Sevginin gücü -3-

A -
A +
Sevgi şartsız olmalıdır: Doğan Cüceloğlu, “olumlu benlik” kavramı için şartsız sevgiyi önerir: “Olumlu benlik bilinci için şartsız sevgi gereklidir. Şartsız sevgi birey ne yaparsa yapsın onun sevgi ve saygıya layık olduğunun kabulüdür. Bu tür sevgi içinde büyüyenlerin benlik anlayışları, güçlü ve olumludur...” Bir aile kapının önünde üç ihtiyar görür. Onlara bir şeyler ikram etmek isterler. Ama “hepimiz aynı anda içeri girmeyiz” der ve açıklama yaparlar: Birinin ismi ZENGİN, diğerinin BAŞARI üçüncüsünün de SEVGİ’dir ismi. -Hangimizi evinizde istersiniz? Kadın söylenenleri kocasına anlatır. Adam: “Ne güzel” der “madem öyle, ZENGİN'i içeri çağıralım. Karısı itiraz eder: “Canım, niçin BAŞARI’yı çağırmıyoruz?” Bu sırada, evin diğer köşesinde bulunan gelin koşarak gelir ve “SEVGİ'yi çağırsak daha iyi olmaz mı?” der. Sonunda misafir olarak SEVGİ'yi davet etmek için kadın dışarı çıkar ve yaşlı adamlara sorar: “Hanginiz SEVGİ idi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol.” SEVGİ ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Fakat diğer iki yaşlı adam da onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir hâlde ZENGİN ve BAŞARI’ya sorar: “Ben sadece SEVGİ'yi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?” ZENGİN ve BAŞARI bir ağızdan cevap verirler: “Eğer ZENGİN'i ya da BAŞARI'yı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı. Ama sen SEVGİ'yi davet ettin. O nereye giderse biz de ardından oraya gideriz. Çünkü nerede SEVGİ varsa, orada BAŞARI ve ZENGİNLİK vardır” (Tunay, 2013). Sevgi denizinin yontmayacağı sert taş yoktur. Sevginin bütün noksanlıkları gidereceği asla unutulmamalıdır. Derin sevgi ruhuyla yoğrulmuş olan Yunus Emre "Gelin tanış olalım, sevelim, sevilelim" diyor. Sevgi birleştirir, kin ve düşmanlık ise ayırır. Mevlâna'nın dediği gibi: "Sevgi; acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve inkârı rahmete dönüştürür." Sevgiyle kalın…               Seyfettin Karamızrak       ŞİİR                      İnsanoğlu...   Acilin önünde sıra sıra kafeteryalar, Hasta yakınları üzüntülü ve karamsar; Yoğun bakımda yatan umutsuz hastalar Dillerde dua, vicdanlarda pişmanlıklar.   Ölüm döşeğinde, ölümü bekleyen hastalar, Yakınları dışarıda plan üstüne plan yaparlar, Hiç ölmeyecekmiş gibi hayata sarılırlar. Aralarında münakaşa edenler, birbirine darılanlar.   “Kimse kimsenin rızkını yemez. Hiç kimse de rızkını bitirmeden ölmez” Derdi mübarek merhum Enver Abiler Ya Rabbi hepimize hayırlı ömür ve ölümler ver.   Elde iken bilmek lazım nimetlerin kıymetini Her an hamd ve şükürdür işin temeli Her hâliyle sana layık kul eyle bizleri Sevdiklerin hürmetine ya İlahi...                             Yılmaz Yıldır       FAYDALI BİLGİLER   SABUN OTU=ÇÖVEN (Saponaria officinalis): Türkiye’de yetiştiği yerler: İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgesi. Haziran, eylül ayları arasında pembemsi-beyaz renkli, kokulu çiçekler açan, sulak ve gölgeli yerlerde yetişen, 30-70 cm boylarında çok yıllık otsu bitkiler. Toprak altı kısmında kırmızımsı kökler bulunur. Yapraklar gövde üzerinde karşılıklı durumlarda, uçları sivri, uzunca ve oval şekillerdedir. Çiçekler beş parçalı, kısa saplı ve iki santimetre kadar uzunluktadır. Meyveleri esmer renkli, uzunca bir kapsüldür. Kullanıldığı yerler: Kökleri %5 kadar saponin ihtivâ eder. Ayrıca zamk, reçine, müsilaj ve yağlar taşır. Bitkinin kök ve yaprakları su ile çalkanırsa, taşıdığı saponinden dolayı sabun gibi köpürür. Eskiden çay hâlinde (%1’lik) kan temizleyici, ter verici, balgam ve idrar söktürücü olarak kullanılırdı. Yüksek dozları tehlikelidir. Halk arasında kumaşların yağ lekelerini temizlemede kullanılır. Doktora danışmadan kullanmamalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.