Avrupa’daki sığınmacı krizi

Federal Başbakanlık Dairesi Başkanı ve hükümetin sığınmacı politikalarının koordinasyonundan sorumlu olan Peter Altmaier, yaptığı açıklamada, hükümetin sığınmacıların ve mültecilerin kalabilecekleri yerleri özgürce seçmelerinin sınırlandıracağını belirtti.
Sığınmacıların büyük şehirlerde yığılmalarını önlemek istediklerini ifade eden Altmaier, “İş bulanların da bulmayanların da şehirlere gitmelerini engellememiz lazım” ifadesini kullandı. Almaier, bu konuda AB hukukuna da uyulmasının gerektiğini vurguladı.
Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel de Alman televizyon kanalı ARD’ye yaptığı açıklamada, Almanya’da sığınmacıların nerede kalacaklarını devletin belirlemesi gerektiğini belirterek, gettolaşmayı engellemek için böyle bir koşulun getirilmesi gerektiğini söyledi.
Sığınmacılara yönelik faaliyetlerde bulunan “Pro Asyl” adlı sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Günter Brukhardt, iltica hakkı tanınan sığınmacıların nüfusun azaldığı bölgelere gönderilmesini “saçmalık” olarak niteledi.
Genç bir sığınmacının meslek eğitim yeri bulmak için her yerde eşit fırsatlara sahip olmadığına işaret eden Burkhardt, bu kişileri istenilen bölgelere göndermenin daha çok devlet yardımına ihtiyaç duymaları anlamına geldiğini kaydetti.
Almanya’da bir yıl önce çıkartılan yasayla iltica başvurusu yapanlara 3 aylık bir süre için belirli yerde kalma zorunluluğu getirilmişti. İltica talebi kabul edilenler için böyle bir sınırlama getirilmemişti.
Yılbaşı gecesi Köln kentindeki ana tren garı çevresindeki kadınlara yönelik çok sayıda taciz ve gasp vakası yaşanmasının ardından başlayan tartışmalarda hükümet çevrelerince iltica yasasının sertleştirilmesi talep edilmişti.