Rusya pırlantanın ışığını söndürdü

Rusya pırlantanın ışığını söndürdü

Ekonomi Haberleri

Doların yükselmesi ve rublenin düşmesi pırlanta satışlarını da vurdu. Dünya mücevher pazarında ilk 3'te yer alan Rusya, ilk 10'a bile giremedi.

BURAK FETTAHOĞLU
Komşumuz ve aynı zamanda ticari ortağımız olan Rusya'da yaşanan kriz turizm ve ihracat pazarlarından sonra pırlantanın ışıltısına da gölge düşürdü. Rusya'daki krizin Türkiye'ye faturası 160 milyon dolara ulaştı. İhracattaki değer kaybına bağlı olarak dünyada Rusya mücevher piyasasında ilk 3'e girerken şuan ilk 10 arasında bile değil. nbsp;
Ocak ayında külçe altın hariç mücevher ihracatı 287 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Ancak Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan şubat ayı verileri, ocak ayının iyimserliğini sildi. Mücevher ihracatı, değer bazında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.40 oranında geriledi ve 146 milyon 73 bin 103 dolar olarak gerçekleşti. Kurdaki yükselişin yanı sıra Rusya'daki krizin ihracatı vurduğunu belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, "Türkiye mücevher ihracatında dünyanın en büyük 3. ülkesi konumunda. Değerli taşların yüzde 80'ini ihraç ediyoruz. Türkiye'nin mücevher ihracatının en önemli kısmı altından mamul mücevher olarak mart ayında BAE, Irak, ABD, Singapur ve İsrail'e gerçekleştirildi. Rusya'da ise ciddi bir kaybımız var. Çünkü Rusya'ya dolar üzerinden mücevher alıp avro cinsinden mücevher satıyoruz. Avro dolardaki yükselişin gerisinde kaldığı için maliyetlerimiz arttı. Kur farkı sebebiyle ihracattaki kaybımız 160 milyon dolara ulaştı. Türkiye mücevher sektörü için sadece yüzde 15lik bir bir üretim yapabiliyorken asıl kârı jeopolitik konumu borçlu. Arap ve Orta Asya'da ki pazarın Avrupa'ya taşınmasında 1 numaralı rolü oynuyor" dedi. nbsp;
1000 KATINA GERİ ALIYORUZ
Türkiye'de yarı değerli taş işleme teknolojisi olmadığı için istenilen kâra bir türlü ulaşılamadığına değinen Ayhan Güner, "Kilosunu 35 dolara sattığımız değerli taşları işleyemediğimiz için büyük fark ödeyerek geri alıyoruz. İşlenmemiş yarı değerli taşların tamamı ihraç edilip, kesimi ve işlenmesi yapıldıktan sonra ithal edilmekte ve yaklaşık 1000 katı değerle geri alınıyor. nbsp;Kilosu 30-35 dolara ihraç edilen yarı değerli bir taş; yurt dışındaki kesim merkezlerinde kesilip işlendikten sonra gramı 30-35 dolara ithal ediliyor. Yani kendi toprağımızdan çıkan yarı değerli taşları tam bin misli fiyatla geri alıyoruz" diye konuştu. Değerli taşların kesiminde 2014 yılında teknoloji anlamında ciddi adımlar attıkları, ayrıca bu teknoloji ve donanımı kullanacak nitelikli eleman yetiştirilmesi için eğitimler verdiklerini söyleyen Güner, katma değeri daha yüksek ürünler hedeflediklerini kaydetti. nbsp;


Türkiye Arapların Avrupa'ya açılan kapısı nbsp;
Türkiye mücevher sektöründe jeopolitik konumu itibarıyla büyük avantaja sahip. Türkiye pırlanta ihracatı yüksek olan Sudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Avrupa'ya açılan kapısı durumunda. Bu ülkelerin yıllık işlem hacminin 100 milyar dolar olduğunu dikkate alınacak olursa Türkiye 15 milyar dolarlık hedefine rahatlıkla ulaşabilir. nbsp;


Taklit edilebilir ama sahtesi yapılamaz
Altın ve mücevher sektörünün en büyük problemi sahte ürünler. Pırlanta, elmasın bir kesim şekli olduğu için sahtesi yapılamıyor. Elmas gibi görülen ancak elmas olmayan taklit taşlar olsa da bu taşlar özellikleri bakımından elmaslardan tamamen farklı. Kübik zircon, luca safir, renksiz spinel gibi birçok örneği mevcut. Hiç biri elmaslar kadar değerli ve kıymetli değil. Bir diğer yanlış anlama ise sentetik elmaslarla doğal elmasların karşılaştırılmasında yaşanıyor. Sentetik elmas, insanlar tarafından üretilen çoğunlukla endüstride kullanılan ürünler. Değerleri ise oldukça düşük. Sentetik elmasların mücevher uygulamaları söz konusu olsa da son derece değersizler...




UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...