Seyahat etmek vatanseverlik mi? -1-

Üniversitede tahsil (eğitim) görürken, Irak kökenli Türk vatandaşı bir profesörümüzün sarf ettiği (söylediği) şu sözler hafızamda kalıcı bir yer edinmiştir:

"Ülkenizi gezin çocuklar. Gezmek vatanseverliktir..."

Ben, bu kıymetli hocamızın sözlerini, biraz daha genişleterek şunu ifade etmek istiyorum: Maddi ve manevi imkânlar kifayet ettiği (yeterli olduğu) müddetçe, yurt içinde ve yurt dışında birçok yeri gezmek vatanseverliktir."

Hemen hemen hepimiz çeşitli amaçlarla seyahat ederiz. Bazılarımız iş bulmak için veya kamu/özel çalıştığımız iş yerince tarafımıza verilen görevleri ifa etmek için seyahat ederiz. Kimimiz sağlık problemleri nedeniyle, bulunduğumuz il/ilçedeki hastanelerinde, hastalığımıza yönelik doktor ya da tetkik imkânlarının bulunmaması sebebiyle tebdil-i mekân (mekân değişikliği) yaparız. Damak tadına düşkün olan bir kısmımız, daha önceden hiç tatmadığı yiyecekleri tatmak için kilometrelerce ötedeki il, ilçe, köy, ülkelere gideriz. Bazılarımız, çeşitli dönemlerden kalma tarihî eserleri, antik şehirleri görmeye ya da eski insanların yaşantılarından eski/yeni zamandaki savaşlardan kalan çeşitli nesneleri görmek için yüzlerce hatta binlerce kilometre ötelerdeki müzelere seyahat ederiz. Kimimiz ise, ülkemizdeki ya da dünyadaki güzellikleri farklı ülkelerdeki insan yaşantılarını görüntülü olarak, televizyonlardan veya sosyal medyadan, ülkemizdeki insanlara tanıtmak için özel görevli olarak -bazı seyahat program sunucuları- çeşitli yerlere yolculuk yaparız.

Bu amaçlar dışında da, sadece gezdiği gördüğü yerlerin listesi kabarık olsun diye müze, yemek, görev, tedavi gibi herhangi bir amaç olmadan da farklı farklı köy, ilçe, şehir, ülke gezmek de mümkündür.

Peki seyahat etmenin ve gezmenin vatanseverlik ile alakası nasıl açıklanabilir? Örnek olarak Çanakkale Gelibolu Yarımadası'nı, buradaki şehitlikleri, siperleri, Alçıtepe köyündeki müzeyi, Anzak Koyu ve Conkbayırı'nı gezen bir insan, hele hele ki buranın tarihini iyi anlatan bir rehber eşliğinde dolaşıyorsa Çanakkale Zaferi'nin hangi şartlarda kazanıldığını anlayacak, bu kanlı savaştan ibret alacak ve vatanseverlik duyguları artacaktır...

 

 

 

 

Bu gelen Türk ordusudur ya Rabbi

Gösterme Mehmetçiğe ne toprağı, ne kabri

Damarlardaki o ruh asırlar önceki Selahaddin Eyyubi

Yükseldi tekrar damarlarındaki o ruh fatihi

Kaybetmeyecek Türk ordusu hiçbir Cenk’i

Hiçbir kuvvet durduramaz, nesl-i mücahidi

Allah’ım gösterme Mehmetçiğe şu zemheri

Yaşatma bu millete ne harbi, ne Çanakkale’yi

Nasip et bu millete o güzel Cennetini

Ver artık bize bahşettiğin güzel selameti

Def et başımızdan artık gitmeyen illeti

Kaldıramıyor artık bu millet, şehit haberini

Kaldı mı ülkemde, ateş düşmeyen şehit evi

Öldürme artık o aslan yürekli neferi...

Çiçeklerle dolu her bir şehitin makberi

Söndürme Allah’ım senin uğruna yanan kandili

Dik şu aslan gibi neferin başına Kâbe’yi

Kopart artık bu milletten o pis mağribi

İşlemez Türk milletine Garbın tehdidi

Şehit kanı çiziyor gökteki yıldızı, hilalî

Yıkılmaz bu milletin hiçbir minaresi

Her daim şanlı yazıldı Türk’ün tarihi

Yıkılmaz Türk Milletinin bu son kalesi

 

 

 

 

Buzdolabının içini ve dışını temiz tutmalıdır. Yemeklerden dökülenleri bekletmeden temizlemek gerekir. Aksi hâlde hoş olmayan bir koku yayar, yemek asitleri kaplamayı bozar. Sıcak yemekleri doğruca buzdolabına koymamalıdır. Bu iş hem dolap hem de yemek için zararlıdır. Buzdolabına konulacak yiyecekler en az oda sıcaklığında olmalıdır.

***

Fermuarın ömrünü uzatmak için, fermuarlı giyecekler temizleyiciden geldiğinde dişlerine vazelin sürülünce dişleri hiç sıkışmadığından bozulmaz.

***

Halıların rengini tazelemek ve parlatmak için; patates suda iki saat kaynatılmalı, bunun suyu süzülerek tozu süpürülmüş halı, bu su ile veya içine bir fincan sirke katılmış suyla silinmelidir.

***

Kaynatılarak pişirilecek et yemeklerine konacak olan iki kesme şeker, fevkalâde lezzet verir.