Hiçbir Suriyeli FETÖ’cüden daha tehlikeli değil...

Kullandıkları yöntem hep aynı…                         

‘Haklı’ görülebilecek bir gerekçe bul,

Medyadaki kollarını harekete geçir,

Sosyal medyadan kitleyi genişlet,

‘Öncü’ isimlerden destek açıklaması al,

Sokağı harekete geçir.

Bıktıran taktik bu…

             ***

Son bir haftanın provokasyonu Suriyeliler üzerineydi…

Plajda kadınları rahatsız eden Suriyeli genç dövülüp, polise teslim edilerek cezası verilmişti aslında.

Ama birileri bunu yine fırsat gördü.

Başta Hürriyet olmak üzere, aynı medya organları harekete geçirildi.

Toplum kışkırtılmalıydı…

Sosyal medyada FETÖ’cüler ve Gezi’ciler harekete geçirildi.

'Suriyelileri İstemiyoruz' diye etiket açıp, olmadık hakaretler yağdırıldı.

Meral Akşener’in ekibinden Sinan Oğan da durur mu?

O da attığı tweet’lerle kendini bir kez daha ifşa etti.

‘Planlı’ olduğu apaçık belli oyuna destek verdi.

İlk ayaklar tamamlanmıştı…

Sıra sokağa geldi…

Ankara Demetevler’de fitili ateşlenen Suriyelilerle kavga olayları, aynı gün Samsun, Karabük, Gaziantep, Mersin ve Konya’ya yayılmak istendi.

             ***

Kirli tezgâhı görüp, planı deşifre eden ilk gazete Türkiye oldu.

Ankara büromuz, istihbarat raporlarıyla birlikte, halkın nasıl kışkırtılmaya çalışıldığını yazdı.

Şükürler olsun ki bir kez daha oyun tutmadı…

Ama bu hastalıklı zihniyet, korkunç bir olay ve büyük bir utanç yaşattı hepimize…

Suriyeli bir kadın, karnındaki bebeği, 10 aylık oğlu ile birlikte ormanlık bir alanda vahşice katledildi.

Provokasyona omuz verenlerden ise ses yok…

Şimdi söyleyin:

Bu ülkede FETÖ’cü hainler,

Kaosa hizmet edenler,

Ülkemizin çökmesi için bıkmadan çalışanlar,

Bir kadını evinden zorla ormana kaçırıp tecavüz eden,

Sonra da karnındaki bebeği ve yanındaki çocuğu ile birlikte vahşice öldürenler mi tehlikeli,

Yoksa Suriyeliler mi?

 

 

 

Gazetemizin dün çarpıcı bir haberi vardı.

Kaynak İçişleri Bakanlığı…

Ülkemizde konuk ettiğimiz 3 milyon 53 bin Suriyeliye ilişkin araştırma yapılmış.

Eldeki verilere göre, Suriyelilerin suça karışma oranı yüzde 1,32.

Geçtiğimiz yılın ilk altı ayına göre, yüzde 5’lik düşüş kaydedilmiş.

Türkiye’de en çok şikâyet edilen hususların başında, Suriyeli dilenciler geliyor.

Onların da bir kısmının Türkiye vatandaşı dilenciler olduğu anlaşılmış.

Yani, 'uyanık' dilencilerin yeni taktiği Suriyeli rolü yapmak…

 

 

 

Üst aklın, terör örgütlerini Türkiye’ye karşı organize ettiğini görüyorduk.

Son örneği, CHP’nin yürüyüşü oldu.

Pensilvanya ve Kandil’in desteğinin yanı sıra bir başka örgüt daha devreye sokuldu.

Araçla kalabalığın arasına dalmayı planlayan DEAŞ’lılar, amaçlarına ulaşamadan yakalandı.

Ya başarsalardı!

Muhtemelen biz günlerdir bu saldırıyı,

AK Parti’nin nasıl her şeyi göze aldığını,

Kılıçdaroğlu’nun nasıl mağdur edildiğini,

Kılıçdaroğlu nezdinde terör örgütlerinin nasıl aklandığını izliyor olacaktık.

Ama olmadı…

İşte bu sebepledir ki, MİT tırlarını yayınlayarak “Türkiye DEAŞ’a yardım yapıyor” kara propagandasını yürüten Cumhuriyet gazetesi, DEAŞ’lıların yakalandığını tek satır bile yayınlamadı.

 

 

 

Son haftalarda ajanslardan bolca lavanta tarlası haberleri geliyor.

Başta Isparta ve İzmir’den…

Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’ini sağlayan Isparta, lavanta üretiminin de üssü olma yolundaymış…

Alıcıları başta parfüm ve sabun üreticileri…

Bizde çiftçilik deyince akla hep çile gelir…

Emeklilikte yapılacak güzel bir iş gibi görünüyor.

 

 

 

ABD’ye uçuşlarda elektronik cihaz yasağı kalktı ama, yeni güvenlik tedbirleri geliyor.

Havalimanlarına vücudu tepeden tırnağa tarayan cihazlar konulacak.

Devlet Hava Meydanları, ilk etapta dört vücut tarayıcı cihaz aldı.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda cihazların montajına başlandı.

Tarayıcılar, yolcu üzerindeki plastik, seramik, sıvı, ne varsa görecek…

Ancak bu cihazlar vücut hatlarını da olduğu gibi ortaya koyuyor.

Özellikle kadın yolcuların ekranda beliren görüntüsünün bizim gibi toplumlarda büyük rahatsızlığa yol açacağı kesin.

Üst aramada olduğu gibi, ekranın başındaki görevlilerin de yolcunun hemcinsi olmasına ve ekranı başkalarının görmemesine dikkat edilmeli.

 

 

 

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün girişine konulacak anıtın yapımı tamamlanmak üzere.

15 Temmuz’un yıl dönümünde Cumhurbaşkanı açılışını yapacak.

Anıtın projesini ilk gördüğümde açıkçası ne olduğuna anlam verememiştim.

Doğrusunu söylemek gerekirse, hâlen de fikrim değişmedi.

Umarım çıplak gözle görmediğim için yanılıyorumdur.

Açılış sonrası izlenimlerimi de bilahare paylaşırım...