Nedir şu elektrik? -2-

A -
A +
Günümüzde şarjlı piller cep telefonlarımızın temel enerji kaynağıdır. Aküler ise ulaşım araçlarının motorlarının çalışmasında, iç-dış aydınlatmasında, trafo merkezlerinin kesici-ayırıcı gibi ekipmanlarının yay kurma motorlarını çalıştırmada, elektrik kesintisinde trafo binasının içinin aydınlatılarak arıza ekibinin daha rahat çalışmasının temininde kullanılmaktadır. Bir köy telefon santralindeki aküler, elektrik kesilse bile aynı santral içi aboneler arasında 8 saat görüşme yapabilmesini sağlamaktadır.
Pil ve akülerle sağlanan doğru akım; süreklilik arz etmeyen ve genellikle küçük çapta bir akımdır. Elektriği daha başka bir enerji çeşidinden bol miktarda üretebilmenin yollarını arayan İngiliz bilim insanı Michael Faraday, mıknatısın etki alanındaki tel sarımların hareket ettirilmesiyle (ya da tel sarımların sabit tutulup mıknatısın hareket ettirilmesiyle) elektrik akımı oluştuğunu gördü. Elektromanyetik indüksiyon bu şekilde ortaya çıktı. Aslında pilin ürettiği elektrikten pek farkı yoktu, lambayı yakabiliyordu. Tek farkı, sürekli hareket gerektirmesiydi ve dalgalı (alternatif akım) oluşuydu. Bisiklet dinamosu ve ulaşım araçlarında aküleri şarj etmede kullanılan şarj dinamosu, bunun gelişmiş hâlidir. Bunun daha da geliştirilmesiyle, 1900’lü yılların başlarında ve ortalarına doğru, küçük şehirlerimizi günde birkaç saat sadece aydınlatma amaçlı besleyen dizel jeneratörler yapıldı.
Yapay mıknatıslanma meydana getirilerek, iki insanın zor taşıyabildiği ağırlıkta kalın bakır kütleleri kullanılarak dev dinamolar (alternatör) yapılmıştır. Su, kömür, nükleer, doğalgaz gibi enerji kaynaklarından oluşturulan hareket enerjisi, türbinler vasıtasıyla alternatörlerin rotorlarını döndürmekte, bu sayede bol miktarda ve çok güçlü elektrik akımı üretilmektedir.
Böylesine muazzam büyüklükteki bir enerjinin nakledilmesi de elbette ki ayrı bir problemdi. Bu problemi ortadan kaldırmak amacıyla transformatör ya da trafo denilen, elektromıknatıslanma yoluyla voltajı yükselten ya da düşüren statik cihazlar yapıldı. Günümüzde, Türkiye'de santrallerde üretilen 6300 volt gibi bir gerilimle çıkan elektrik, 154 bin ve 380 bin volta yükseltilerek, yüzlerce kilometre öteye, devasa pilon ve çatal pilon direkler yardımıyla şehirlere aktarılmakta, uygun trafo merkezleri ile kademe kademe 154 veya 380 binden 220 volta düşürülerek abonelere dağıtılmaktadır.
          Burak Elitez/Balıkesir
 
 
ŞİİR
 
        Beyaz bastonum
 
Seninle birlikte yollar yürüdük.
Engelleri aşmak için düşündük.
Yıpranınca tekerini düşürdük.
Yılmadın hiçbir gün beyaz bastonum.
 
 
Kimi merakla sorup ilgilendi.
Bazıları anlamayıp direndi.
Tarihte birtakım isimler dendi.
Her zaman özelsin beyaz bastonum.
 
Kaldırımlara araba çektiler.
Canımızdan bezdik artık yettiler.
Üzerine basıverip geçtiler.
Sızlanmadın bir an beyaz bastonum.
 
Dünyada adına günler yaptılar.
Farkındalık için ziller taktılar.
Adına şiirler bile yazdılar.
Dillerden düşmedin beyaz bastonum.
           Selman Devecioğlu-Sivas
 
 
 
UNUTULMAZ DUYGULAR
 
ÂŞIK OLMAK: Duygularına hâkim olamayacak, ondan başkasını düşünemeyecek kadar aşırı ve kontrol edilemez sevgi… Şiddetli muhabbet. Sevdalanmak ve canından çok sevme duygusu…
Aşk, yazılı ve sözlü edebiyatımızda bizim kültürümüze çok önemli eserler verilmesine sebep olan kültür pınarıdır. Dünyada hiçbir millette olmayacak derecede aşk edebiyatı bizde vardır… Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi birçok destanlarımız insanın âşığına ne kadar değer verdiğini işleyen mükemmel eserlerdir… Günümüzde sevgilerin içinde aşk bulunmamaya başladıkça sevmenin de tadı kalmamaya başlamıştır… Kaldı ki aşkın bir ileri adımı âşığı “Leyla’m Layla’m…” derken “Mevla’m Mevla’m” demeye başlamaya sevk etmektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.