Kin ve nefret politikaları tarihi oluşturamaz

"Kin ve nefrete dayalı politikalarla tarihi oluşturmak mümkün değildir."

Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, Beyaz Saray'da sergilenen halıya ilişkin, "Halının ismi Ermeni Yetim Halısı. Halbuki 1915-1916 yıllarında asıl Müslüman-Türk çocukları yetim kalmıştır. Kin ve nefrete dayalı politikalarla tarihi oluşturmak mümkün değildir" dedi.
Kürkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenilerin 1915 yılı olaylarının simgesi olarak gördüğü "Gazir Halısı"nı Beyaz Saray Ziyaretçi Merkezi'nde sergilenmeye başlamasına ilişkin, Ermenilerin 1925'te dokudukları ve devrin ABD Başkanına hediye ettikleri halıyı 1982 sonrası iki kez sergilediğini söyledi.


Dönemin şartlarını anımsatan Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:


"1. Dünya Savaşı'nın şartları çok ağırdır. Müslüman-Türk insanı kendi coğrafyasında, kendini müdafaa etmek suretiyle bir taraftan yedi ayrı cepheye koşmuştur. Bir taraftan da cephe arkasında Taşnak, Hınçak gibi Ermeni cemiyetleriyle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Aslında asıl soykırıma uğrayan, bugüne kadar yapılan çalışmalara bakıldığı zaman yerli yabancı bilim adamları, Amerikan bilim adamları, meseleyi belgelerle kaynaklarla açıklamaya çalışmışlar ve asıl katliama uğrayanların Müslüman Türk insanı olduğunu bilimsel olarak ortaya koymuşlardır."
Ermenilerin, söz konusu halıyı Beyaz Saray'da sergilemek suretiyle sözde 2015'e bir hazırlık yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Kürkçüoğlu, "Burada halının ismi Ermeni Yetim Halısı. Halbuki 1915-1916 yıllarında asıl Müslüman-Türk çocukları yetim kalmıştır. Gerçekten yoğun bir şekilde Müslüman çocukların yetim kaldığını görmekteyiz. Kin ve nefrete dayalı politikalarla tarihi oluşturmak mümkün değildir. Halıyı bahane ederek, Türkiye'ye karşı düşmanlık tohumları ekmek suretiyle Ermenilerin maalesef Beyaz Saray'da bu tür faaliyet içerisine girdiklerini görüyoruz" diye konuştu.
Kürkçüoğlu, Ermenilerin tarih konusunda bile dünyayı aldattığına dikkati çekerek, bütün bilim adamlarının bu konuda ortaya koyduğu eserlerinde Sevk ve İskan Kanunu'nun 24 Nisan'da çıkarılmadığını ortaya koyduğunu ifade etti.
O tarihte cemiyetlerin kapatıldığını belirten Kürkçüoğlu, "Van'da çok büyük bir ayaklanmayla yerli Müslüman ahalisinin katledilmesi üzerine cemiyetler kapatılmış, yöneticileri tutuklanmıştır. 24 Nisan'da yapılan işlem budur. Kanun 27 Mayıs 1915'te çıkmıştır. Bu yüzden, bu tarihin düzeltilmesine mutlaka bilim dünyasına kazandırmak gerekiyor. Bu konuda hepimize görev düşmektedir" şeklinde konuştu.