Aslında kim duramadı?

A -
A +
Kadıncağızın birbirinden güzel üç tane kızı vardı. Gel gör ki bu üç kızın üçü de biraz peltek konuşuyordu. Tedavi imkânı da olmayınca çevrede herkes o kızların peltek olduğunu biliyordu.
Zamana göre komşu evin kızları birer birer evlenip gelin gitmesine rağmen bu evin üç kızının üçü de bir türlü evlenememişti.
Anneleri dedi ki:
-Kızlar, konuşmalarınız sizi mahvediyor. Bakın bu bir fırsat. Bugün bize dünürcüler gelecekmiş. Eğer susar da konuşmazsanız dünürleri ikna etmemiz belki mümkün olur.
Kızlar sevinmiş. Hazırlıklar yapılmış. Evde sağ sol güzelce temizlenmiş. Kızlar kendi kişisel bakımlarını da yapmışlar Güzelce süslenip püslenmişler her biri alımlı güzel bir kız olup çıkmış.
İkindi civarı dünürler gelmişler. Evin hanımı misafirleri karşılarken, kızlar da kendilerine yapılan tembihe sıkı sıkı uymuş hiç konuşmamışlar. Hatta bu hareketlerinden dolayı artı puan bile almışlar.
-Ne edepli kızlar.
-Misafirin karşısında konuşmayacak kadar mahcuplar.
-Üçü de çok güzel maşallah.
Bu arada genç kızlar hizmette kusur etmemek için de yarışıyormuş. İçeri dışarı girip çıkıp hizmet için fır dönüyorlarmış.
Derken bu esnada olan olmuş. Evde misafir gelecek telaşıyla ağzı açık unutulan süt tenceresini evin kedisi yalamaya başlamış.
Kedinin sütü yaladığını gören evin küçük kızı bir an için gaflette bulunmuş. Koşarak dünürcülerin bulunduğu odaya girmiş. Annesine kedinin yaptığını haber vermek istemiş. Tabii peltek hâliyle:
-Anaa! Kedi sütü yalaladı.
Onun bu peltekliğinin ortaya çıkması diğer ablalarının çok canını sıkmış. Şimdi gerçek hâlleri anlaşılacak diye üzülmüşler. Ortanca abla bu öfkeyle kardeşine çıkışmış:
-Sölemesen noluludu! (Söylemesen ne olurdu?)
Bu sefer en büyük abla da ortanca kardeşini desteklemiş:
-Dili gicikli dulamadı. (Dili gicikli konuşmadan duramadı)
Böylece her üçü de bu vesileyle dillerinin peltek olduğunu ortaya çıkarmışlar.
Aslında başkalarının ayıbını kusurunu söyleyene kadar kendi ayıbı ve kusuruyla ilgilenilse çok meseleler kendiliğinden çözümlenecektir. Ama insanlar kendi eksiğini, hatasını, kusurunu unutup başkalarının hatasını aramakla meşgul olurlar. O bakımdan meşhur sözdür:
“Elin gözündeki saman çöpünü görür de kendi gözündeki merteği görmez!..”
           Server Altıkardeş-Ankara
 
ŞİİR
 
                   Ana
 
Aramızda engel olmasın diye
Karlı dağlarımı düzledim ana.
Sımsıkı yapıştım tuttum elinden
Seni ömür boyu izledim ana.
 
Gün oldu bu âlem bana dar geldi
Kendimi anlatmak nasıl zor geldi
Soğuk su istedim kızıl kor geldi
Onmaz yara gibi sızladım ana.
 
Hayal dünyasında yollar değişti
Zaman takviminde yıllar değişti
Gönül bahçesinde güller değişti
Gözyaşım herkesten gizledim ana.
 
Dağlardan büyüktü çektiğin çile
Ömrünce kimseye yapmadın hile
Düşene vurmadın bir kere bile
Kapımda yolunu gözledim ana.
 
Ayakta durmaya yoktu mecalin
Gördüğüm herkesten başkaydı hâlin
Gözümün önünden gitmez hayalin
İnan ki seni çok özledim ana.
     Kadir Fidan-"Dağların Şairi"
 
 
UNUTULMAZ COĞRAFYALAR
 
AĞRI DAĞI: Türkiye, İran ve Ermenistan sınırlarının kesiştiği noktada yer alan sönmüş volkanik bir dağ. Koyu renkli sert lav ve yanardağ kütlesinden meydana gelmiş bir dağdır. Merkezi bir lav püskürmesi neticesinde yükselmiş olup, Alp-Himalaya volkanik kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Kuzey ve doğu etekleri Aras Irmağı'nın geniş alüvyon ovasından, güneybatı etekleri ise denizden 1500 m yükseklikte olan bir ovadan yükselir. Batısında bulunan alçak bir geçit, Ağrı Dağı'nı Torosların doğu ucundan ayırır. Dağın birbirine 11,2 km uzaklıkta iki doruğu vardır. 5165 metre ile Türkiye’nin en yüksek dağıdır. Kar sınırı mevsime göre değişiklik gösterirse de 4000 metrenin üstü devamlı karla kaplıdır. Doruğa yakın yerde 10 kilometrelik alanı kaplayan Türkiye’nin en büyük buzulu yer alır. Ağrı Dağı'nın 1500-3500 m arasında kalan kısmı geniş otlaklar ve ardıçlarla kaplıdır. Büyük bir bölümü ağaçsızdır. Su kaynağı yönünden oldukça fakirdir. Sıcak yaz günlerinde, dağın yamaçları çöl hâlini alır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.