Yıllardır aranılan kan

> Hilmi Hakan Kahraman
hhkahraman@trscouts.com
Futbola Guarani altyapısında başlayan Mariano Ferreira Filho, ilk profesyonel sözleşmesini de Guarani ile yaptı. Bu kulüpte düzenli forma şansı bulmakta zorlandı ve ikinci sezonunun sonunda Brezilya 2. Ligi ekiplerinden Tombense’ye geçti. Tombense formasını henüz giymeden Cruzeiro’ya kiralandı. Kısa süren Cruzeiro macerasında büyük kulüplerin dikkatini çekti ve yine kiralık gittiği Atletico Mineiro macerasından sonra soluğu ülkenin önemli kulüplerinden Fluminense’de aldı. Burada oynadığı üç sene boyunca 21 asist yapan sağ bek, üst düzey bir performans sergiledi ve 2010 senesinde ilk defa Brezilya A Millî Takımı kadrosuna davet edildi. Forma giyememiş olsa da kariyeri açısından önemli bir dönüm noktası oldu ve bir defa daha Avrupa takımlarının dikkatini çekti. 
2012 kışında Fransa’nın ünlü kulüplerinden Bordeaux, kendisini 3 milyon avro karşılığında Eski Kıta’ya getirdi. Girondins de Bordeaux formasını sırtına geçirdiği ilk günden itibaren Avrupa futboluna adaptasyon problemi çekmeyen Mariano, sezonun ikinci yarısında 21 maçta forma giydi ve bu maçların tümünde 90 dakika sahada kaldı. Avrupa’daki ilk tam sezonu olan 2012/13’te önemli bir performans ortaya koydu ve kendisini Fransa futbolunda kabul ettirmeyi başardı. Mariano, Fransa Kupası’nı kazanan Bordeaux’da, çeyrek final, yarı final ve finalde asist yaparak kupaya giden yola imzasını attı. 
Devamlılığı ve oynadığı futbolla adeta bir istikrar abidesi olan Mariano, Avrupa’nın sayılı bekleri arasına girmeyi başardı. Ardından gelen iki sezonda toplamda 76 maçta 2 gol 6 asist yapan Mariano, 3,5 milyon avro karşılığında 3 yıllığına Sevilla’nın yolunu tuttu. Şimdilerde Roma kulübünde olan ve Cengiz Ünder transferini gerçekleştiren dönemin Futbol Direktörü Monchi ve geniş scout ekibiyle çok iyi transferlere imza atan Sevilla’nın kendisine 29 yaşında ciddi bir yatırım yapması Fransa’daki performansı hakkında en net göstergelerden bir tanesi...
Endülüs ekibindeki ilk sezonunda takımın sağ kanadında düzenli olarak oynayan Mariano, çok iyi geçirdiği sezonun sonunda yarı finalde Shakhtar Donetsk, finalde ise Liverpool karşısında 1 gol 1 asist ile oynayarak Sevilla’nın son 10 senede beşinci kez UEFA Avrupa Ligi kupasını kazanmasında pay sahibi oldu. Geçtiğimiz sezon başında Unai Emery’den boşalan teknik direktörlük koltuğuna Jorge Sampaoli’yi getirerek yeni bir oyun anlayışı benimseyen Sevilla’da sağ kanatta yine Mariano ismi vardı. İkinci sezonunda Sampaoli’nin pasa ve topa sahip olmaya dayalı oyun sisteminde 4’lü savunmanın ve 5’li orta sahanın sağında oynayan Mariano, bu görevlerde de çok başarılı olduğunu gösterdi ve sezonu 43 maçta 4 asistle tamamladı. 
Mariano, geçen sezonun başına kadar hücumu seven, dengeli ve teknik bir sağ bek olarak tanınırken, geçtiğimiz sezonla beraber, Sampaoli’nin sisteminde sağ açıkta da gayet başarılı olabileceğini gösterdi. Takım hücumunda sorumluluk almayı seven, kanattan pas dağıtan ve oyun kuran bir futbolcu. Bu anlamda Galatasaray hücumlarına çeşitlilik katacak ve önünde oynayacak oyuncu ile birlikte kanat hücumlarını çok tehlikeli hâle getirecek. Mariano, oyun disiplini yüksek, tempo problemi yaşamayan ve tecrübesi ile birlikte, basit oynamayı seven ve becerebilen bir bek. TrScouts olarak yaşı genç olmamasına ve önemli meblağlar ödenerek transfer edilmiş olmasına karşın, Mariano’nun Galatasaray’ın Eboue’den bu yana süregelen sağ bek problemini çözebilecek potansiyele fazlasıyla sahip olduğunu düşünüyoruz.
Not: TrScouts İspanya gözlemcisi Mert Esmeroğlu’na katkılarından dolayı teşekkür ederiz.