Hırsızın hiç mi suçu yok? -1-

A -
A +
 
Günümüzde özellikle ana babalar ve bugünün büyükleri bir şeyden dert yanıyorlar. Konu gençliğin ne hâle geldiği... Yeni neslin tutum ve davranışlarından hayıflananların, endişe edenlerin acaba bir tavsiyesi veyahut önerisi var mı?
Acaba farkındalar mı, onları bilerek bilmeyerek nasıl elinin tersiyle ittiklerini?
“Ne oldu da gençler kopuyorlar geleneklerden ve hissiyatlarından? Neden anlaşamıyorlar büyükleriyle? Gençlere bu vahim ortamı kim hazırladı? Körpe dimağlar bu hâle gelirken siz neredeydiniz? Tek kusurlu gençlik mi gerçekten?
Sahi, büyüklerimiz bu bocalayış ve kopuş sürecinde neredeydi? İki asırdır bozguncular, daima nesilleri ifsat etme gayretindeyken kimler uyuyordu? Âlem karanlığa mahkûm edilse, güneş hiç doğmaz mıydı? Yahya Kemal’in zihne huzur veren mısraları geliyor hatıra:
“Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın/Bir âlem-i hayale dalan âb uyanmasın.’’
İfsat komitesi, nesillerin zihniyetini karartırken, kürekleri aheste çekiyorlardı. Su uyuyor, düşman uyumuyordu. Sormak lazım, neden uyuyorduk?
Belki de en mühim husus teknolojinin ve çağın farklılığını dün kavrayamayanlar olduğu gibi bugün de kavrayamayanlar. Asırlar öncesi onlar değil miydi, teknolojiye -bize kattığı müspet yahut menfi etkiler ne olursa olsun- karşı çıkan? Esas hata, değişen cemiyet hayatına adapte olamamak suretiyle, tecrübelerini gençlik ile bir araya gelip onlara anlatamayan içine kapanık, bencil, hodkâm, korkak ve biraz daha acısı mala mülke heves sarmış ebeveynler değil miydi?
Kabahati Z kuşağında arayanlar, aynanın karşısında biraz kendilerini seyretmek zorunda değiller mi?
Bugünlerde herkesin diline dolanan ve her mecrada tartışılan ve faydadan ziyade zarara sebep olan bir mesele de Netflix… Aslında herkes farklında, nasıl bir sıkıntı ile karşı karşıya olunduğunun. Lakin nasıl bir tepkiye maruz kalınacağına kimsenin kulak verdiğini görmek, de maalesef, mümkün değil. Müzakereye takatimiz yok. Konuşmaya karşılıklı birbirimizi anlamaya takatimiz yok herhâlde ki ‘’kapat şunu!’’, ‘’ahlaksızlığın daniskası’’, ‘’bu rezilleri mi seyrediyorsun?’’ gibi beylik ve tahrik edici sözlerden kurtulup bir adım öteye gidemiyoruz…
 
 
ŞİİR
 
            Tutun dualarına
 
Rüzgâra doğru savurursun hayallerini bazen,
Ne yana doğru savrulacağını bilmeden...
Yazılanı yaşarken, yaşadığına kader diyerek sarılmayı öğrenirsin zamanla.
Hayat her gün kırmızı halılar sermez çünkü ayaklarının altına.
Öğrenirsin yürümeyi her şartta düşe kalka...
Zor günler çıkageldiğinde sabret,
Yaşadığın o güzel günlerin hatırına.
Bak ne diyor seni yaratan o yüce kudret;
"Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır."
Hakikaten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
Ve yine ne yapacağını şaşırdığında sığın en sahici limana;
"Beni yaratan elbet yolumu gösterir" de!
Unutma niyetin hayır olursa akıbetin de hayır olur.
Yeter ki bu dünyanın gösterişli hâlleri aldatmasın seni.
Güzel günler inandıkça yakınlaşır.
Umutsa inananlara en güzel dayanaktır.
Umutsuzluk yok,
Gülüşünü çerçevelet as şimdi duvarlara!
Dört duvarda çok şey anlatır dinlemesini bilen insanlığa.
Her şey iyileşecek sabır ve tevekkül içimizde vuku bulduğunda,
Yeter ki sımsıkı tutun dualarına...
               Kübra Can/Hanımyazar
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
MÜSVEDDE: Arapça seved isminden gelen müsvedde kelimesi eskiden okullarda bütün öğrencilerin ve öğretmenlerin sık kullandığı bir kelimeydi. Temize çekilmek üzere yazılmış şey, ilk yazılan, acele ile temiz yazılmayan yazı anlamına gelirdi. Günümüzde değil acele ile yazıp sonra temize çekmek, neredeyse kalem kâğıt kullanılmaz hâle geldiği için müsvedde konusu da kendi ismi gibi sözlüklerin sayfalarında kaldı. Artık akıllı bilgisayarlarda cep telefonlarında tuşlara basarak yazıldığı için acele veya yavaş diye bir şey kalmadı. Hatta artık yazı yerine emojilerle simgelerle haberleşilip konuşulmakta. Ancak yine de öğrencilik sebebiyle gerek alınacak notlarda, gerek test soruları çözümünde alelacele hesaplamalar yapmak notlar almak için müsvedde defterleri kullanılmaktadır. Karalama defteri de denilirdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.