İnsan, amacı olandır...

A -
A +

-Senin amacın ne?

Karşımızdaki insanın bazı söz veya hareketini mahiyet (içerik) olarak anlayamadığımız zaman sorarız bu soruyu. Bu soru, o anki diyaloğu netleştirmek ve açığa kavuşturmak içindir. Bizim burada anlatmak istediğimiz “amaç” ise insanın bu hayatta kendine biçeceği rolü belirlemesi gerektiğini belirtmektir. Bu dünya bir tiyatro sahnesi ise ve bizler de bu sahnede bulunuyorsak, kesinlikle kendimize iyi bir rol kapmalıyız. Dünya sahnesinin figüranı olmak da vardır ama kendimize iyi bir rol kapmak ve bu rolün hakkını verebilmek için gayrette olmak başarılı insanın olmazsa olmazıdır. Kendine bir rol biçen ve rolünü benimseyen insan artık atacağı adımlarda, yapacağı görüşmelerde, gideceği mekânlarda, oturacağı meclislerde, okuyacağı kitaplarda, seyredeceği filmlerde, izleyeceği televizyon programlarında, gireceği internet sitelerinde kendisini rolüne hazırlamaktadır. Eğer politikacı olacaksa, siyasi bir yol haritası belirler ve o yolda gayret gösterir. Eğer ticaret yapacaksa ticari dünyada görüşmeler konuşmalar alışverişler yapar. Eğer ilim dünyasında olacaksa ilim meclislerinde görünür. Sanat dünyası ise sanatçılarla birlikte bulunur… Hangisini ele alırsanız alınız sorumluluk alan insanlardır. Ve bu insanlar ağzından çıkan her kelimenin ne anlama geleceğini hesap eder. Kendine ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini düşünür. Siz bunlardan herhangi birine “amacınız nedir?” diye sorsanız, size muhtemelen şöyle cevap verecektir: -Bugünkü amacım mı? Bu yılki amacım mı? Gelecekteki amacım mı? -Niye böyle cevap verirler? -Çünkü o kimselerin zaman dilimleri dahi planlanmıştır. Her hareketinde, her konuşmasında, her görüşmesinde amacına uygun olarak hareket ederler.       ŞİİR          Uğramaz olsun   Gülüm senin ile kavil edelim Ayrılık bizlere uğramaz olsun Nereye gidersek bile gidelim Ayrılık bizlere uğramaz olsun Keder yanımızda duramaz olsun   Hep mutlu olalım gülsün yüzümüz Sevgiyi anlatsın iki gözümüz Seviyorum demek olsun sözümüz Ayrılık bizlere uğramaz olsun Dertler yanımızda duramaz olsun   Mutlu olmak için geldik dünyaya Yeminler edelim ayrılmamaya Gönülden yalvarıp yüce Mevla’ya Ayrılık bizlere uğramaz olsun Keder yanımızda duramaz olsun   Seven Süleyman’ım kavlim bu benim Hep yanımda olsun candan sevenim Benden mutlu olsun gönül verenim Ayrılık bizlere uğramaz olsun Dertler yanımızda duramaz olsun       Süleyman Usta-Espiye/Giresun       ENTERESAN BİLGİLER   İsmail Fakirullah Türbesi: Söz konusu türbe bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda ve bir hol ile bir kuleden ibarettir. Türbenin asıl özelliği; Tillo’nun 3-4 km doğusundaki bir tepe üzerine yapılmış olan duvardaki 40x50 cm boyundaki pencereden her yıl yeni doğan güneşin ilk ışınlarının; gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü, türbenin tümü kale duvarının etkisiyle gölgede kalırken, pencere boşluğundan geçip, türbe kulesinin penceresine vurarak kırılmak suretiyle İsmail Fakirullah’a ait sandukanın baş tarafını aydınlatmasıdır. Bununla ilgili “yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın başucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyeyim” sözü İbrahim Hakkı’nın hocasına olan saygısını göstermektedir. Ne yazık ki bu ışık düzeni, türbenin restorasyonu sırasında bozulmuştu. Avrupa’nın birçok uzman bilim adamı, bütün uğraşlarına rağmen bu ışık düzenini eski orijinal hâline getirememişlerdi. Nihayet Siirt'te 58 yıllık ayıp düzeltildi. Siirt’in Aydınlar ilçesinde, 1700'lü yıllarda kurulan ve 1960 yılından beri çalışmayan ünlü ışık düzeneği yeniden çalıştırıldı.  
ATASÖZÜ   Arife günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.