Gerçeklerle terlemek

Hayalleri bir klima gibi kullananlar yetenekli kişilerdir. Sıcak bunaltınca çalıştırıp serinlerler. Kimi güney sahillerine iner, kimi de padişahlarda bile bulunmayan tahtlara kurulur. Bu yöntemin bedeli yoktur üstelik. Hâlihazırda gerekli tüm ihtiyaçlar yanlarında bitiverir. Helikopterden yatlara, saraylardan katlara kadar bütün değerli mal ve mülkler kefilsiz, kredisiz, peşinatsız, senetsiz ellerindedir o anda.

Kimseyi hayal kurduğu için kınayamayız. Zira o özel biridir. Ağustos ortasında kurak çöllere kar bekleyebilir. Bir uçağın kanadına kahvaltı sofrası kurarak, tost pişirip yiyebilir. Üşenmeden hem senaryo yazar, hem de o rolün içine girip oynar. Yetmezmiş gibi, ne kadar emek harcanacaksa harcayıp lâzım olan tüm maddeleri bir araya toplar. Son yıllarda internet ortamında yayılan videoların içeriğine bakıldığında böyle marifet ehli topluluklara sık rastlanır. Yeryüzü dar geldiği için su altına girip evlilik teklif edeninden, ağaca çıkıp keman çalanına kadar. İnsanlar kendilerine verilen fırsatları yerinde kullandığında performansları şaşırtıcı olabiliyor.

Yetenekleri sergilemek herkesin en doğal hakkıdır. Zaten hünerlerin çoğu, hayallerin geliştirilip bir plan dâhilinde yürütülmesiyle meydana gelmiştir. Gerçeklerin içinde olmak ihtiyaçların giderilmesiyle alâkalıdır. Hayallerle serinlemek mi daha iyidir, gerçeklerle terlemek mi? Her ikisinin dozunu ince ayarla yaparsak, ne biz yıpranırız, ne de vaktimiz ters dönüp kafa üstü, çöp bidonuna çakılır. Artistlere özenip plakçıların kapısında sabahlamak, insana bir şey vermek yerine, insandan alıp götürür. Mülk sahibinin mallarını korumakla görevli biri, hayallere teslim olup patronluğa soyunursa davranışları değişir. Bu densizliğinden dolayı bir müşteri tarafından kendisine öyle bir zamanda, öyle bir laf söylenir ki, on gün kendine gelemez.

Her şeyin terazisini bulmak gerekir. Ölçü sadece teknik elemanların kullandığı bir şey değildir. Herkes manevi metreleri, santimleri ve milimleri hassasiyetle buluşturup, kendi hayat tarzına hizmet eden bir denetleme heyeti meydana getirebilmelidir. Eleştirmek yerine konunun içinde olmak, yargılamak yerine yardım edebilmek, her ne olursa olsun neticelendiğinde az da olsa fayda imal edip sunmak çok güzeldir. Ancak korkarak yerinde saymak, utanarak piyasaya çıkmamak, oturduğu yerde teorilerden medet beklemek kişiyi köreltir. Başarı hayallerle başlar, yanlışlarla pişer, icraatlar ile şekillenir...

 

 

 

 

                     Bütün sır

 

Bulsak bütün sırları, gizleyen şu âlemi

Bulan kişi dinliyor, elinde de kalemi

 

Gerçek insan olmanın, sırrı nedir acaba?

Püf noktası bulunup, bakılmalı icaba.

 

Bütün kalpten tövbeler, madem tövbeye muhtaç

Varlığa tahammülün, bizlere sırrını aç

 

Kendimize nefret mi, bütün her şeyin özü,

Yoksa değil mi, söyle, sırrı çözecek sözü?

 

Söyleyeceğim dinle, açılıyor kapılar,

İnsanlık ve varlığın, bir tanecik sırrı var!

 

Nefse olan nefrete, denktir Allah sevgisi,

Var olmanın biricik ve apağır vergisi...

 

 

 

 

İBRAZ: Hâlen bazı kurumsal alışveriş merkezlerinde hukuki açıdan tam karşılık verdiği için “iade edilen ürünlerde fiş veya faturanın ibraz edilmesi gerekir” gibi cümlelerde kullanılan ibraz kelimesi Arapça bir isim olan bürûz kelimesinden gelmektedir. Anlamı da meydana çıkartma, göstermedir. İbrâz-ı fazl u hüner: Hüner ve malûmat gösterme. İbrâz-ı secâat: Yiğitlik gösterme anlamlarındadır...

Hukukta ibraz, ticari senetler muamelelerinde senedi, hamilin muhataba veya borçluya göstererek kabulünü veya tediyesini istemesine denir.