Sosyal medyanın götürdükleri

A -
A +
Teknik ve teknolojinin bu kadar gelişmediği dönemlerde insanın daha mutlu olduğu artık yüksek sesle dile getirilir oldu. Çünkü insanı asıl mutlu ve huzurlu kılan ruh dünyasında kendisinin hayatı kendi iradesiyle yaşayışı ve duygu temizliği idi. Tabiatın tabiiliği ile yetişen tabii insanlar kendi elleri ile ürettikleri tabii olmayan şeylerle bozulmaya başlayınca tabii olmayan hayatlar dünyaya hâkim olmaya başladı.
Oysa teknik ve teknoloji büyük bir nimetti. Sanayi gelişimi sonrası “Bilgi güçtür” diye ortaya çıkanlar bu gücü değişik platformlarla hayata uyguladılar ve maalesef şu ana kadar bu gücün(!) sahipleri para kazanırken kullananların çoğu hem para hem maneviyatlarını kaybettiler. O hâle geldi ki kimin ne giyeceği, ne yiyeceği nereyi gezeceği çok kolay bir şekilde uzaktan kontrol edilebilir hâle geldi. Kendisini kontrol edebilenlere selam olsun.
Hangi meselede olursa olsun bütün gücümüzü irademizden alırız. Bu alanda sağlam bir irade hayat yolculuğumuzda en büyük yardımcımızdır. İrade sağlam olmayınca sahip olduğumuz bütün nimetler bizim büyük zararlar görmemize sebep olabilir.
Sosyal medya bu alanda, şimdiki hâliyle çok kötü kullanılan bir platformdur. İradesi ve ahlak bariyerleri sağlam olmayanların bu denizde boğulmaması neredeyse artık imkânsızdır.
Milletlerin geleceği gençlerinin nasıl yetiştiği ile çok alakalıdır. Kim nasıl ve neye göre sınıflandırdı bilinmez ama son dönem gençleri için kullanılan "Z kuşak" (zehirlenen kuşak demek lazım) tabiri sanki bu sınıfa dahil gençlere “…, sizin döneminiz farklı kafanıza göre takılın” gibi bir anlayışın oluşmasına zemin hazırlıyor. Buna ailelerin çoğunlukla çaresiz kalması da eklenince sosyal medya, asırlara damga vurmuş bir medeniyetin intikamını gençlerden alırcasına onları kendisine bağlıyor ve birçok şeyi fark ettirmeden alıp götürüyor. Ne yaparsak yapalım varlık sebebimize ve içinde bulunduğumuz medeniyetin değerlerine uygun bir hayat tarzı ortaya koymaz isek hep birlikte bedel ödeyeceğimiz çok açık.
        Ahmet Tunahan-Eğitimci
 
 
 
ŞİİR
 
         Yalandır dünya
 
Hak ismiyle başlayayım sözüme
Onsuz tamam olmaz âlemde cümle
Yazacaklarım evvel kendi nefsime
Yalandır dünya, ölümdür gerçek...
 
Ahiret hesabı zordur bilesin.
Kolay değil orda hesabı vermek,
Kaçmak ki imkânsız, işte bu kesin.
Yalandır dünya, ölümdür gerçek...
 
Ettinse iyilik tutma aklında.
Yiğitçe iştir unutabilmek
Ve bir şeyi çıkarma ki aklından
Yalandır dünya, ölümdür gerçek...
 
Sonsuz değil devran, kanma şeytana
Her nefis ister zevk ile sefa
Üç günlük değil mi ha bu tantana?
Yalandır dünya, ölümdür gerçek...
 
Şan, şöhret, mevki ve dahi para
Musallaya kadar senle gelecek,
Kanmayasın sakın dünya malına
Yalandır dünya, ölümdür gerçek...
 
                    Salih Kurt
 
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
ÂDÂB-I MUÂŞERET: İçtimaî yani sosyal yaşayış bilgisi. Sosyal hayattaki görgü kurallarının genel adı.
ÂLÎ-CENÂB: 1. cömert. 2. şerefli, haysiyetli kimse.
ÂMENNÂ VE SADDAKNÂ: İnandık ve tasdik ettik anlamında kullanılır.
ÂMİYÂNE: Adîce, bayağı, sıradan.
ÂNBEÂN: Gittikçe, yavaş yavaş.
ARZ-I ENDÂM: Boy gösterme.
ASÂLETEN: Kendi namına hareket ederek, [vekâletin zıddı olmak üzere de kullanılır].
ÂSÂYİŞ: 1. rahat, huzur. 2. güvenlik.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.