Siz de başarabilirsiniz

A -
A +
Yeter ki bu konuda kendinize inanın. Başarılı olmayı hak ettiğinize inanın. Bilmelisiniz ki kim olursa olsun insanlar kendilerine değer verildiğini anlayınca mutlu olurlar ve size inanırlar.
Bu konuda hareket ederken “ya başaramazsam” diye bir kaygı gütmeyin. Çünkü sonunda başarılı olsanız zaten işlem tamamdır, başarısız olursanız tecrübe sahibi olursunuz ki çok önemlidir.
Belki bunu düşünmediniz. Yani güçlü ve zayıf gördüğünüz özelliklerinizin bir listesini yapmayı… Oysa geç kalmadan hemen başlayın listeye… En güçlü hissettiğiniz özelliğinizden, en zayıf özelliğinize doğru sıralayın. İkinci adımda da zayıf gördüğünüz veya hissettiğiniz yönlerinizi güçlendirmeye odaklanın… Başarmak için bir başka adım da kendinizin kişisel hedeflerinin ne olduğunu zihninizde netleştirmenizdir. Bu hedeflere ulaşabilmek için hangi yollardan geçebileceğinizi de listelemeniz gerekecek. Hani bildik yöntem, A planı olmazsa B planı vb…
Bu değerlendirmelerde elbette ki duygularınızı değil mantığınızı öne almanız gerekecek… Bu hedefleriniz arasında hangisi ne kadar sürede ulaşılması gereken hedeftir bunu da listelemeniz gerekecek… En yakın hedef ile en uzak hedef önceden zihninizde canlanacak… Sonra en yakın hedeflerden başlayacaksınız… Hedeflerinize ulaşamadığınız zaman sakın moral bozmak yok… Bilemediğiniz sorunun test kâğıdından hangi şık olduğuna bakmak da bir yöntemdir ama kolay ve size faydası olmayan bir yöntemdir. Ne yapacaksınız? Bilemediğiniz sorunun hangi konuya ait olduğunu tespit edip o konuyu öğreneceksiniz. Konuyu öğrendiğinizde o konuyla ilgili hangi soru gelirse gelsin sizin için işlem tamamdır aslında…
Öğrenciler testleri bu şekilde kontrol ederek tekrar test yapmaya devam ettiklerinde en sonunda sıfır hata yaptıklarını görecek ve testteki bütün soruları çözebilecek seviyeye gelebileceklerdir. Bu konu elbette ki kararlılık ve sabrı gerektirmektedir.
Bir de gerek duyduğunuz her zaman başkalarına danışmayı atlamayın. Utanmayın. “Ayıp olur” filan diye düşünmeyin. Unutmayın, “danışan dağları aşmış, danışmayan düz ovada şaşmış” bizim atasözümüzdür.
           Elif Azra Çelebi
 
 
ŞİİR
 
              ESKİCİ
 
Hatırıma getirme eski günleri,
Bırak, güzel kalsın düşümde benim.
Ne çabuk unuttun, mutlu anları,
Uykuya dalardın, döşümde benim.
 
Bir bendim dünyada senin muradın,
Şarkıydı, dilinden düşmezdi adım.
Veyl olsun bana ki, nasıl inandım?
Herkesler dostunmuş, dışımda benim.
 
Unuturum sandım, böylece seni,
Gitgide bir efkâr kapladı beni,
Birlikte yaşanan, her mutlu anı,
Bırakmıyor, her gün peşimde benim.
 
Çare bulamadım, yoruldum artık,
Mekânım virane, lakabım tutuk,
Kabir kapısını sonunda gördük,
Hayalin, damla gözyaşımda benim.
 
Lokma geçemezdi boğazımızdan,
Kem kelam çıkmazdı, hiç ağzımızdan,
Aşk şarkısı çalan, o sazımızdan,
Kırılmadık tel yok, köşemde benim.
 
             Mustafa Özkahraman
 
 
 
GÜZEL YURDUMUZ
 
SÖĞÜT:  Bilecik’in ilçesi olan Söğüt, kuruluş itibari ile ana yol üstünde bir kasabadır. Mudanya-Bursa’dan ve Gemlik İskelesi’nden gelerek Konya’ya doğru uzanan tarihî yol Söğüt’ün içinden geçmiştir. Özellikle İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesinden sonra Mekke’ye, Söğüt’e uğranılarak gidilmiştir. Bu sebeple bu yola "Hacılar Yolu" adı da verilmiştir. Bu yol, Küsnük ve Mezarlık bölgesinde bulunmaktadır...
Söğüt’ün tarih sahnesindeki parlak dönemi 13. yüzyıl sonlarında başlar. Bu dönemde doğudan gelen Oğuz Türklerinin Kayı Boyu bu küçük kasabada sınırları Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına yayılan Osmanlı Cihan Devleti’nin ilk nüvelerini oluşturmuşlardır. Kayılar Anadolu’ya 13. yy’ın ortalarında, bir başka görüşe göre de 11. yy’da gelmişlerdir. [http://www.sogut.gov.tr]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.