Salyangoz romanından -1-

Zeynep ile Elif, ilkokul 4. Sınıf talebesidir. Öğretmenleri sınıfta bir münazara yapmak ister. Münazara konusu, ‘insan hayatında para mı, sevgi mi öncelikli olmalıdır?’

Birinci ekibin başkanı Zeynep’tir. ‘Para önceliklidir’ tezini savunacaktır. İkinci ekibin başkanı ise, Elif’tir. ‘Sevgi öncelikli’ tezini savunacaktır.

Ekipler çalışmalarını yapar. Belirlenin günde, sınıfta buluşurlar. Konuşma başlar. Herkes pürdikkat dinlemektedir. Öğretmen münazarayı yönetir ama konuşmaya müdahil olmaz.

Zeynep: Arkadaşlar, para olmadan hiçbir şey yapamayız. Ev, araba, elbise, alamayız. Sabah kahvaltısı, akşam yemeğini yiyemeyiz. Bilgisayar sahibi olamayız. Oyunlar oynayamayız. Cep telefonumuz olamaz. Bunun için, para önceliklidir. Parasız, hiçbir şey olmaz.

Elif: Arkadaşlar, para şüphesiz önemlidir. Ama para her şey demek değildir. Para cepte olursa faydalıdır. Ama para sevgisi kalbe girerse felaket olur. O zaman, insanlarda hırs olur. Hırs insanlar arasında kavganın, cinayetlerin, hasetlerin, ayrılıkların, düşmanlıkların sebebidir. Onun için, insan hayatında sevgi önemlidir.

Zeynep: Arkadaşlar, Elif arkadaşımız hoş söylüyor ama parası olmasaydı, bugün buraya servis ile gelebilir miydi? Hayır. Sevgi kuru kuruya karın doyurmuyor. Bakın, Avrupa ve Amerika zenginler, mutlular. Her şeyleri var. Bizim niçin olmasın? Sizin niçin olmasın?

Elif: Arkadaşlar, insanın önceliği huzur ve saadet olmalı. İnsana huzuru sağlayan sevgidir. Parası olup da mutlu olmayan milyonlarca insan var. Bir ansiklopedide okumuştum, eski zamanlarda, Babil krallarından birinin kızının yazdığı bir mektup var. Diyor ki: “Şu anda her tarafım altın dolu, ama yiyecek yok. Ve altınlar içinde açlıktan ölüyorum” Onun için, para her şey demek değildir. Bir kuru ekmekle mutlu olan çobana özenen nice mutsuz zengin vardır.

Zeynep: Evet, sevgi önemli ama para daha önemli, zira insan hastalansa parası olunca, doktora gidip ilaç alabilir. Parası olmaz ise ne yapacak?

Elif: İnsanlarda, insanlığın çözemediği bir ruh vardır. Bu ruhun ihtiyacı sevgidir. Bu sevgi ile beslenen ruhu taşıyan beden, sağlıklı olur.

 

 

 

 

Türkiye Gazetesi

Ülfetlidir herkesle

Reeldir haberleri

Kuşatır her evi

İçten içe

Yeter ki sen iste

Elbet gelir size de

 

Gönüllere sürur verir

Alır onu sevenler

Z kuşağına da hitap eder

Eskimeyen tek gazetedir

Türkiye’mizin Türkiye’sidir

Eksilmesin hep artsın tirajı

Siz de tavsiye edin haberi olmayanları

İlelebet devam etsin feyzleri

 

 

 

 

 

ÜLFET: Arapça kökenli kelimedir. 1. Alışma, 2. Tanışma, görüşme, 3. Dostluk, ahbaplık anlamlarına gelmektedir.

MÜNAZARA: Arapça kökenli kelimedir. 1. Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma. 2. Edebiyatta, Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü anlamı da vardır.

MÜDAHİL: Arapça kökenli bir kelimedir. 1. Karışan. 2. Hukuk dilinde davaya müdahale eden, katılan anlamındadır. Örnek: “Müdahil avukat” gibi…

SÜRUR: Arapça kökenli bir kelimedir. Sevinç, mutlu olma hâli anlamındadır.

FEYİZ: Arapça kökenli kelimedir. 1. Verimlilik, gürlük, bereket. 2. Artma, çoğalma. 3. İlerleme, kültürel gelişme, olgunluk 4. Manevi haz, mutluluk, iç huzuru gibi anlamlara gelmektedir.