Dijital diktatörlük!

A -
A +
 
Bizim yeni darbe sistemi ile tanışıklığımız Gezi'de başlamıştı.
Oluk oluk yalan akıyordu önümüzden.
Başka ülkelerde çekilmiş ceset fotoğrafları, TOMA'lardan kimyasal gaz sıkıldığı gibi yalanın bin türlüsü yayılmıştı sosyal medyadan.
Nihayetinde binlerce kişiyi yalanlarına inandırmayı, sokaklara indirmeyi başarmışlardı da...
Yeni bir savaş düzeniydi âdeta!
Türkiye'de amaçlarına ulaşamadılar ama Mısır, Brezilya gibi pek çok ülkede istedikleri sonucu aldılar.
Bizim en büyük şansımız, belki de darbe planlayıcılarının her türlü mahalle baskısına rağmen doğruları yazabilecek yüreklilikte medya organlarımızın bulunmasıydı.
Gözüyle gördüğü gerçekleri söyleyebilmenin, yazabilmenin cesaret istediği günleri çok iyi hazmettik.
*
Haksızlık etmeyelim, dijital çağın olumlu etkisine de şahit olduk.
Mesela 15 Temmuz gecesi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geniş kitlelerin merakla komut beklediği o gece, Facetime üzerinden canlı bağlanarak darbeyi püskürten açıklamayı yaptı.
Yine pek çok darbeci, internet üzerinden sağladıkları temas sayesinde deşifre edilebildi.
Benzer şeyleri bugün, teknolojinin merkezi ABD konuşuyor.
Dünyanın bir numaralı gücü olarak gösterilen Trump, bütün açıklamalarını Twitter'dan yapardı.
Taraftarlarının kongre binasını basarak 'darbeye giriştiği' gün de aynı yola başvurdu.
Fakat Twitter bir süre sonra paylaşımını kaldırdı ve sözde dünya liderinin iletişimini kesti.
Aynı gün yardımcısı Pence'in, Trump'ı takipten çıkardığı dünya medyasının gündemindeydi.
Rusya lideri Putin, yasaklanan Trump'a, "Bizim Telegram'a gel" diyerek âdeta alay etti.
*
Twitter'ın haklılığı haksızlığı bir yana, bu mecraları elinde tutanların nasıl bir güce ulaştıklarını gösteriyor bu olanlar.
İşte bu yüzdendir ki, Çin ve Rusya gibi ülkeler, kendi sosyal medya platformlarını kullanıyor.
Facebook, Twitter gibi mecralar Çin'de yasak.
Çünkü, ülke güvenliğiniz artık sadece gözle görünür coğrafi sınırlarınızdan oluşmuyor.
Bakın, şimdi de Facebook'un sahibi olduğu WhatsApp kişisel bilgilerimizi kaydetme zorunluluğu getiriyor.
Şayet kabul etmezsek hizmet vermeyecekmiş.
Çok da umurumuzda!
Turkcell, Türk Telekom gibi kuruluşlarımız yıllardır bu açığı kapatmak için çaba sarf ediyor.
En başta da Turkcell...
Tamamen yerli ve millî BİP uygulaması, WhatsApp'a ihtiyaç bırakmadığı gibi, pek çok ek özellik sunuyor.
Eski alışkanlıklardan ötürü kullandığımız WhatsApp'ı bu bahaneyle silip, yolumuza kendi BİP'imizle devam etmek çok daha hayrımıza olacaktır.
Kendi Twitter'ımızı, Facebook'umuzu, Instagram'ımızı da inşa etmemiz şart.
Ne demişler; el atına binen tez iner.
Elin oğlu milyarlarca dolar harcadığı bir hizmeti bize boşuna sunmaz.
Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan da nicedir "Dijital faşizm" tehdidine dikkat çekiyordu.
Adamların istediklerinde ne yapabileceklerinin son örneği, dünyanın bir numarası Trump'ı paçavraya çevirdiklerinde daha net anlaşıldı.
Bu gücü elinde bulunduran, tedbir almazsak, gün gelir bize neler yapmaz?
 
****
 
Sokağı ve sandığı size hatırlatırız
 
"Erdoğan'ı devirmek için muhalefetle iş birliği yapacağız" diyen Biden'ı, daha seçimin resmî sonuçları açıklanmadan tebrik eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni mesaj yayınlamış.
ABD'de Trump yanlılarının kongre baskını sonrası attığı Tweet’te "Seçim sonuçlarını reddeden, demokrasiyi hedef alan, endişeyle takip ettiğimiz sivil ayaklanma girişiminin ardından sorunun çözülmesi memnuniyet vericidir. Umarım süreç, sandığın belirlediği şekilde ve huzur içinde tamamlanır" diyor.
*
Türkiye'de her seçimde aldığı ağır yenilgi sonrası "Sandık her şey değildir" diyen partinin genel başkanı söylüyor bunu.
Halkın yarısından fazlasının oyuyla seçilen Erdoğan'ı 'diktatörlükle' itham eden kişi yayınlıyor bu mesajı.
Her seçim sonrası türlü yalan ve kışkırtmalarla kitlesini sokağa dökmeye teşebbüs eden, amacına ulaşamayınca çıldırıp partililerine söylemediğini bırakmayan, "Militan istiyorum" diye kürsülerden haykıran kişinin, konu ABD seçimleri olunca yazdıkları işte bu!
Terör örgütü PKK'nın uzantısı HDP ile Türkiye'ye demokrasi getirme arayışındaki bir parti genel başkanıdır kendisi.
Bugün bile sorsanız Başbakanlık ofislerini işgale kalkışan Gezi darbe girişimine alkış tutan, TBMM'yi bombalayan 15 Temmuz hainlerine kol kanat geren sözde demokratın bu ve benzeri mesajlarını, bundan sonraki her seçimde ve her sokak olaylarında kendisine bilahare hatırlatırız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.