Sevgili ne ister?

A -
A +
Dünyaya “üç günlük dünya” denir. Hadisi şerifte “insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyurulur. Buradan yola çıkarak bir kimse elini eteğini dünyadan çekse, ibadet ediyorum dese doğru mu yapmış olur? Büyük hata eder. Burada anlatılmak istenen kalbin dünyaya bağlanmamasıdır. Yoksa dünyadan kopuk yaşamayı önermek değildir. Eğer burada anlatılan ince sırrı anlamazsa bir kenarda bir lokmaya muhtaç, dostunun yüz karası düşmanının maskarası olunur. Peki hem dünyayı sevmemek hem de dünyadan ayrı kalmamak nasıl olur? Bunu şöyle bir örnekle açıklamaya çalışalım. İnsan  âşık olduğundan başkasını görmez. Eğer görür ise o âşık olmamış demektir. Bir kalpte de ancak bir aşkın olabileceğini öğrenmiştik. O hâlde bir kişi, günlük hayatında alışverişinde diğer bütün insanlarla görüşse de o sadece aşkını sevmektedir. Eğer bu âşık “ben âşığım” diyerek evden dışarı çıkmazsa, kimseyle görüşmez ise böyle bir âşığı aşkı da istemez. Eğer bu âşık evden dışarı çıktığında her önüne gelene âşık olduğunu söylerse böyle bir şeyi de aşkı istemez. Eğer bu âşık evden dışarı çıktığında, kendine başka bir sevgili bulmuşsa bu da kendisine ihanet etmektir ki şiddetle cezalandırılır. O hâlde sevgili ne ister? Hem aşkının evden çıkıp herkes gibi ve hatta herkesten daha çok kazanmasını, başarmasını, ideal bir konumda olmasını ister. Hem kendinden başka kimseyi gözü görmemesini ister. Hem ne kadar kimseyle görüşürse görüşsün, nereye giderse gitsin bir an önce geri kendisine döneceğini bilmesini ve buna göre plan yapmasını ister. Böyle olan kimse aşkının gözünde değerlidir. Aksi takdirde o aşk yürümez. İşte dünya sevgiliden başka olan her şeydir. Sevgili ise Allah’tır. Bu sevgiliye kavuşmak da öldükten sonra öteki dünyada gerçekleşmektedir. O hâlde Allah’a âşık olması gereken âşıktan (kuldan) istenen nedir? Dünyada dünya işleriyle ne kadar uğraşırsa uğraşsın, hem de dünyada en ideal insan olsun ama bu inancı unutmadan dünyada dünyayı yaşasın. Kendisine ve sevgisine ihanet etmeden yaşasın. Bir gün kendisine döneceği günü unutmasın.
Mustafa Demirci- Ankara
 
 
 
ŞİİR
 
Bayburt
 
Altmış yıldır garip kaldım gurbette,
Gözlerim sılanın yolunda Bayburt.
Mümkün değil unutamam elbette,
Gözyaşım Çoruh’un selinde Bayburt.
 
Köyümde yaşayıp ölseydim keşke,
Virane evimi değişmem köşke.
Senin türkülerin daha bir başka,
Aşığın sazında telinde Bayburt.
 
Buğday değil arpa ekmeği yerdim.
Doyunca Allah’ım çok şükür derdim.
Her ağaçta bir kuş sesi dinlerdim,
Bülbüller öterdi dalında Bayburt.
 
Nasıl unuturum lor dolmasını,
Babamın mirası ayran tasını,
Hele arıların vızıltısını
Çiçeklerin güzel balın da Bayburt.
 
Çobanlık yapardım yaylada kırda,
Çocukken mutluydum dağda bayırda,
Çiçekler açardı dağda bayırda,
Dikenin de güzel gülün de Bayburt.
 
Dağlarımda çiçek gül deste deste,
Köyümde olsaydım en son nefeste,
Ah vatan diyorum altın kafeste,
Helvalı Mithat’ın dilinde Bayburt.
 
Bayburtlu Mithat İnci
 
 
 
UNUTULMAZ MEKANLAR
 
BAYBURT BUZ MAĞARASI: Bayburt şehir merkezi sınırları içinde Masat Vadisi’nin güneyinde Helva köyünde yer almaktadır. Şehir merkezine 33 kilometre mesafededir. Doğal zenginliklerimizden olan Buz Mağarası içerisindeki buzdan sarkıt ve dikitlerden meydana gelmektedir. Bu sarkıt ve dikitler buz mağarasına seyretmeye doyulamayan mükemmel bir güzellik kazandırmaktadır. Yakın zamana kadar bu mağara Helva köyünde yaşayanlar tarafından soğuk deposu olarak da kullanılmaktaydı. Buradaki soğukluk yazın bile devam ettiği için köylüler ve burasını öğrenip ziyarete gelen yerli yabancı turistler yazın sıcağında da mağaraya girdiklerinde serinlemektedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.