AK Parti'den son dakika açıklaması: Görüşmeler her an olabilir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmede bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin görüşmesine ilişkin soru üzerine Çelik, "Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli'nin takvimine göre bu görüşmeler zaten sürmektedir. Bugün yeni bir görüşme olur mu? Bu mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Sözcüsü Çelik, yerel seçimlere ilişkin, "Cumhur İttifakı, geçen dönemde son derece önemli Türk siyasetine kazanımlar getirmiştir. Bundan sonrasında da aynı kazanımları devam ettireceğinden bir kuşkumuz yoktur." dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle;

(YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI) Yerel seçimlere dönük çalışmaları ele aldık. Tabii biz herhangi bir seçimden çıktığımız andan itibaren gerek stratejik olarak gerek hazırlıklar olarak her şeyi gözden geçiririz. AK Parti Genel Merkezi her zaman hazırdır. Önemli olan vatandaşın sesine kulak vermektir.

Ekonomideki verileri kapsamlı bir şekilde değerlendiriyoruz.

(YEREL SEÇİMDE İTTİFAK OLACAK MI?) Bu cumhur ittifakının ilkelerine bağlılığımızı sürdürdüğünü ifade ettim. cumhur ittifdakı geçen dönemde Türk siyasetine çok önemli kazanımlar getirmiştir. Cumhur ittifakının ilkelerine bağlılığımız sürmektedir. Sayın Bahçeli ve Sayın Genelbaşkanımız arasındaki gelişmeler son derece verimli görüşmelerdir. Bu görüşmeler sürmektedir. Bugünlerde yeni görüşmeler olabilir mi? Her an olabilir. Liderlerin takvimlerine göre karar verilmektedir. Dolayısıyla liderlerin bir araya gelmesi her an mümkündür.

Cumhur ittifakının yerel seçimlerde nasıl bir mekanizmaya dönüşeceği konusunda verilmiş bir karar yoktur.

(MHP'NİN AF TEKLİFİ) Afla ilgili olarak daha önce açıkladığımız çerçevede duruyoruz. Pozizyonumuzda bir değişiklik yok.

(TAHRAN'DAKİ ZİRVE) Ateşkes önerisini getiren Türkiye olmuştur.

İdlib ile ilgili mesela söz konusu olduğu zaman insani hassasiyeti korumasıdır. Rejimin nasıl saldırılar gerçekleştirdiğini hep beraber gördük. Rejim bu çatışmasızlık bölgesini yıkmak istiyor. Burada biz teröristlerle mücadele ediyoruz diyenlerin Türkiye gibi noktasal olarak terörle mücadele amacı taşımadığını görüyoruz. Bizim burada tutumuz net. İnsani hassasiyetin korunması ve meşru muhalif teröristlerin karıştırılmaması.

(KILIÇDAROĞLU'NUN ELEŞTİRİLERİ) Aslında tabii pazartesi günü ilk iş günü Türkiye'nin Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle başlaması talihsizlik. Birincisi şu sık sık tekrarladığı bir şey var. 15 Temmuz'a darbe girişimi diyor, 20 Temmuz'a darbe diyor.

FETÖ ile örgütlü mücadele etmek için Türkiye'nin buna ihtiyacı vardı. Bu gün de bazı tablolar ortaya çıktı. Meşru bir hukuk mekanizmasına başvurulmuştur. FETÖ'nün yurt dışındaki uzantıları darbe girişimini meşrulaştırmak için kontrollü darbe gibi birtakım argümanlar öne sürüyorlar. Bunun da taşıyıcılığını maalesef CHP yapıyor. FETÖ ile meşru hükümeti aynı zeminde görüyorsa, biz bunu Yassı Ada zihniyeti olarak görüyoruz.

Öyle ya da böyle genel başkanlık koltuğunda bulunuyor. Sürekli şeref gibi kavramları kullanarak bitiriyor. Hala bu kavramlarla ilgili cüretkar ifadeler kullanmaya devam ediyor. Bir iddiada bulunuyor arkasından namertsiniz diyor. Bu konudaki sözümü ispatlayacağım diyor. Sonra bu kavramı alıyor çıkıyor buradan. Ertesi gün bakıyorsunuz tekrar bu kavramları kullanmaya başlıyor. Sürekli olarak haksız çıkıyor söylediği sözler sürekli olarak yanlış çıkıyorsa bu kavramların ağırlığını öğrenmeye ihtiyacı vardır.

İnsanın haysiyetine, şerefine saldıran birtakım cümleleri iyi değerlendirmesi aynaya bakmasında fayda var. En üslupsuz siyasetçi rekorunu kırmak üzeredir. Biz CHP tabanının daha iyisine layık olduğunu düşünüyoruz. Bir de sık sık kullandığı kavram var diktatörlükten bahsediyor. Diktatörler, kendi halklarına karşı tankın, topun arkasına saklanır. Bizim cumhurbaşkanımz ise tankın karşısına çıkmıştır. O gün kim takın, topun, tüfeğin üstüne yürüdü Cumhurbaşkanımız. Kim kaçtı gitti Kılıçdaroğlu.

Kendisi 15 milletvekili devremülk gibi kullanmayı demokratlık olarak sunuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında şöyle bir cümle var; Sen dolar döviz baronlarına hizmet ediyorsun, bana dava aç ispat edeceğim diyor. Madem bizi dava açmaya davet ediyor. Sözleri için dava açıklacaktır. Bir kere daha verdiği cümlenin altında kalırsa kendisinin hangi sıfatla tanımlanmasına kendi karar versin. Son derece gayriahlaki konuşma yapıyor.

(LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE ATANAN ŞABAN DİŞLİ) Çok basit bilgidir bu. Gerek hükümette gerek partide bir protokol sırası vardır. Buna göre oturulur. Sanki özel bir durummuş gibi algılanıyor. Danışmanları var onlardan birine sorsaydı bu rahatlıkla söylenirdi. Bunlar çok boyutlu zirvelerdir. Protokol sırası rutin bir uygulamadır. Diğer söylediği atamalarla ilgili olarak arkadaşlarımız tecrübelere göre atanmaktır.

(DOLARLA KİRA ÖDENMESİ) Münferitte olsa bunlar kulağımıza geldi, araştırdık. Burada iki tane yanlış var. Türkiye'nin bu son dönemde aldığı tedbirlerle birçok yerde Türk lirasına dönüldü. Anladığımız kadaırlya bazı AVM sahipleri bunu sürdürmeye devam ediyor. Kepenk kapatmak yanlıştır. Kepenk kapatma eylemini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla bir yandan AVM'lerin dolarla verdikleri konusunda adım atmaları gerekir ikincisi de kepenk kapatma konusuna rastlanmaması gerekiyor. Hukuken alınacak tedbirlere hazırız.

TOPLANTI 2 SAAT 50 DAKİKA SÜRDÜ

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantı, 2 saat 50 dakika sürdü.