Yabancıya övgü, yerliye üvey evlat muamelesi!

A -
A +
Ben de az çok şiir olsun, güfte olsun, köşe yazısı olsun; bir şeyler yazmaya çalışıp, okurlarımızın ve vatandaşlarımızın dikkatini çekmeye çalışırım!
Bu arada; bazı köşe yazarlarımızın; sadece Samsun ile sınırlı değil; başka il ve ilçelerde de köşe yazarlarının yazılarında, özellikle yabancı yazarlara gösterilen ilginin binde birini kendi yazarlarımıza, şairlerimize ve sanatçılarımıza maalesef göstermiyoruz!
Bir yabancı yazar, şair veya sanatçı hayranlığı sarmış bizim kimi köşe yazarlarımızı! Elbette ki bu yabancı yazar, şair ve sanatçılarımızın arasında; gerçekten övgüye değer olanlar da vardır ama bunu devamlı yapmaya mecbur değiliz.
Yâni arkadaş; el insaf; hiç mi bizim yerli yazarlarımız, şairlerimiz ve sanatçılarımız yok? Ne oldu; yoksa bunların suyu mu kaynadı, kelaynak kuşları gibi nesilleri mi sona erdi? Bırakın bu işleri!
Biraz da bizim yerli, Türk yazar ve şairlerimize ve sanatçılarımıza önem ve değer verelim. Kendi ülkelerinde bile; kendi yazar, şair ve sanatçılarına, bu kadar önem ve değer verilmiyorken; bizim yabancılara olan bu tutkumuzun sebebi nedir?
İşte bugün hâlâ ülkemizdeki birçok iş yerinin tabelalarında bu yabancı isim hayranlığından olacak ki kimsenin hiç duymadığı, uyduruk isimlerle karşı karşıyayız.
Bizim şairlerimizden, yazarlarımızdan nice örneklerini verebileceğimiz çok sayıda Türk edebiyatına ruh, biçim ve hayat veren onca yazar ve sanatçımız dururken; köşe yazarlarımızın hiç bunlardan söz etmeyip yabancı yazar ve sanatçıları ön plâna çıkarmaya çalışmaları nedendir acaba?
Tez elden özümüze, millî ruha, Türk-İslâm Tarihi, örf ve ananelerine, gelenek ve göreneklerine, sanat ve kültürüne; bunları sinesinde yaşayıp yaşatan yazarlarımıza ve sanatçılara şiddetle ihtiyacımız var.
Yoksa yarın çocuklarımıza; bu konuda vereceğimiz akıl da öneriler de boşa gidebilir. O hâlde; iş işten geçmeden, yerli yazar, şair ve sanatçılarımıza sahip çıkıp onları sevgi ve saygıyla, minnetle yâd edip; bir yerde hem tarihî görev ve sorumluluklarımızı yerine getirelim hem de ahde vefa borcumuzu bir nebze de olsa, bu şekilde ödeyip telâfi edelim! Saygılarımla...
        Oktay Zerrin
 
 
ŞİİR
 
    HOYRAT
 
Yar aşırdım
Kervana yar aşırdım
Bıraksa idi felek
Yanına yaraşırdım.
 
Yara saydı
Bağrımda yara saydı.
Bırakıp gitmeyeydi
Eliyle yâr asaydı.
 
Yaramazdır
Seven az yaramazdır.
Yâre dedim “merhem ol”,
Demedim “yaram azdır”
 
Yâri sever
Gönül o yâri sever.
İcazî senden canı
İsteyen yâr ise ver.
 
   Osman Ercan-Elâzığ
 
 
 
GÜZEL YURDUMUZ
 
CEHENNEM DERESİ KANYONU: Artvin iline bağlı Ardanuç ilçesinde, 2,5 kilometre uzunluğu, 200 metre yüksekliği ve 70 metre genişliği ile Türkiye'nin en büyük kanyonlarından birisi Cehennem Deresi Kanyonu’dur. Ardanuç suyuna açılır. Dünyada sayılı kanyon vadileri arasında yer alır. Amerika’nın Arizona eyaletine bağlı bulunan Grand Canyon’dan (Büyük Kanyon) sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonudur.
Cehennem Deresi Kanyonu, dağların arasında oluşmuş bir coğrafi yapıdır. Yani kanyonun en derin yeri deniz seviyesinden çok yüksektir. Kanyona gitmek istediğiniz zaman bazı taşlı ve dik patikaları takip etmek, tek kişinin bile zor sığacağı yollardan geçmek gerekiyor. Kanyondan geçtikten sonra ise eşi benzeri zor görülebilecek şekilde Karadeniz dağlarının mükemmel doğal yeşilliğine, bitkilerine ve güzelliklerine şahit olunuyor.
Bu kanyonun daha çok turist çekmesi için kanyonun üzerine cam köprü yapılması gibi bir düşünce proje aşamasına getirilmiş durumda.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.