AK Parti'nin seçim beyannamesi

Davutoğlu: Her vatandaşımızın insan onuruna yakışır hayat sürmesi amacıyla gereken hamleleri yapmaya kararlıyız...

İSMAİL SONSUZ
Partisini 7 Haziran seçimlerinden Anayasayı değiştirecek bir Meclis çoğunluğuyla çıkarmayı hedefleyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Ankara Arena Spor Salonu'nda milletvekili adaylarını tanıtarak seçim beyannamesini kamuoyuna açıkladı. Beyannameyi okumak için kürsüye çıkan Davutoğlu, hem partiye hem de muhalefete önemli mesajlar verdi. İşte o tarihî konuşmadan öne çıkanlar...
CUMHURBAŞKANINDAN SELAM: Kurucu genel başkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı selamlıyorum. Dün gece bir telefon görüşmesi yaptık. Sizlere onun da selamını iletiyorum. Şanlı zaferlerin ardından yeni bir zafere yürüyoruz. Şmdiden hayırlı ve mübarek olsun.
ALLAH RAZI OLSUN: Bizim davamız bir vefa ve ahlak davasıdır. Siyasi ya da ekonomik rant davası değildir. Bu hareketten küskünler bekleyenler oldu. Ama AK Parti kadroları bir erdemliler hareketinin neferleri olduğunu her fırsatta gösterdi. 3 dönemi bitmesine rağmen tek bir gönül kırgınlığı olmayan abilerimizi, dava gönüllülerimizi alkışlamanızı istiyorum. Partimizin her kademesinde çalışmaya devam edecekler. Allah onlardan ve ailelerinden razı olsun.
LİSTE DIŞI KALANLARA MESAJ: Son 2-3 hafta içinde 6 bin 223 aday arasından onlar kadar kıymetli 550 adayımızı seçmeye çalıştık. AK Parti hareketinin ferdi olmak, milletvekili olmak kadar önemlidir. Çok olumsuz gibi görünen 'liste dışı kalmak' tabiri var. Hiçbir arkadaşımız liste dışında değildir. Onlar gönlümüzün en derin yerindedir. Onlar kumpasların olduğu dönemde bu davanın bayrağını yüceltti.
ONLAR BEDDUA ODALARINDA, BİZ BURADAYIZ: Son 13 yılda önümüze bir sürü mayınlar koydular. O provokasyonları yapanlar şu anda beddua odalarında baş başalar ama AK Parti kadroları burada, burada olacak. Biz bu topraklarda canımızı feda etmemiz gerekirse feda edeceğiz, bu topraklar ebedi bizim.
"BÜYÜK TÜRKİYE" DEMEYE VAR MISINIZ: Bundan sonra kimse milli iradeye kumpas kurmaya cesaret edemeyecek. Reklamcısını ABD'den getiren, talimatını yurt dışında alanlara karşı 'biz bu ülkenin çocuğuyuz' demeye var mısınız? 'Büyük Türkiye' demeye var mısınız? Siz varsanız, biz de varız ve var olacağız.
İNŞA BEYANNAMESİ: Seçim beyannamemizin odağında insan onuru var. Her vatandaşımızın insan onuruna yakışır hayat sürmesi için gereken hamleleri yapmaya kararlıyız. 70 sente muhtaç bırakılan onurlu milletin bir daha IMF'ye gitmemesi için, bir daha kimseden hibe dilenmemesi için güçlü ve kudretli bir Türkiye inşa ediyoruz. Bu bir inşa beyannamesidir. Uyuyan bir devin nasıl ayağa kalktığını AK Parti dönemlerini göstererek anlatacaklar.
YÜZDE 60'A YÜRÜYORUZ: Yiğit olan o meydana çıkar. Onun (Kılıçdaroğlu) baba yiğitliği, yüzde 35'e kadar. Yüzde 35'i telaffuz etmektense, bu zilleti yaşamaktansa görevi bırakırdım. Biz yüzde 55'e, yüzde 60'a yürüyoruz, sen yüzde 35 hayaliyle uğraş. Bizim ulaştığımız hiçbir gerçeğe senin hayalin ulaşamaz. Gönlün küçük gönlün. Almıyor milleti.
HDP BUKALEMUN GİBİ: İstanbul'da konuştuğunda barış güvercini ama Ağrı'da terörün sözcüsü. Bukalemun siyasetini bırakın. Neyseniz mertçe söyleyin, mertçe karşımıza çıkın. İki yüzlü, üç yüzlü, beş yüzlü siyaseti bırakın. Demirtaş, silahlı teröristlere hiçbir şey söylemiyor, bizi komplo yapmakla suçluyor. Eğer HDP demokratik bir siyasi partiyse ve Demirtaş Eş Başkanıysa çıksın 'seçim kampanyaları süresince ve seçim gününde hiçbir silahlı baskıyı kabul etmiyoruz' desin.
BAHÇELİ ÇIKIP VİZYONUNU ANLATSIN: Her seçimde Bahçeli'nin hesabı şu oldu. 'Acaba bir gerilim, çatışma olur da şehit haberleri gelir de tepki oylarını toplayabilir miyim?' Sayın Bahçeli, tepki oylarıyla değil, vizyonla çıkın meydana vizyonla. Bizim bu milletin değerlerine sahip çıkmamızı Kerkük'e, Orta Asya'ya sorsunlar.
PAPA'YA SESLENİYORUM: Tam da seçim öncesinde bir iç demokrasi şenliği yaşanırken, son derece haksız suçlamalarla Türkiye'yi mahkum etmeye kalktılar. Sayın Papa'ya sesleniyorum. Katolik dünyanın engizisyon mahkemesinin kararlarından kaçanlar Türkiye'de huzur buldular. Tarihi olayları konuşmaya hazırız. Ama tarih üzerinden milletimize hakaret ettirmeyiz, şantaj yapılmasına izin vermeyiz.
KAMPANYANIN SEMBOLÜ KARANFİL
Toplantıda AK Parti'nin yeni seçim şarkıları da çalındı. "Bize her yer Türkiye" şarkısı 'Karanfil deste gider' türküsünden uyarlandı. Yeni şarkılar şunlar: "Bize Her Yer Türkiye (Söz-Müzik: Erhan Güleryüz), Söyle Var mısın (Söz-Müzik: Uğur Işılak), Selam Olsun (Söz-Müzik: Uğur Işılak), Aşk ile Sevda ile (Söz: Volkan Arslan, Müzik: Anonim), AK Yürekler (Yeni Türkiye/Söz-Müzik: Alper Kış), Yakın Işıkları (Söz: Özhan Eren, Müzik: Erhan Güleryüz)

BİZİ DÜNYA ALKIŞLIYOR, CHP'YE İHTİYAÇ YOK
Başbakan Davutoğlu, CHP'nin "Milletçe Alkışlıyoruz" temalı seçim propagandasına şöyle cevap verdi: "Konuşamayan, vizyon üretemeyen ama birilerinin aklıyla alkışlayan Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. ABD'den ithal alkış propagandalarıyla, kedilerle bu işi çözemezsin. Bizi 13 yıldır dünya alkışlıyor, senin alkışına ihtiyaç yok. Ama hakkını yemeyelim, Kılıçdaroğlu'nu tebrik etmek istiyorum. İlk defa bir seçim başarısına imza attı. CHP içindeki ön seçimi kazandı...

YENİ TÜRKİYE SÖZLEŞMESİ

Başkanlık sisteminde demokratik denge

Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplantıda 2023'ü hedef alan ve 100 başlıktan oluşan "Yeni Türkiye Sözleşmesi"ni de açıkladı. Davutoğlu, 34 sayfalık sözleşmede başkanlık sistemini bizzat kaleme aldı. Öne çıkan unsurlar özetle şöyle...

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI: Etnik, dini, mezhebi ve bölgesel zenginliğimiz, devletimizin eşit vatandaşları olduğumuz gerçeğinin en güçlü dayanaklarıdır. İnsan onuru ile taçlandırılan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı kimliği taşıyan hiç kimse tahkir edilemez. Eşit vatandaşlık ilkesi, hiçbir gerekçe ile zayıflatılamaz.

YENİ ANAYASA: Önceliğimiz ülkemizin katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa ile yönetilmesini sağlamaktır.

PARALEL YAPI : Meşruiyetini milletten almayan ve milletin denetimine açık olmayan hiçbir gücün, paralel yapının veya bürokratik seçkinciliğin egemenliği kabul edilemez.

BAŞKANLIK SİSTEMİ: Başkanlık sistemini, özgürlükçü anayasal çerçevede, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının öngörüldüğü, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı bir yönetim modeli olarak tasavvur ediyoruz. Herkesi katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Her ne surette olursa olsun yürütme erki de yasama ve yargı erki gibi anayasal denetime açık olacaktır.

DIŞ POLİTİKA: AB üyeliği yönündeki stratejik perspektifimiz korunacaktır.