Başlıksız…

A -
A +
Gökyüzüyle yeryüzünün esrarengiz buluşmasını seyrediyorum. Bozkır renkli nefesin yüzümdeki tınısını hissedebiliyorum. İçimde sadece kavuşmanın mutluluğu ve etrafım çok kalabalık. Herkes sadece güzel bir yapı diye önünde resim çekilirken, bense sorguluyorum nasıl ve neden diye. İçine girip "ölümsüzleşmek" istiyorum. Herkes “ölürsün” diyor saçmalama, ben “ölüm, ölümsüzlüktür” diyorum. Kaybolmak istiyorum bilmediğim şehrin derin sokaklarında, tanımadığım milyonlarca insan arasında gözlerle konuşmak istiyorum, ellerine dokunmak tanışmamışlığın, o doğanın o ellere bıraktığı izi seyre dalmak istiyorum. Sonra hissetmek dakikalarca, belki taş yığını herkes için ama bana huzur veriyor, belki trilyonlarca insan dokundu onlara ama sanki ilk ben dokunmuşum gibi... Ah bir de yağmur yağsa çok zor olsa da. İçeri girmemle kesilir yağmurum elimde sadece kırıntıları kalır. Her şey yerli yerinde çözülmeye beklercesine düzenli iken nereden gitsem diye düşünürken, buraya diye bir ses yankılanır, sonra tam ilerlerken hayır buraya diye bir ses daha işitirim, kafam karışır. Ama ben ikisine de gitmem. Çökerim olduğum yere ve bir el yüreğime dokunur nerede kaldın der gibi, yıllardır bekliyormuşçasına, buradan der ve ona güvenirim. İlerleriz beraber, sonra bir bakmışım yok olmuş ve bir güneş parıltısı çekmiş beni endamına, alışılmışlığın gücüyle ilerlerim ışığa doğru ve beni bekleyenlerin yüzlercesi, çıkmak mı kalmak mı diye bir ses daha ve ben kalmayı seçerim. Tınımda bozkırın nefesi, sessizliğimde hıçkırık... Bu yok oluş hikâyesinin sonu ıssızlık…             Yasemin Çelebi       ŞİİR        Belki de   Bir sessizlik var Adını bilmediğim Bağırmak istediğim.. Sonu vardır elbet Benim bilmediğim Bir yerlerde gizli göremediğim.. Belki de beni deniyor Belki de imtihan ediyor Arkasından bir de sabır geliyor.. Güzellikler bazen etrafımı sarıyor Mutluluk gözyaşlarıyla akıyor.. Gülen yüzlerde olmasa Umutla sabır yan yana.. Yolu bulmak önemli Geriye dönmemek Adımları iyi atmak gerek.. Sevgi mutluluk denen şey Var bu dünyada.. Var da onu Elinde sıkıca tutmak gerek.                         Ayşe İ.         UNUTULMAZ İSİMLER   ETHEM KIRÇIN: “Ethem Baba” derlerdi ona Türkiye gazetesi çalışanları… Gazetemizde uzun yıllar yazı işleri, tashih, pikaj-montaj ve istihbarat servislerinde hizmet vermişti… Ama onun dillerde dolanan "Baba" namı, bilge ve mümtaz şahsiyetiyle tüm mesai arkadaşlarına örnek olmasındandı. O hiç menfaat beklemeden herkese olan mütevazı ağabeyliğiyle kalplerde ayrı bir yer edinmişti. Ethem Baba, gazetemizde birçok kişinin hem meslekte yetişmesi, hem de olgunlaşmasına önayak olmuştu o mütevzı minicik odalarda ve masa başlarında. Merhum Ethem Kırçın’ın müessese anlayışı, olaylara yaklaşımındaki üslup, güleryüzlü ve ağırbaşlı huyu; ömür boyu örnek alınacak ve unutulmayacak hasletlerindendi... 1938 yılında Balıkesir’de dünyaya gelen Ethem Baba, Kara Harp Okulunun ardından İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesini bitirdi. Gazeteciliğe 1969 yılında yayın yapan Bugün gazetesinde başlayan Kırçın, 70’li yılların sonlarına doğru Türkiye gazetesine geçerek meslek hayatını sürdürdü. Ethem Kırçın sürekli basın kartı sahibiydi. 64 yaşında Bulgurlu’daki evinde geçirdiği bir kalp krizi ile bu fani dünyaya veda etti. Merhumun naaşı Eyüp Sultan Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Eyüp Sultan Kabristanına defnedildi. Allah rahmet eylesin...
  ATASÖZÜ   Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.