Küresel ısınma ve Türkiye -1-

A -
A +
Sanayi Devrimi ile birlikte endüstriyel faaliyetlerin artışa geçmesi yerkürenin ısı dengesini olumsuz yönde etkileyerek günümüze kadar gelen ve devam etmekte olan birtakım sıkıntıların yaşanmasına sebep olmuştur. Sanayi kuruluşları ve taşıtlardan atmosfere salınan karbondioksit (CO2) miktarının artışıyla birlikte ozon tabakasında meydana gelen açılmalar hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Dünyayı âdeta bir kalkan gibi koruma vazifesi sağlayan ozon tabakasının tamamen delinmesi demek dünyadaki hayatın durması ve zamanla da yok olması anlamına gelmektedir. Uzaydan gelebilecek meteor taşları ve güneşten gelebilecek olan zararlı ışınları emen ve yok eden ozon tabakası bu göreviyle dünyayı muhtemel bir felaketten korumaktadır.
Yerkürede canlıları olumsuz bir yönde etkileyen küresel ısınma, makro ve mikro anlamda dünyanın birçok bölgesinde iklim değişikliklerine sebebiyet vermektedir. Etkilenecek bölgelerden birisi de Orta Kuşakta yer alanı Türkiye’dir. Son yıllarda su baskınları, kasırga ve kuraklık gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya kalan ülkemiz iklim değişikliğinin sonucunu müşahhas (somut) örneklerle yaşamaktadır. Kuruyan göller, deniz suyu seviyesinin artışı, kuraklık, hortumlar, tarımsal ürünlerde verimin düşmesi gibi olayların yaşanması küresel ısınmanın ülkemize olan olumsuz etkilerinin bir sonucudur.
Yapılan son araştırmalarda ülkemiz için çizilen tablo, hiç de iç açıcı değildir. Buna göre küresel ısınma bu seviyede devam ettiği sürece yaz aylarında Türkiye batısında sıcaklıklar 5 ila 6 derece, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 3 ila 4 derece yükselecek. Kış aylarında ise ülke genelinde 2 ila 3 derece sıcaklık artışının yaşanması beklenmektedir...
                 Adil Kaan Söylemez
 
ŞİİR
 
 
        Şehitleri anlamak
 
            -Milletim! Başın sağ olsun-
"Şehit!" diye aldım haberinizi.
"Cennet içre!" duydum hep yerinizi.
İsmin: Âlim Keskin, Cengiz Tokur’sun,
Salih Altuntaş ve Yasir Ağır’sın.
Allahü teâlâ, rahmet eylesin,
Ruhlarınızı her dem şâd eylesin.
 
Ünyeli Taner Kart! Şehidimizsin!
Tankçı Uzman Çavuş! Şerefimizsin!
Cinderes'te şehit düştün, sılada,
Büyük bir pâyesin eş ve evlâda.
Ailen şeref duyacak seninle.
Anılırsın daim millet dilinde.
 
Konya, Eskişehir, Dumlupınar'dan,
Şehitlik şerbeti iç Taşpınar'dan.
Ey sen Kütahyalı Mehmet Kahraman!
Bu memleket seni unutmaz bir an.
Sizler için, "Öldü!", bilirim denmez.
Dikilen tepeden, o bayrak inmez.
 
Ey Şanlı Ali! Dur durak bilmedin,
''Baş üstüne!'' deyip emri dinledin.
Sen aslan yürekli Muğlalı Bilal!
Bak dalgalanıyor yıldız ve hilal.
 
Bağrında parıldayan bu imanla,
Vatan için döktüğün asil kanla,
Anarız, biz şehit diye adını;
Mardin'deki İsmail'in andını.
 
Söyledik sözleri şehitler için,
Kahraman, Aslan ve Ali'ler için:
''Dağlar dağlasın seni,
''Duyan ağlasın seni.
''Bir dağda şehit verdik,
''Bin dağ anlasın seni!..''
               Rıdvan Üzel
 
 
SAĞLIK OLSUN
 
Ağrı kişisel bir duygudur: Ağrı her insanda farklı algılanır. Çünkü ağrı beyinde çözümlenen bir duygudur. Ağrı, beynimiz başta olmak üzere vücudumuzun birçok sisteminin alarma geçtiği çok karmaşık bir belirtidir.
Migren sık bilinen bir baş ağrısı türüdür. Stres kaynaklı, boyun kaynaklı, bağırsak kaynaklı, alerji kaynaklı, karaciğer kaynaklı, sinüzit kaynaklı, hormon-tiroid kaynaklı vb. migren tipleri vardır. İnsanlar bu dertten kurtulmak için kapı kapı dolaşmaya başlar. Bu aşamada üzücü olan nedir biliyor musunuz? Ağrısı geçmek bilmeyen bu kişiler, çoğunlukla, ellerinde çekilmiş filmler, MR’lar, tahlillerle doktor doktor dolaşmakta ve geçmek bilmeyen ağrısına bir umut çare aramaktadır. Böyle olmasına rağmen, birçok kurum ya da kuruluşta, sanki farklı bir uygulama yapılacakmış gibi hastaya yeni baştan, bir sürü tahlil tetkik yapılır. Sonuçta hasta, hem maddi yönden yıpranırken, hem de bir kere daha sonuçsuz kalan tedavi sebebiyle manevi yönden daha bir yıpranır. Bir an önce bu ağrıdan kurtulmak için, bu kez ne duyarsa uygulamaya çalışır. Bu bağlamda akupunktur; migren ve baş ağrılarının tedavisinde en etkili ve en sağlıklı tedavi yöntemlerinden biridir. Dr. İsmail Maraş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.