Bu millete nasıl âşık olunmaz? -1-

A -
A +
 
Ömrümüzün neredeyse üçte biri eğitim kurumlarında geçti.
Eğitimde, eğitim-öğretim ile birlikte sosyal, kültürel ve sportif aktivitelere de yer verilmeli.
Bunun için devlet-millet el ele vermeli diye düşünmekteyim. Bu düşüncelerle göreve başlar başlamaz bir durum tespiti yapıp, birçok onarım ve ihtiyaç taleplerinde bulunmuştuk. 
İl millî eğitim müdürlüğümüz imkânlar ölçüsünde onarım taleplerimize cevap veriyor. Bu kapsamda okulun boyası tamamlanmış, lavaboların onarımı devam ediyordu.
O günlerde iş adamı Hazım Üzen Bey, okulumuzu teşrif ediyor. Ben bir toplantı nedeniyle okulda bulunamamıştım. Hazım Bey okuldan ayrılır ayrılmaz, önceden tanıdığı okul aile birliği başkanımız Mücella Hanımı arayıp "Bugün kızımın kaydı için okulumuza uğradım. Devam eden çeşitli onarım ve çalışmalar vardı. Müdür Beyi tanımıyorum, sizden ricam hocama selamımı iletin. Yardımcı olabileceğimiz bir şey varsa ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Yeter ki öğretmen ve öğrencilerimiz bir eksiklik yaşamasın” dedi.
Yapılacak çok işimiz vardı. Artık hayırsever eğitim gönüllülerinden aldığım güven ve cesaretle okulumuzun her türlü eksikliklerini gidermek için kendimi büyük bir koşturmaca içinde bulmuştum. Biliyordum ki beklediğim destek, bir anda ya yerden bitecek, ya da gökten düşecekti. Öyle ki, bundan zerre kadar bile şüphe duymuyordum. Çok ciddi elektrik onarımlarına ihtiyaç vardı. Yeni boyanan sınıfların çizilmemesi için ahşap bordür gerekiyordu. Bayan mescidimiz olmakla birlikte, yeterli değildi. Öğrenci mevcudumuz ciddi oranda artmıştı. Yeni ve güzel bir bayan mescidine ihtiyacımız vardı. En önemlisi de, sağlıklı bir eğitim ortamı için, bakanlığımız ile Türk Standartları Enstitüsü (TSE) arasında imzalanan "Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyonu Önleme İş Birliği Protokolü" kapsamındaki ihtiyaçlardı. Hazım Bey, öncelikle ihtiyaç duyduğumuz temizlik ve hijyen maddelerini temin etmiş, sonra da “Okulum Temiz” projesiyle ilgili her türlü desteği vermişti…
         İdris İspiroğlu
 
 
ŞİİR
 
          Acımasız rüzgârlar
 
Öncesinde köhne bir köy gibiydim,
Bilmem nasıl anlarsan.
Bakışlarımı savururdum uçsuz bucaksız göklere,
Eşiklerde dizgin sıralanmış dağlara.
Günler geçerdi, bir damla yağmur arardım,
Sessiz sedasız sokaklarda dolaşmaya.
Yalnızlığın başkentinde boğulmak için.
 
Yıpranmış eski köylerdeki fotoğraflara bakardım,
Çocukluğumu öyle hatırlardım sadece.
Direniş koparan nasırlı ellerimin hüneriyle
Papatyalar ekerdim her düşüme düştüğünde.
Bir ırmağın kenarında oturup
Kavuşmayı anarım sabırsızca günler boyu.
Kulaklarımda acımasız rüzgârların uğultusuyla…
 
Rüzgârların suratında dolaştığını bilmesem,
Bunu tutabilsem sürüklerdim o yöreye.
Ağaçların eşiğinde gölgelenmek huzur vermiyorsa sana,
Ben de o denli bunalır üzülürüm.
Çiçekli ovalarda koşturmak gibi bir şey seni düşlemek gecelerde…
Gökyüzünde süzülen kuşlar kadar alımlı.
Belki de hayatı böyle göreceğim artık.
 
Öncesinde doludizgin dağlar gibi dururdu yüreğim.
En hoyratça çırpınışa ayak direrdi korkusuz.
Çocukluk gibi çırpınır içerde yokluğun,
Kardelen kadar nazlı yüreğim soğuk gecelerde.
Oysa upuzun vadiler kadar genişti yüreğim.
Böylesi karanlık sislerin içinde kaybolmayan…
                                          Salih Sezgen
 
 
 
MARKA ÜRÜNLERİMİZ
 
MUT ZEYTİNYAĞI: Mut Zeytinyağı, Mut Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 03.11.2015 tarihinden itibaren korunmak üzere 17.07.2018 tarihinde tescil edilmiştir.
Mut Zeytinyağı ağıza alındığında damakta ve dil ucunda hafif ve geçici bir acılık ve yakıcılık hissi bırakması zeytinyağlarında aranılan üstün bir özelliği olup, aralık ayında derimi yapılan zeytinlerden elde edilen zeytinyağları; berrak, altın sarı renkte ve daha akışkan kıvamdadır. Olgun zeytinin tat ve aromasının yanı sıra kokusu da son derece güzeldir. Mut ilçesindeki zeytinlerden elde edilen yağlar altın sarısı renginde (erken hasatta koyudan açık yeşil altın sarısı renkli daha sonraki aylarda altın sarısı) kimyevi gübre ve zirai mücadele yapılmamasından dolayı da kendine has tadı, kokusu, hoş ve nefis aroması vardır.
Erken hasat edilen zeytinde hissedilen hafif yakıcılık etkisinin düşmesi ve dil ucunda bir burukluk bırakması zeytinyağının en ayırt edici özelliklerindendir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.