Karanlığa romantik dönüş

Düzenleyen:
Karanlığa romantik dönüş

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Yönetmen Eran Creevy’in eseri “Otoban” (Collide), temposu ve romantizmiyle, heyecan tutkunlarını kendine çekse de ‘sıradan bir aksiyon filmi’ hudutlarının dışına çıkamıyor.

Daha önce “Welcome to the Punch” ve “Shifty” gibi aksiyon ve gerilim dolu filmlere imza atan yönetmen Eran Creevy, “Otoban” (Collide) ile bir gangsterin “iyilik” için kötülüğe dönüş macerasını merkezine alıyor. Nicholas Hoult, Felicity Jones, Anthony Hopkins ve Ben Kingsley gibi oyuncuları bir araya getiren film, takip mesafesinin çok üzerinde bir eser. “Otoban” aynı zamanda geniş yollarda geçen post-modern ve oldukça hızlı bir aşk hikâyesi... 
HER ŞEY JULIETTE İÇİN
Nicholas Hoult’un canlandırdığı Casey, geçmişi çok karanlık olan eski bir uyuşturucu satıcısıdır. Fakat o günleri geride bırakmış, maziyi unutmak için Almanya’ya gelmiştir. Burada aradığı mutluluğu Juliette adındaki Amerikalı bir kızda bulur. Hiç duymadığı şeyleri duyar, uzak kaldığı hisleri yaşar... Fakat bu saadet dolu günler çok uzun sürmez. Aniden Juliette’in böbreklerinin rahatsız olduğu ortaya çıkar. Tedavi masrafları da çiftin karşılayabileceği cinsten değildir. Casey, sevdiği kadını hayatta tutabilmek için bir şeyler yapmak zorundadır. Bu noktada geçmişin kara delikleri, onu içerisine çeker. Casey, hayatındaki üzücü gelişmenin neticesinde kendini eski patronu olan uyuşturucu kaçakçısı Geran ile bir anlaşma yaparken bulur. Derken mafya babası Hagen’ı karşılarına alarak, milyonlarca dolarlık bir uyuşturucu hırsızlığına kalkışırlar. Bu çok tehlikeli soygun bekledikleri gibi hiç de iyi gitmez. Yakayı ele verdikten sonra kaçmayı başaran Casey ile Hagen’ın adamları arasında çok sıkı bir kovalamaca başlar… Köln’ün yüksek hızlı otobanında ölüm-kalım mücadelesi yaşanır.
HIZLI VE SIRADAN...
Temposuyla “Taşıyıcı” ile “Hızlı ve Öfkeli” gibi filmleri akıllara getiren “Otoban”, içerisinde romantizm barındıran sürükleyici bir eser. Filmde, nefes kesici çarpışmalar, dinamik kamera hareketleri ve bazen de güçlü durağan sahneler var. Hollywood’un duayen isimleri Anthony Hopkins ve Ben Kingsley de hem oyunculukları hem de eğlenceli diyaloglarıyla filme renk katıyorlar. Fakat “Otoban” hikâyesi ve kurgusuyla sıradan bir aksiyon filmi olmanın ötesine geçemiyor. Bir aşk hikâyesi olarak başlayan film, “yeniden suça dönme” klişesini tekrar ediyor. “Otoban” Kingsley’i Türk uyuşturucu kralı yaparak da Avrupa’da son yıllarda artan ayrımcılığa selam çakıyor. Beklentilerin biraz altında kalan film, yine de aksiyon tutkunlarını kendine çekebilecek kalitede.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...