Küresel ısınma ve Türkiye -2-

Araştırmalar ışığında Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 10 ila 20’lik artış gösterirken güney bölgelerde yüzde 25’e yakın bir azalış gösterecektir.

Bu yağış azalışıyla birlikte ciddi bir kuraklığın yaşanacağı çok açıktır. Denize kıyısı olan 27 ilimizde deniz suyu seviyesinin yükselmesi ile birlikte birçok şehir merkezi sular altında kalacak nüfusun büyük bir çoğunluğu da kıyıdan iç kesimlere göç ederek büyük bir kaçış hareketinin yaşanmasına sebep olacaktır.

Her açıdan hayatımızı etkileyen küresel ısınma nasıl durdurulabilir? Küresel ısınma ancak karbondioksit salınımlarının azaltılması ile durdurulabilir. Dünyanın gelişmiş sanayi ülkeleri ozon tabakasına en çok zararı verdikleri hâlde bu meseleyi çözmek için en ufak bir adım bile atmamaktadır. ABD, Çin, Rusya ve AB ülkeleri dünyayı en çok kirleten ülkelerdir.

Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin yıllık karbon salınımı koskoca Afrika kıtasının atmosfere saldığı karbon miktarından daha fazladır. Bu gerçek bilinmesine rağmen bir tedbir alınmamaktadır. Karbon salınımının azaltılması için oluşturulan Kyoto Çevre Protokolünü dünyada sadece iki ülke tanımamaktadır. Bunlar ABD ve Kanada’dır. Eğer Küresel Isınma bu seyrinde devam ederse insanlığı büyük felaketler beklemektedir. Dünya üzerinde küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan felaketlerin sorumluları emperyalist ve kapitalist devletlerdir. Yaklaşık 7 milyar insanın evi konumunda olan dünya artık yaşlanma çağına girerek üzerindeki yükü taşıyamamaktadır. Omuz vermezsek dünya ile birlikte bizim de sonumuz gelmiş olacak. Geç olmadan küresel ısınmayı durdurmayı hedeflerimiz arasında tutmalıyız.

 

 

 

Cihanın geçmişine nice hizmet etmişiz

Adalet karşısında kendimizden geçmişiz

Asya’nın ortasından nerelere göçmüşüz?

Bizi tarih yazamaz biz kendimiz tarihiz!

 

Şan şöhret ve makamı elimizle itmişiz

İslam’la şereflenip nice şehit vermişiz?

Zalime başkaldırıp Hakk’a boyun eğmişiz!

Bizi tarih yazamaz biz kendimiz tarihiz.

 

Son zamanda karıştı fitne fesat içimiz

Bozulmadı çok şükür, hiçbir zaman özümüz.

Orda burda arama Hakk’a dönük yüzümüz.

Bizi tarih yazamaz biz kendimiz tarihiz!

 

Geleneğe ters düşmek değil bizim işimiz.

Hiç kimseye sormayız Ehl-i sünnet ölçümüz!

Nice zalimler gördük, eğilmedi başımız

Bizi tarih yazamaz, biz hepimiz tarihiz!

 

 

 

 

MIZRAKLI İLMİHAL: Mızraklı İlmihâl’in asıl adı “Miftâh-ul Cennet” yani, “Cennet Kapısının Anahtarı”dır. 1480’de Edirne’de vefat etmiş olan Muhammed İznikî yazmıştır. Seyyid Abdülhakîm Efendi “Miftâh-ul Cennet ilmihâlinin yazarı salih bir zattır. Okuyanlara faydalı olur” buyuruyor. Bu kitap kıymetli kitaplardan toplanmıştır. Kitapta genellikle Hanefi mezhebinde en kuvvetli hükümler toplanmış ve ihtilaflı meselelere yer verilmemiştir. Bu bakımdan, halkın çok rahat anladığı bir ilmihâl kitabı olmuştur. Böyle olması sebebiyle senelerce halkın çok rağbetine mazhar olmuştur. Kitabın başında önce iman ve doğru itikada yer verilmiş; sonra ibadet bahisleri ve ahlak, 54 ve 32 farz yer almıştır. Kitap zamanın Türkçesine göre yazılmış ve halkın kolay anlayacağı bir dil kullanılmıştır. Bu bakımdan da çok önemli bir eserdir. Miftâh-ul Cennet ilmihâli, Hakikat Kitabevi tarafından, İslam Ahlakı kitabının içinde neşredilmiştir.