28 Şubatçılar gol attı, farkında mısınız?

A -
A +
O kadar uyardık…
Dedik ki, “28 Şubat’ın medya ayağı tıkır tıkır çalışıyor.
Bakın, birilerinin beş sene önceki görüntülerini bile çıkarıp, üzerinde tepiniyor.
Müslüm Gündüz’ü yeniden piyasaya sürmeleri, Esenboğa’da zikir çektirmeleri boşa değil.
Bunlar bir şeye hazırlanıyor…”
             ***
Memleketin Afrin gibi çok önemli bir gündemi varken, üzerinde bile durulmayacak, saçma sapan dinî tartışmaları dört koldan dallandırıp budaklandırdılar.
Kendilerinin dinden bihaber olmaları, İslamiyet’i öcü gibi görmeleri problem değilmiş gibi…
Dindar kesimin arasına fitne sokmayı, istedikleri tartışma çizgisine getirmeyi başardılar.
Hakkını yemeyelim…
Eski darbeci kardeşleri FETÖ de sosyal medyadan tam saha destek verdi.
Şimdi keyifle çekirdek çitleyip, AK Parti ne kadar oy kaybetti, onu izliyorlar.
​             ***
Yeri gelmişken, onlara kötü haberi ben vereyim…
AK Parti’den, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürç-ü lisanından kaynaklanacak oy kaybı olsa bile, -ki sonra düzelterek, sözlerine açıklık getirdi- bu oylar en fazla MHP’ye kayar.
Yani, ittifak kan kaybetmez...
Onlar yine avucunu yalar…
Bunu gördüklerinden olsa gerek, şimdi MHP ile AK Parti arasına nifak sokma çabasındalar.
​             ***
Mevzumuza dönecek olursak…
Şunu demek çok mu zordu;
“Hoca kılıklı biri çıkmış, abuk sabuk laflar etmiş.
Dediyse kendini bağlar.
Doğrusu şudur kardeşim…
Aklın yok mu, dikkate alma.”
​             ***
Hem Müjdat Gezen’in kusarcasına küfretme, Ayşenur Aslan’ın ‘AK Parti ile silahlı mücadeleye’ çağırma, CHP’li Hüsnü Bozkurt’un milleti denize dökme, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yüz kızartan afişlerle kadınların alabildiğine aşağılandığı, neredeyse fahişeliğin meşrulaştırıldığı yürüyüşe katılma hakkı var da…
Kendine “hoca” dedirten birinin saçmalama hakkı yok mu?
Tamam, haklısınız; çoğu İngiliz ajanı sahte hocalara prim vermeyelim…
Ama bütün din adamlarını aynı kefeye koymak niye?
Bak CHP’ye; teflon gibi…
Bırak Müjdat Gezen’i, Ayşenur Aslan’ı, kendi milletvekillerinin, il başkanlarının zırvalarını bile üstüne alınmazken…
Her konuşan hocanın, tweet atan herhangi bir vatandaşın, metrobüste öpüşenleri uyaran gencin sorumluluğunu üstlenmenin mantığı ne?
AK Parti, hangi gerekçeyle 28 Şubat medyasının her yazdığına refleks gösteriyor ve farkında olmadan onların güdümüne giriyor?
Sebebi aşağılık kompleksi mi?
Yoksa bizim bilmediğimiz daha büyük bir tehlike mi?
​             ***
Eğer gerekçe onları susturma çabasıysa…
Sanıyor musunuz ki, siz “Bak gereğini yaptık” dediğinizde onlar duracak…
Bakın, şimdi de Kıbrıs’tan, S. Arabistan’dan, oradan buradan birilerini bulup Müslümanlara hakarete, aşağılamaya devam ediyorlar.
Bununla nasıl baş edeceksiniz?
Kimsenin ağzı torba değil ki, büzesiniz…
Her olumsuzluğu sahiplenir, suçluluk duygusuna kapılırsanız…
AK Parti’ye gönül vermiş herhangi birinin, karşı cenahın tepkisini çekecek bir tweet atmasını nasıl önleyeceksiniz?
Ayrıca, bunu sağlasanız bile;
Bir FETÖ’cü, PKK’lı ya da bilmem ne trolünün AK Parti yandaşı görünen bir hesaptan toplumu tahrik edecek paylaşımlar yapmasını engelleyebilecek misiniz?
Demiyorum ki bunlarla mücadele edilmesin ama, her şeyi üstüne almak, bir de tutup onların tuzağına düşerek, kendi tabanına ayar vermek niye?
​             ***
Bana kalırsa yapılacak tek şey; iyiyi, doğruyu, hakikati güçlü bir şekilde seslendirmek…
Cennetmekân Abdülhamid Han’ın dostunu, düşmanını iyi tanımak.
Film, emin olun üç aşağı beş yukarı aynı…
Dünyanın dört bir yanına İslamiyet’i yaymış, İslam’ın sancağını taşımış ceddimizin mirasçıları olarak, aynı doğruları daha güçlü bir tonla söylersek eğer...
Doğru bilgilerle, hakikati boşluk bırakmadan dillendirirsek, o zaman fitnecilerin sesini kimse dinlemeyecek...
Yok, bugün olduğu gibi, dinle zaten işi olmayanların tezviratına tepkilerle hareket edersek…
Kaybeden yine dindarlar olacak.
​             ***
Unutmamak lazım ki, herkes vazifesini yapıyor…
Ahlaksızlığı dindarlara yıkmaya çalışanlar, topluma ahlaksızlığı en çok yayanlar…
Örnek; İstiklal’deki kadınlar yürüyüşü…
CHP otobüsündeki çocuk tacizi neden hiç gündem olmadı, düşündünüz mü?
Sürekli dindarlar üzerinde kara propaganda yapanların amacı, içeride İslamofobi’yi artırmak…
Özellikle gençleri dinden uzaklaştırmak…
Fırsatını bulurlarsa da, bunları darbeye gerekçe yapmak.
Yıllar yılı bu taktiği izlemediler mi?
Sen ne dersen de, adamlar zaten senin inancına, düşüncene düşman…
Kime, neyi anlatmaya çalışıyorsunuz ki…
Birbirimize düştüğümüzle kalıyoruz…
Hepsi o kadar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.