Erdoğan'dan AB'ye mesaj

Dört gün evvel vize muafiyeti için terörle mücadele yasasında değişiklik isteyen AB’ye ”Kusura bakma, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan, onlarla da anlaş” sözleriyle rest çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün de AB’ye ‘sözünde dur” mesajı verdi.
Erdoğan, “9 Mayıs Avrupa Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajında, AB’nin, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel konularda dünyada birçok ülkeye ilham kaynağı olduğunu kaydetti.
Erdoğan, mesajında “Ancak 21. yüzyılın şartları, bölgemiz ve ötesinde yaşanan meseleler, bu kritik dönemde AB’nin daha geniş ve kapsayıcı bir vizyon çerçevesinde tutarlı ve güçlü bir dış politika çizgisi izlemesini her zamankinden daha elzem kılıyor. Suriye, Irak ve diğer çatışma bölgelerinden kaynaklanan büyük göç krizi karşısında kararlı ve ilkeli bir duruş sergilemek büyük önem arz ediyor” ifadesine yer verdi.
Türkiye’nin, ilk günden itibaren bu sınamalar karşısında uluslararası toplum adına sorumluluk üstlendiğini, insani yükümlülüklerini fazlasıyla yerine getirdiğine işaret eden Erdoğan, Avrupa’da da aynı sağduyulu yaklaşımın günden güne güçlendiğini, yaşanan insanlık dramının etkilerinin hafifletilmesi noktasında gayret sarf edilmeye başlandığını görmekten memnuniyet duyduklarını vurguladı.
Türkiye’nin, yaşanan acıların tekrarlanmaması ve mevcut sorunlara kalıcı çözümler bulunması için AB ile iş birliği içinde çalışmalarına devam edeceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
“Temennimiz, Avrupa’nın, katı göç politikalarının, göçmenlere karşı ayrımcılığın, hoşgörüsüzlüğün ve İslamofobinin tırmanışa geçtiği bir bölge olmamasıdır. Türkiye’nin stratejik bir hedefi olan AB üyeliğinin, söz konusu sınamalara karşı başarılı mücadelenin yanı sıra bölge için de istikrar ve ilham kaynağı olacağına inanıyoruz. Türkiye olarak, AB’nin terörle mücadele konusunda daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Yürürlüğe girmesi hususunda anlaşılmış olan vize muafiyetinin, Türkiye’nin 50 yılı aşkın bir süredir AB kapısında bekletilmesiyle oluşan bıkkınlığı bir nebze olsun gidermesini, verilen sözlerin tutulması yönünde olumlu bir adım olmasını, katılım sürecini hızlandırmasını ümit ediyorum.”