Çok şükür olaysız!

Diego Ribas için acaba daha zaman mı var, yoksa bir yeni oyun felsefesi mi gerekiyor?

Bir tarafta henüz daha yan yana yemek bile yememiş, birbirlerine verecekleri "İyi günler" selamı için aynı dilde buluşamamış oyuncuların takımı ev sahibi Trabzonspor; bir diğer tarafta da arkası dönükken vereceği geri pası bile kesin ve net adrese yollama alışkanlığına ulaşmış "mayın toplar" dediğimiz gelişi güzelleri bile hedefe noktalayabilen Fenerbahçe.
Kâğıt üzerinde adı çok erken büyüğe çıkmış ligin ikinci haftasındaki bu maçın çokça Trabzonspor teknik direktörünün plan, program ve taktik zenginliğiyle geçeceği belliydi. Fenerbahçe ise iki yıldan bu yana yukarıda da değindiğim gibi ezbere oturmuş oyunuyla skora koşacaktı.
Yazımın hemen başlarında Trabzonspor'un Waris isimli oyuncusunun her şeye alıştıktan sonra bizim ligde flaş yapacağını söyleyeyim. Trabzonspor'un özellikle ilk devredeki en büyük yanlışı orta alandan boş ve fazla adamla çıkılırken bile anlaşılmaz biçimde uzun top kullanışıydı.
Fenerbahçe'nin Diego'lu olduğu için çabuk dönemeyen orta sahasına karşın Salih olsun, Medjani olsun, Constant olsun, hatta iki ön kenar adamlarının da katılımıyla zaman zaman dörde, beşe çıkan kontra özellikli orta alanları, pas alışverişiyle bu yanlış yüzünden ön tarafa katkı yapamadılar.
Fenerbahçe de Kuyt'ın sanıyorum ki, Caner'in arızası yüzünden sol çizgiye yapışık oynaması da hücum organizasyonlarında aksamaların başlıca sebebiydi. Emenike, top taşıyacağı, depar atacağı boş sahaları seçmek yerine sürekli Trabzonspor'dan kendisine yapışan stoperle kol kola dolaşmayı tercih etti. Sezon başından beri yazıp söyledim, Diego Ribas için acaba daha zaman mı var, yoksa bir yeni oyun felsefesi mi gerekiyor?
Maçın birinci bölümünün toparlanmasının ardından ikinci yarıda Trabzon takımının o sürekli uzun top tercihlerinden vazgeçip en azından ayağa oynayarak öne çıkma değişikliklerine de rast geldik. Ve bu değişiklik üç adet de net pozisyon getirdi ama kaleci Mert'in şansı, şık ama hedefi bulmayan vuruşlar yüzünden tabela değişmedi.
Fenerbahçe'de ise İsmail Hoca'nın bazı otoritelerin satranç hamlesi diye yorumladığı, benim hiç anlayamadığım bu çeşitlemelerinin sadece oyuncuların aklını karıştırmaktan öteye gidemediğini rahatlıkla söyleyebilirim.

MAÇIN ADAMI

Majeed Waris

KIRILMA ANI

Mert'in bacakları arasında kalan şut