“Öyleyse ben nereden biliyorum!”

A -
A +
 
Türkçe dünyanın en zengin dillerinden biridir. Bu zenginlik, kesinlikle Türk dilinin salt Türkçe kelimelerden oluştuğundan dolayı değildir. Türkçeye en çok Arapça, Farsça ve Fransızcadan kelime girmiştir. Detaylara indiğimizde daha başka dillerden de vardır. Yabancı dillerden, bu anlamda gelen kelimeleri kullanmakta herhangi bir sıkıntı görmüyorum. Bunlar artık Türkçedir ve günlük hayatta toplum tarafından kabul görmüştür. Televizyon, radyo, kompozisyon, program, makale gibi birçok kelime yabancı dillerden Türk diline Türkçeleşerek girmiştir. Bu kelimeler yerine yeni Türkçe kelimeler uydurmaya çalışmak bence çok yanlıştır. Mesela, Euro kelimesi yerine Avro denilmesi çok zorlama geliyor. Şayet değişiklik geçirecekse bu “Yuro” şeklinde olmalıydı. Çünkü Türkçe yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi yazılan bir dildir.
Yine aynı şekilde program yerine “izlence”, kampüs yerine “yerleşke”, mevzilenmek yerine “konuşlanmak”, tasvir yerine “betimleme” denilmesi bana hiç mantıklı gelmiyor.
Bir gün çalıştığım şirkette katıldığım bir İngilizce dersinde, Ukrayna uyruklu Amerikan vatandaşı ve Türkçeye de hâkim olan İngilizce öğretmeni, İngiliz dilinin zenginliğinden bahsetti. İngilizcede güzellik kelimesinin, derecesine göre isimlendirildiğini söyledi ve şöyle bir örnek verdi:
“Beatifull-Güzel, Gracefull-Daha güzel, Wonderfull-Çok daha güzel, harika, anlamlarına gelir” dedi. Tek kelimeyle güzelliklere derece kazandırabildiklerini anlattı ve “Türkçede böyle bir şey yoktur” dedi. Bu son kurduğu cümle çok zoruma gitmişti ve anında kendimi zorladım. Hocaya bir cevap vermem gerektiğini düşündüm. O anda şu üç kelime aklıma geldi. “Alelade, fevkalade ve harikulade...”
Bu kelimeler dilimden dökülüverdi. İngilizce hocası, şaşırdı, kızardı, bozardı. Sonra “Bu kelimeler Türkçe değil, Arapça” dedi. “Peki bu kelimeler Arapça ise ben nereden biliyorum. Bu kelimeler, yüzlerce yıldır bizim dilimize yerleşmiş ve ecdadımızdan bize miras kalmış” dedim. Hoca, hemen konuyu kapattı ve bir daha İngilizcenin zenginliğinden bahsetmedi...
          İhsan Ağır
 
 
ŞİİR
 
    Bilme ne oldu bizlere?
 
Yüreğim binbir parça,
Yüreğim alev alev…
Yüreğim yangın yerine dönmüş,
Viran olmuş hangi şehre,
Talan edilmiş,
Yağmalanmış, hangi haneye,
Hangi annenin çığlıklarına,
Hangi mazlumun ağıtlarına yanayım?
Bilmem ne oldu bizlere?
Vefasızlık bulaştı tüm sözlere.
 
Hani mazlumdan yana bir derdimiz vardı.
Hani onlar güldüğünde gülecek,
Onlar ağladığında ağlayacaktık.
Hani bizler bir vücudun birer azaları gibiydik,
Bilmem ne oldu bizlere?
Vefasızlık bulaştı tüm sözlere.
 
Artık yüreğimiz yanmaz,
Dillerimiz mazlumun hâlini anlatmaz oldu.
Biz ki kör sağır ve dilsiz kesilmişiz,
Biz böyle olmamalıydık.
Sadece eğlenmeyen,
Ağlayanla ağlayan da olmalıydık.
Bilmem ne oldu bizlere?
Vefasızlık bulaştı tüm sözlere.
 
Mazlumun hanesine bombalar düşerken,
Benim de yüreğime gam keder düşer.
Yetmedi mi gaflet uykusunda yattığımız,
Zillet damgası yediğimiz yetmedi mi?
Oysa bize izzet, ar, şeref layık idi,
Bilmem ne oldu bizlere?
Vefasızlık bulaştı tüm sözlere…
 
          Âdem Kılıç (Serhedî)
 
 
 
UNUTULMAZ ŞAİRLERİMİZ
 
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI: 1904’te Uşak’ta doğdu. Sivas kadılarından Ömer Efendi'nin oğludur. Mülkiye Mektebini 1927’de bitirerek, Bursa Maiyet Memuru oldu. Manavgat, Ünye, Savşat, Artvin, Edremit kaymakamlıklarında bulundu. Mülkiye müfettişi oldu, sonra Kütahya milletvekili seçildi.
Ömer Bedrettin, Millî Edebiyat akımının yetiştirdiği “Beş Hececiler” topluluğunun şiir anlayışına uygun eserler kaleme aldı. Fâruk Nâfiz geleneğinden gelen esaslarla yazdı. Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde dolaşırken tabiata hayran kaldı. Şiirlerinde annesinin, çocuğunun ölümü, ufuk ve deniz hasreti ve gurbet tedirginliklerini işledi. Ömer Bedrettin, yalçın dağlar arasında kendini üzüntülere, hasretlere kaptırmış içli bir şair olarak görülür. Millî Mecmua, Hayat ve Varlık gibi dergilerde çeşitli yazıları ve özel mektupları yayınlanmıştır. 1946’da, milletvekiliyken İstanbul’da öldü.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.