Tanrı O’nu size ne için bağışladı?

A -
A +
Aklıma bu soruyu getiren şey, levantenleri(*) hatırlatan bir tipolojinin, Galatasaray Divan Kurulu’nda kurduğu şu cümleler oldu;
“Her şey çok güzel olacak. Aynen İmamoğlu’nun söylediği gibi. Tanrı O’nu bize bağışladı. 23 Haziran akşamı Türkiye’nin yüzde 70’inin bayram yapacağı bir akşam olacak.”
              ***
Bu adam eğer bunamamışsa AK Parti ve MHP’nin 31 Mart’ta İstanbul’da yüzde 48, Türkiye genelinde yüzde 52 oy aldığını biliyordur.
Herhâlde CHP’nin oy oranı ile karıştırdı.
Her neyse…
Asıl takıldığım yer “Tanrı O’nu bize bağışladı” kısmı zaten.
Kastettiği sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ise sormak isterdim;
Önceki İBB başkanları sizin bu denli canınızı yakacak ne yaptı veya neyi kötü yaptı ki, Tanrı size İmamoğlu’nu bağışladı?
Diyelim ki seçimi kazandı…
İmamoğlu bugünden farklı ne yapacak ki, Tanrı size O’nu bağışladı?
​              ***
Bu laf boşuna edilmez…
Aklıma hemen şöyle bir hatıra geldi;
Sene 2013…
İstanbul’un manevi hazinesi Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesi restore ediliyordu.
Gerekli izinleri alıp, restorasyonu inceledim ve Türkiye gazetesine iki günlük manşet çıkardım.
Peygamber Efendimizi Medine’ye hicretinde evinde ağırlamakla şereflenen büyük sahabi Ebu Eyyub-el Ensari Hazretlerinin türbesi ile ilgili gördüklerimi, duyduklarımı aklım almadı.
Her gün binlerce insanın ziyaret ettiği, İstanbul’un kalbi sayılan türbeye tek parti dönemi CHP’si yıllarca üst mahallelerin kanalizasyonunu akıtmış.
Türbe yapımında bırakılan havalandırma kanallarını da betonla tıkamışlar ki, ahşap yapı çürüsün, çinileri dökülsün.
Fotoğraflarını görünce dehşete düştüğüm kanalizasyon rezaletine ilk müdahaleyi 90’larda ANAP’lı eski Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir yapmış…
Şimdi meseleyi kökten hallettiler çok şükür.
Zaten türbe de Cumhuriyet dönemi boyunca bir Menderes döneminde restorasyon yüzü görmüş, bir de AK Parti’de…
​              ***
Düşünün ki, burası Eyüp Sultan…
Diğer camilerin, türbelerin hâlini siz tahayyül edin.
O esnada öğrendiğim bir başka şey daha vardı ki, asıl oraya dikkat çekmek isterim.
Bu restorasyonlar sırasında büyük zorluklarla, engellemelerle karşılaştıklarını anlatmıştı İBB’den bir yetkili…
Bazı yerlere bizzat papazlar gidip, “Burası aynı zamanda Bizans toprağı” diye engel çıkarmaya çalışıyorlarmış.
Hülasa, perde arkasında bizim görmediğimiz, duymadığımız bir mücadele varmış.
İBB de bu işin merkezinde.
​              ***
Haaa!
Bu kişinin ve aynı kafada gidenlerin “Tanrı O’nu bize bağışladı” derken, Türkiye’nin yönetimine İmamoğlu’nu getirme hayali kurarak söylediğini düşünürsek eğer…
Orada daha fazla pimpiriklenirim…
Zaten, “Acaba Cumhurbaşkanı Ayasofya’yı seçimden sonra camiye çevireceğim” dediği için mi düğmeye basıp, bütün güçleriyle sandıklarda tarihin en büyük oy hırsızlığını yaptılar diye düşünüp duruyorum.
Başka da, "AK Parti size ne yaptı ya da ne yapacaktı ki, Tanrı size Ekrem İmamoğlu’nu bağışladı"  sorusuna cevap bulamıyorum.
.....
(*) Levanten, Türkiye’de genelde İstanbul (Başlıca Beyoğlu bölgesi) ve İzmir’de yaşayan, Fransız ve İtalyan gibi Batı Avrupa kökenli azınlıklara takılan isim. Tatlısu Frengi de denilmektedir. 
 
 
 
*************
 
Oy hırsızlığının belgesini mi istiyorsunuz?
 
“Asıl mağdur Binali Yıldırım, çünkü O’nun oyları çalındı” diyoruz, “Hani, belge nerede?” diye soruyorlar.
Neymiş, belge yokmuş da, sırf sandık başkanları usulsüz atandığı için YSK seçimi iptal etmiş.
Yuh artık!
Daha 31 Mart gecesinden itibaren, hem de bir kısmı CHP’nin seçim sisteminden tespit edilenler olmak üzere, onca belge yayınlandı…
Hiçbirini mi görmediniz?
​              ***
YSK, sandık başlarına memur diye kasiyer, şoför, bahçıvan, kamudan uzaklaştırılan ByLock’çu FETÖ’cüler görevlendirildiği için değil sadece, bunların görev yaptıkları sandıklarda dönen dolapları, oy hırsızlıklarını da baz alarak iptal kararı verdi.
Sandık çetesinin, 8 bin 848 usulsüz oy sayım döküm cetveli düzenlediği ortaya çıkarıldı.
Gerekçeli kararda belirtilen 123 sandıkta 42 bin oy usulsüzlüğü tespit edildi.
Eeee!
Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasındaki fark neydi?
13 bin 772.
YSK göz göre göre bu oyları CHP’ye gasp mı ettirseydi?
​              ***
Günlerdir bunlar anlatılıyor, yine de somut belge istiyorlarmış!!!
Anlamak isteyene şunlar bile yetmez miydi…
Mesela;
Arnavutköy’de 1487 numaralı sandıkta Binali Yıldırım’a 182, Ekrem İmamoğlu’na 87 oy atılmıştı.
Ancak, bahsettiğimiz o sandık kurulu üyeleri, iki farklı tutanak düzenledi.
AK Parti müşahidine verilen sonuç tutanağından sonra bir tutanak daha düzenleyen üyeler, Binali Yıldırım’ın oyunu 1 olarak kaydetti, İmamoğlu’na ise 182 oy yazdı.
​              ***
Aynı şekilde Avcılar’da 14 sandıkta AK Parti’ye 401 oy eksik yazılırken, 15 oy fazladan CHP’nin hanesine geçirildi.
En büyük seçim yolsuzluklarından biri de Bağcılar’da tespit edildi.
Biri AK Partili müşahitler, diğeri oy çuvalı için iki ayrı seçim sonuç tutanağı düzenleyen sandık kurulu üyeleri 35 sandıkta AK Parti’nin bin 581 oyunu çaldı.
​              ***
Yine çifte tutanak taktiğiyle Bayrampaşa’da 11 ayrı sandıkta Binali Yıldırım’ın 418 oyu çalındı.
31 Mart gecesi, Binali Yıldırım az farkla kazanacağını açıklayınca alelacele sandık tutanaklarını değiştiren, YSK sistemine girerken satır kaydıran, AK Parti oylarını eften püften sebeplerle geçersiz çuvalına gönderen bu sandık başkanlarından 43’ünde FETÖ bağlantılarının tespit edildiğini de hatırlatırım.
​              ***
İtirazlarla sandıkların yüzde 10’u bile yeniden sayıldığında Binali Yıldırım’ın 14 bin oyunun çalındığı CHP’lilerin önünde belgelendi ama, yine de belge istiyor beyefendiler, hanımefendiler!
Mr. Ekrem İmamoğlu da nasıl oy kullandığımızın videosunu çekip sosyal medyadan paylaşarak, mağdur edildiğini anlatmaya oynamış güya…
Lakin zarfı sandığa atıp, orada kalmış… Yukarıda anlattıklarımın hiçbirinin yakınından bile geçmemiş.
Bu apaçık sahtekârlıktır, milletin aklıyla alay etmektir.
Oysa, şu tablodan en çok o utanç duyup, oyların tamamının yeniden sayılmasını veya seçimin tekrarını kendi istemeliydi.
Dürüstlük, doğruluk, hak, hukuk, adalet bunu gerektirirdi…
Böyle yapsa gönüllerde gerçekten yer edinebilirdi…
Fakat o, hırsızlıkla koltuk sahibi olmaya çalıştı.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ne diyordu bu CHP için;
  • Ey CHP, sen bela mısın!.. Benim istediğim olur, istemediğim olmaz diyorlar. Bu nasıl iştir?
İşte bugün de durum tam budur.
​              ***
Bunlarda yalan, çarpıtma çok…
Vay efendim, aynı zarfta dört oy pusulası varken, niye sadece Büyükşehir iptal edilmiş.
Çünkü, AK Parti ve MHP’nin bütün tespitleri ve ellerindeki belgeler büyükşehir oylarında usulsüzlük yapıldığıyla ilgili…
O yüzden sadece büyükşehir için itiraz edildi.
Kaybettikleri Esenyurt ve Küçükçekmece ile ilgili bir şey bulabilselerdi, mutlaka YSK’ya verir, gereğinin yapılmasını isterlerdi.
Ancak ellerinde belge yoktu…
Sadece ahırlara seçmen kaydedilen Büyükçekmece ve Maltepe için vardı, onları da YSK kabul etmedi.
Bunda anlaşılmayacak ne var şimdi?
​              ***
Önceki yazıma “Hırsızlık var mı? Belgesini göster” dediğiniz için birkaç örnek yazdım.
Yok ben bunlarla da ikna olmadım diyorsanız…
Bütün sandıkları ortaya döksek, size yine fayda etmez zaten…
 
 
 
**************
 
Ankara’da niye üstüne yattınız?
 
CHP’liler bence soruyu yanlış yerden soruyor.
İstanbul’da 39 ilçeden 25’ini Cumhur İttifakı kazandığı hâlde, CHP büyükşehir belediyesini kazanmış görünüyordu.
Oysa Ankara’da durum daha vahimdi…
25 ilçeden 22’si Cumhur İttifakı’nda, fakat büyükşehir nasıl olmuşsa yine CHP yönetiminde!..
Demem o ki, Ankara’da da en az İstanbul’daki kadar film dönmüş olma ihtimali var.
Fakat elde sonucu değiştirecek kadar delil olmadığı için maalesef AK Parti bu tuhaflığın üstüne yatmak zorunda kaldı.
CHP ise İstanbul’da belgeli seçim iptaline karşı komik, ucuz savunmalar yapıp, süresi geçtiği hâlde ilçe seçimlerinin de iptali için YSK'ya başvurmak yerine…
Ankara mukayesesi yaparak, belki AK Parti’yi daha fazla sıkıştırabilirdi.
Ama belli ki hiç işine gelmedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.