Deprem denen meçhul!..

A -
A +
Depreme eskiden zelzele denilirdi. Her şey Allahü teâlânın yaratmasıyladır. Bunlar bir sebeple meydana geldiği gibi, zelzeleyi meydana getiren sebebe göre üç çeşide ayrılır.
Bunlar yer altındaki büyük boşlukların göçmesine dayanan çöküntü zelzeleleridir.
Veya yanardağ püskürmesi, magma faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan volkanik zelzelelerdir. Ya da yer kabuğunun kırılması, kayması gibi hareketlerle meydana gelen tektonik zelzelelerdir. Jeolojik zelzelelerin %90’ı tektonik tiptendir. %3’ü çöküntü tipindedir. %7’si volkanik tiptir.
Ülkemizdeki depremlerin çıkış sebebi Jeolojik hareketlere dayanır. Karmaşık bir yapıya sâhip olan zelzeleyi açıklayabilmek için yer kabuğunun mozaik gibi dizilmiş hareketli plakalardan meydana geldiği düşünülebilir. Bu plakaların herhangi bir hareketi yer kabuğunda kopma, kayma, genleşme, göçme ve volkanik püskürme gibi jeolojik durumlar meydana getirir.
Bir günde binlercesinin meydana geldiği böyle zelzelelerin çok azı insanlar tarafından hissedilebilir. Kimisinin şiddeti çok düşük, kimisi de insanların olmadığı yerlerde cereyan eder. Bu hafif sarsıntılar ancak sismograf denen âletlerle tespit edilebilir.
Yer altında iç merkez, ocak, odak veya hiposantr denen zelzelenin başlangıç noktasında meydana gelen sarsıntı dalgalar hâlinde yayılarak yeryüzünde üst merkez veya episantr denen bir noktada zelzele şoku olarak ortaya çıkar.
Burası yeryüzünde zelzelenin merkezidir ve buradan uzaklaştıkça şiddeti azalır. Çeşitli merkezlerce elde edilen kayıtlar karşılaştırılarak zelzelenin derinliği ve merkezi tespit edilebilir. F. Richter tarafından geliştirilen bir ölçekte maksimum şiddet 9 ile ifade edilir. Çünkü şimdiye kadar kaydedilen en şiddetli deprem 8,9 Richter derecesindedir. 4,5 şiddetinde bir zelzele hafif hasarlar yaparken 6 şiddetinden sonra tehlikeli neticeler ortaya çıkar. Her sene yaklaşık yüz civarında 6 şiddetinin üstünde zelzele olur. Yedi veya daha şiddetli zelzeleler senede yaklaşık 25 kadardır. 
Türkiye’de zelzelelerin çoğu Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu fayları ve Ege’nin çökmüş bölgelerinde meydana gelir. Bunların içinde en sık Kuzey Anadolu Fayında görülür...
Bu vesileyle Elazığ depremini yaşayan yurttaşlarımıza büyük geçmiş olsun diyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz...
             Muharrem Tutak-Sivas
 
 
ŞİİR
 
   Sevenleri defnetti Mehmet Bilir’i
 
Kar kış yağmur çamurda dağıttı gazeteyi.
Sekiz Ocak Çarşamba, toprağa verdik seni.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, buldunuz mertebeyi.
 
Dağıtıcılık büro, şüphesiz nasip işi…
“En güzel hizmet” derdi, rahmetli Enver Abi.
Yakınları defnetti, bugün Mehmet Bilir’i
İnşallah ahirette, buldunuz mertebeyi.
 
Üç kerime geride, öksüz ve yetim şimdi,
Rabbim selâmet versin, üçü de metanetli.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, Cennettesiniz şimdi!
 
Ömrü güzelliklerde, rıza peşinde geçti.
Anne ve babasını, zerre kadar üzmedi.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, buluştu onlar şimdi.
 
Gazeteyle hemhâldı, ilçemiz temsilcisi.
Ömrünü bu uğurda, harcadı feda etti.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, buldunuz mertebeyi.
 
Dua etmekteyiz biz, anıyoruz sizleri.
Son nefeste burnundan, kan gelmiş Mehmet abi.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, buldunuz mertebeyi.
 
Saadet-i Ebediyye, "mürşidi kâmil" bil ki.
Oku öğren yap Şahin, düşünme gerisini.
Bir yıl on iki gündü, eşini kaybedeli.
İnşallah ahirette, beraberlerdir şimdi.
                                          Ali Şahin (Savaştepe ve Sarıbeyler temsilcimiz ve aynı zamanda dağıtıcımız 8 Ocak 2020 Çarşamba günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allahü teâlâdan rahmet ve mağfiret diliyorum)
 
 
 
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MAHŞER: Kelime olarak TDK’da şöyle yazmaktadır. Arapça mahşer 1. isim, din bilgisi Kıyamet günü dirilenlerin toplanacaklarına inanılan yer. 2. isim, mecaz Büyük kalabalık. 3. isim, mecaz Kargaşa. Istılah anlamı toplanma yeri, Kıyamette bütün canlıların tekrar diriltilip bir araya toplanarak hesaba çekileceği yer. Mahşer yerine “Arasat meydanı” ve “Mevkıf” da denir. Mahşer, Arapça bir kelime olup “Haşr” kelimesinden türemiştir. Haşr kelimesi kıyamette bütün canlıların beden ve ruhları ile bir arada hesap yerinde toplanmasıdır. Mahşer, ahiret hayatından bir safhadır. Ahiret hayatı bu dünya hayatına benzemez. Ahiret işleri, akıl ile anlaşılamaz ve bulunamaz. Çünkü akıl ancak dünya işlerini anlayabilecek şekilde yaratılmıştır. Ahiret hakkında bilinenler ise Allahü teâlânın ve peygamberlerinin bildirdikleridir. Bunların dışında ve bunlara uymayan sözlerin, bilgilerin hiçbir kıymeti, değeri yoktur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.