Ortak değer olarak “vatan” kavramı -4-

A -
A +
Tanzimat Fermanı'yla alınan kararlar ve yaşanan sarsılmaya İmparatorluk dayanamamış ve dağılma sürecine girmiştir. Bu fermanı ortaya çıkaranlar milliyetçilik akımlarını da öne çıkararak devletin parçalama işini hızlandırmışlardır.
Böylece düne kadar Osmanlı Devleti'nin devlet asabiyesinde gayrimüslim olarak ama vatandaşı olarak yaşayan milletler kendilerini “Bulgar” olarak “Ermeni” olarak, “Rum” olarak “Arap” olarak devletten ayrı görmeye başlamış ve ayrılmak için isyanlar başlatmışlardı.
İşte bu süreçte devleti için her türlü fedakârlığı yapan Müslüman halka Batılılar “Türk” diyordu. Kurtuluş mücadelesini veren bu halktı. Dikkat çekilecek en önemli nokta neydi?
Bu devleti kurma mücadelesinde bugün “Kürt” denilerek Türklerden ayrıştırılmak istenen vatandaşlarımız devlet asabiyesinde “Müslüman” olarak bu devletin asli unsuruydu.
Yani Batı’nın oyununa gelinmediği dönemlerde Batılıların tanımladığı “Türk” kavramı içerisindeydik hepimiz. Osmanlının parçalandığı dönemlerde devletten ayrılma gibi bir mücadelenin içeresine girmemişlerdi.
Ne hazindir ki Tanzimat Fermanı sonrası Osmanlıyı milliyetçilik akımlarıyla parçalayan İngiliz siyaseti daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti'nde devlet asabiyesi olarak ortaya konulan “Türk” kavramını aynı mantıkla parçalama amacına yöneltebilmişti.
Türkiye Cumhuriyeti içerisinde etnik milliyetçilik algı operasyonuyla bu iki asli unsuru “Kürt” ve “Türk” diye birbirinden ayrıştırma siyasetine başlamışlardı.
Şimdi ülkede yaşanan gelişmelere bu pencereden bakıldığında cumhuriyetin ilanıyla birlikte Kürt isyanlarını organize etmişler. O dönemde kolay bastırılmış olsa da bir tarafta isyan eden bir tarafta bastıran olarak iki hasmı kendiliğinden oluşturmuşlardı. İsyanlar bitmemiş bastırmalar sürmüş ve 1994 yılında yeniden alevlendirilerek süreklilik kazanan bir ayrılıkçı harekete dönüştürülmüştür. Oysa bu ülkede bu devleti kurarken bir ayırım mı vardı ki bir düşmanlık olsun? Dolayısıyla bu ülkede "Müslüman" ile aynı anlama gelen "Türk" kelimesini bir etnik köken gibi algılamak da, Türk kelimesinin yanına iyi niyetle de olsa bile diğer etnik kökenleri ilave etmek de devlet asabiyesini yıkmaya hizmet etmekten başka işe yaramaz, tarihte de yaramamıştır...
         Muhsin Taha Uğur-Ankara
 
 
 
ŞİİR
 
     Vatansız olmaz
 
Vatan olmadan olur mu?
Vatansız olma çocuğum.
Vatan olmaz ise millet olur mu?
Olunmaz çocuğum, olmaz çocuğum.
 
Vatanı olmayanın başı dik olmaz,
İçin için ağlar gözyaşı durmaz.
Vatan elden gitse bir daha gelmez,
Gelinmez çocuğum gelmez çocuğum.
 
Vatan bayrak ezan Kur’ân
Mukaddestir hepsi birden,
Vatan gider ise elden,
Yaşanmaz çocuğum, olmaz çocuğum.
 
               Tarık Ağartan-Akçay
 
 
 
VAZGEÇİLMEZ CEVHERLER
 
ELMAS: Saf karbondan meydana gelen, bilinen en sert maddedir. Karbon elementinin bir modifikasyonu grafit, diğeri ise elmastır. Elmasın saf karbon olduğu ilk olarak Fransız kimyacı Lavoisier tarafından aydınlatılmıştır. Lavoisier, elması yakmış ve yanma gazının sâdece karbondioksit olduğunu görünce elmasın karbon olduğu hükmüne varmıştır. En belirgin özelliği sertliğidir. Mineralojide kullanılan mohs sertlik göstergesinde en yüksek rakamla (10) gösterilir. Bu, diğer bütün mineralleri çizebilmesi demektir. Sertliğinden dolayı endüstriyel âletlerde kullanılması büyük önem kazanmıştır. Keza dayanıklılığından ve ışığı çok iyi kırmasından dolayı kıymetli bir ziynet eşyasıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.