Selam yurdunda buluşmadan önce -1-

A -
A +
Herkesin bir dünya özlemi ve yine herkesin bir dünya tasavvuru vardır. Yine bu minvalde herkes mevcut şartları kendi dünya telakkilerine (isteklerine) göre yorumlamak meylini taşır. Bu şekilde herkes, şartların en küçük bir değişme ve keşmekeş belirtisi gösterdiğinde hemen kendi dünyalarının doğmaya yakın olduğunu sanır. Bu bir sanrıdır (halüsinasyondur)... İnsanlar çocukluk evresi yaşar ve çocukluk güzeldir, saflıktır, günahsızlıktır ama çocukluk evresini geçtikten sonraki yaşlarda çocuk kalmamak için resmî ve sivil ideolojilerin payandası olmamak gerekir. İdeolojiler de insanların her an ölmeye müsait varlıklar olmalarını talep eder. Bu bir ideolojinin mensubu olmaktan çok bir ideolojinin “sorgusuz-sualsiz” taklitçisi olmaktır. Ama... De facto ve de jure (hukuki) olanı görmekten aciz olup, ideolojilerin payandası olmamak, zalimlerin çarkını döndürmek de değildir kesinlikle... Ama... Öyle veya böyle, dünyanın değişmesi ve güzelleşmesi isteğinin en büyük düşmanı ve tefessüh sebebi, lokal olaylara küresel nitelikler ve değersiz olaylara yüksek değerler atfetmektir. Çünkü dünyanın değişmesi, telaffuzu gibi basit değildir. Bilakis her tasavvur için zihnî, fikri, içtimai, iktisadi, siyasi, yapı(lar) vardır ve bunların bilinmesi ve değişim sürecinin anlaşılması gerekir. Değişim kendini hissettirmeden değişim atmosferine dâhil olmak, değişimin başladığı anda değişmenin iptali manasına gelir. Küçük küçük oluşların, büyük oluşlara inkılap etmesi insanların elinde olsa bile her küçük oluşun, büyük oluşlara dönme ihtimalini beklemek hesapsız, idraksiz, mihenksiz, muhasebesiz, murakabesiz (düşüncesiz), ölçüsüz, miyarsız bir beklentidir. Ama... Kapitalizmin, ahlakçı kapitalizmi tartışmaya açtırdığı bir dönemde kapitalizmin çok kısa bir sürede iflas edeceğine inanmamak gerekir. Bir şeyin alternatifi kendi içinde ‘öz’ formu ile doğuyorsa, alternatifinin doğmadığı ve doğumuna zaman olarak yakın olunmadığı manasına gelir.              Ali Tarık Parlakışık       ŞİİR          Oruç Reis bizim Reis   Açıldı Akdeniz’e Oruç Reis gemisi Paniğe kapıldılar korkakların hepisi Hiç kimse kararından caydıramaz Reis'i Yol ver Türk’ün bayrağına tanı Oruç Reis’i Uslu dur uslu otur kızdırma bizim Reis'i   Sevr’in haritasını yırtıp attık denize Yunan tiyatrosuna son vermek düşer bize Bağımsızlık geliyor Reis’le Akdeniz’e Özgürlük abidesi görün Oruç Reis’i Uslu dur Yunanistan kızdırma bizim Reis’i   Tarih tekerrür ederse Ege hazır bekliyor TÜRK ordusu her zaman barışta ısrar ediyor Barıştan anlamazsan anladığın dili biliyor Bozdurma orucunu tanı Oruç Reis’i Uslu dur uslu otur kızdırma bizim Reis’i   Süleyman'ın son sözü Akdeniz taranacak Oradaki petrolü keşfettik aranacak Oruç Reis'e dokunan cayır cayır yanacak Bozdurma orucunu selamla Oruç Reis’i Uslu dur uslu otur kızdırma bizim Reis’i...           Süleyman Usta-Espiye/Giresun       UNUTULMAZ PEHLİVANLAR   GAZANFER BİLGE: 1925 yılında Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde doğdu. Eski pehlivan olan babası İsmail Bilge’nin özendirmesiyle güreşe başladı. 1942’de Kasımpaşa Kulübü’ne girdi. 1946’da Mısırlı güreşçilere karşı ilk kez millî formayı giydi. Stockholm’de yapılan Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası’nda ve 1948 Londra Olimpiyatları’nda 62 kilo şampiyonu oldu. 1949’da ciğerlerinden hastalanarak ara verdiği güreşe 1952’de yeniden başladı, millî takıma girdi, aynı yıl güreşi bıraktı. Özellikle teknik bilgisi ile dikkat çekti. Kırkpınar ağalığı da yaptı. 2003'te Dünya Fair-Play Konseyi tarafından tanıtım-spora ve toplumsal hizmet dalında ödüle layık görüldü. 20 Nisan 2008 tarihinde vefat etti. [biyografi.net]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.