İstila: Organiği terk ediş -2-

A -
A +
Onlar dev gibi olurken bizde de hafif çürüme, zehirlenme ve hastalıklar çoğaldı. Bedenimiz hâlsiz, zihnimiz günlük sendrom kurbanı… Düşünmeye yeltendik. Damağımızın lezzeti neden yok? Neden böyle olduk? Derken reklam üstüne reklamla düşüncelerden de uzaklaştırıldık… Engellendik. 
Büyükler şehir hayatını pek benimsemedi. Köyüm, kasabam, toprağım, taşım diyerek öze dönüşe yöneldiler. Ama istila sinsi… İstilanın devamı B planında gizli.
"Gel vatandaş gel! Bir ek bin topla. Tohumlar ithal. Elin memleketinde bereketli tohumlar üretilmiş. Toprağını mutlu et vatandaş!" 
Dış politika, iç kanama, istila! Haberimiz yok henüz.
Ha gayret çapalar ele alındı. Paketler açıldı. O tohumlar toprağa saçıldı. Nineler küstü tohumlarını terk edişimize.
“Bunlar toprağın vebası” dediler.
"Teh, teh, teh!" diyerek güldük.
Özümüz, iki gözümüz tohumlar garip kaldı. Verimli denilen tohumlar toprağa hevesle saçıldı. Elin adamı biliyor. Bahçedeki bostan coştu. Nasıl cazip bir pazar? Salkım salkım meyveler, öbek öbek sebzeler. Bir ekip bin alınsındı diye seneye tekrar ekildi.
Bir ekip bin aldıktan sonra hafif tökezleme meydana geldi. Gel zaman git zaman bin yerine yedi yüz elli alınmaya başladı. Bahane yağmura bulundu. Küresel ısınma, mevsim kurak gitti, falan filan dendi. B planına her sene kılıf giydirdiler, ekildi, biçildi, yenildi.
“Seneye yine ek vatandaş!” denildi.
Sonraki yıllarda beş yüz, üç yüz, yüz derken kademe kademe verim eridi. Toprağın çehresi de döndü. Küstüğünü fark etmedik. 
Nineler dizlerini daha fazla dövdü. Hava küstü, toprak küstü, su küstü. Duyduk dinlemedik. Gördük görmezden geldik. Kör uykunun içinden uyanmaya yeltenmedik. Başımız duvarlara duvarlara... Duyanlar duymayanlara... Daha bunlar iyi günlerimiz…
Sevgi Korkusuz
 
 
 
ŞİİR
 
Gören var mı?
 
Müslümanlar, gözyaşı döküyor, ağlıyor,
Öz vatanlarında hep sıkıntı çekiyor,
Ülkelerinden aileler sürgün ediliyor,
Duyan var mı, gören var mı?
 
Kafkaslar bir taraftan, Afrika bir taraftan,
Bosna bir taraftan, Filistin bir taraftan,
Müslümanlara zulüm her taraftan,
Hisseden var mı, düşünen var mı?
 
Ceddimize, geçmişimize baksak biraz,
Dünya bizimdi, fark etsek biraz,
Daha dün birlikte yaşardık onlarla,
Kendimize gelsek, düşünsek biraz.
 
Bir zamanlar bizim toprağımızdı oralar,
Şimdi uzaktan bakıyoruz ağlıyor analar,
Evlatlar, babalar çareler arıyorlar,
Dayan dünyam dayan, Türkler geliyor.
 
Dünyanın birçok yerinde mazlumlar,
Kan ağlıyorlar, yardım bekliyorlar,
Bizim ayağa kalkmamızı istiyorlar,
Dayan dünyam dayan, Türkler geliyor.
 
Dünyaya hükmeden bir millet idik,
Yine hükmedeceğiz, çok yürekli idik,
Az kaldı şahlanmamıza tek yürek idik,
Dayan dünyam dayan, Türkler geliyor.
 
Aslımıza, özümüze dönmeliyiz,
Dünya yardım bekliyor, gitmeliyiz,
Mazlumların her zaman yanında olmalıyız,
Dayan dünyam dayan Türkler geliyor.
Mücahit Demirci
 
 
 
UNUTULMAZ MEKÂNLAR
 
YAKUTİYE MEDRESESİ: İlhanlı Valisi Hoca Cemaleddin’in Sultan Olcaytu ve Bulgan Hatun adına Erzurum’da yaptırdığı medresedir. 1310 yılında yaptırılan medresenin orta bölümü, dört paye üzerine iki tonoz ve aralarında mukarnaslı, ortası açık bir çapraz tonozla örtülüdür. Çifte minarenin etkisi açıkça görülür. Yaklaşık 25x34 m ebadında, dikdörtgen planlı ve kesme taştan olan binanın orta bölüme açılan üç eyvanı vardır. Doğu yanında bulunan baş eyvanın iki yanında sivri beşik tonozla örtülü birer büyük oda mevcuttur. Soldaki odadan bir merdivenle baş eyvana dışardan bitişik olan kümbete çıkılır. Medresenin mescidi sağ yan eyvandadır. Diğer taç kapılı medreselerin aksine minareler, taç kapı üzerinde olmayıp, köşe kuleleri üzerinde iki taraftan cepheyi kavramaktadır. Sağdaki minare, şerefe altına kadar ayakta kalmış, soldaki minare ise beden duvarının biraz üstüne kadar yükselebilmiştir. Yukarısı belki yıkılmış, belki de hiç yapılmamıştır. Portalin iki dış yanına hurma ağacının tepesine başı sağa veya sola dönük kartal, alta da simetrik olarak karşılıklı birer aslan figürü işlenmiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.