz bu sebeple meydana gelir.
Bu evrenin bir parçası olan insan da, yine iki zıttan ana ve babadan aldığı kalıtımsal enerji parçacığıyla var olur. Bu enerji hayatın da yegâne kaynağı oluyor. İnsan bu enerji sayesinde çevresindeki başka enerji formlarından yararlanıyor, gelişiyor büyüyor. Bu enerji eğer bir şekilde dış etkenle (çarpma-yaralanma-vurma vb.) müdahale olmazsa bir ömür sürüp gidiyor. Ölüm dediğimiz hâl ise enerjinin tükendiği an oluyor. İnsan da evrenin küçük bir parçası bir bireyidir. Yerden (yani topraktan) gıdasını, gökten havayı (yani solunumu) alarak yaşar. Bu iki zıt kutba Çin dilinde “yin” ve “yang” ismi veriliyor.
 
ATASÖZÜ
 
Az yiyen az uyur, çok yiyen güç uyur...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.