Kuşaktan kuşağa

Editör:
Kuşaktan kuşağa
YAŞAM Haberleri

Metrekarede 90 bin adet Türk düğümü, yüzde 100 tabii boya, yüzde 100 koyun yünü, göz kamaştıran motifiyle tamamen Uşak ürünü.

Ahmet Münir Eren

Uşak belediyesi tarafından restore edilen 170 yıllık “Dokur Evi” 20 adet halı tezgâhıyla geleneği geleceğe taşıyor. Orta Asya Bozkırlarında Türk yiğitleri attan ata zıplar, emsalsiz kılıç sallar ve attığı ok yedi düvele nam salarmış. Erler böyle olunca kızların eli armut taşlayacak değildir ya onlarda dokuduğu halılarla maharet sergiler, marifet belgelermiş.Mesela Bir kız görme merasimi düşünelim, erkek tarafı; “Yiğidimiz bir vuruşta boğa devirdi, kırk pehlivanı sırt üstü çevirdi.

Kuşaktan kuşağa

Denklik için kızınızın dişe dokunur bir hüneri var mı” diye sorunca

Hanım kızımız “Efendim gecemi gündüzüme kattım, bu halıya tam 100 bin ilmek attım. Azmime, becerime bu halı kifayet etmez ama Model bittiği için tezgâhı mecburen kapattım’’ demez, ortaya kibarca bir halı serermiş.
Ustası halıya baktı mı sahibesinin sabrını, sadakatini, zevkini, zarafetini anlar, görücüler tamam biz mesajı aldık dermiş.
Hayretler, hayranlıklar derken söz şerbetleri bardaklara dolar, gençler muradına erermiş.
Anadolu ve İran halıcılığı Selçuklular sayesinde öğrenir. Mesele balık tutmayı öğretmek, sonrasında kimisi oltayı geliştirir, kimisi yemi değiştirir. Kafası esenler çıkar, yeni yeni desenler doğar. Hem sonra düğümler bile farklılaşır. Kimisi İran düğümü deyip hıza bakar, kimisi Türk düğümü deyip kaliteye takar.

Kuşaktan kuşağa

RESSAMLARA İLHAM

Bakın Uşak Dokur Evi müdürü Süleyman Demirkaya halımızın serüvenini nasıl anlatıyor. “Yeryüzündeki en eski halının Pazırık kurganından çıkan ve bu isimle anılan bir halı olduğunu biliyoruz. Bu halı düğüm ve motifleri ile tamamen Türk halısıdır. Bugün uşak halısı da geleneklere sadık kalarak, (makineleşmeye karşı durarak) el emeği ve göz nuru ile dokunmaktadır.
Yavuz Sultan Selim Han’ın İran’dan İstanbul’a getirdiği nakkaşlar uşak halısına ilham kaynağı oldular. Madalyon ve yıldızlı motifler halımıza taşındılar. Osmanlı sınırlarında ticaret yapma imtiyazı alan ecnebiler Uşak halısını sınırlar ötesine taşıdılar. Halımız Kanuni Sultan Süleyman döneminde altın çağını yaşadı. Uşaklılar, Saraylar ve konaklar için halı dokudular. Hans Holbein ve Lorenzo Lotto gibi ünlü ressamların tablolarına bakın Uşak halısı göreceksiniz mutlaka. Duvar ve masa üzerine kaldırıldığına göre halımıza cevahir muamelesi yapıyor, baş tacı ediyorlar. Eğer bir Avrupalının evinde Uşak halısı varsa o sıradan biri değildir. Zemine uşak halısı sermek için iki şeyiniz olacak, ince bir zevk ve bol para. Halının efdali ne Acemdir, ne Afgan… Türk halısı daima safkan! Uşak halısı gerçek bir sanat eseridir. Tarihe imzasını atmıştır. Şimdi onun dünya pazarlarındaki eski bilinirliğini artırmaya çalışıyoruz. Bunun için bir kere elinizde sağlam bir ip olacak. Bunu üretmeye başladık. Doğallığa da çok önem veriyoruz çünkü biz saf yün kullanmakla tanınıyoruz.”

Kuşaktan kuşağa

HAKİKİ BOYA , ÇIKMAZ FOYA

Anadolu kadını halısını kök boya ile boyar. Kök boya nebati bir ürün olup bitkilerin dallarından, köklerinden, yapraklarından çıkarılır. Ecdat meyve kabuklarını da atmaz, yeri geldi mi kullanır.
Meselâ boyalık bitkisinden kırmızı, indigodan mavi ve lacivert alır.
Sütleğen, cehri, meyan kökü ve papatyadan sarı.
Palamut ve ceviz kabuğundan kahve ve tonları.
Haşhaş çiçeğinden eflatun, ebegümeci yapraklarından yeşil.
Nevruz otundan kırmızı, yarpuz sapından parlak siyah.
Hasılı kadın tuzluğundan, zerdeçala, soğandan, samana birçok bitkiden boya alınır. Bunlar, suya, güneşe ve yıpranmalara karşı sabitleyici maddelerle “mordan”lanırlar. Mordan için tercihimiz şap ve krem tartardır ama krom, saçıkıbrıs, göztaşı, kalay ve sodyum Sülfat da olur pekâlâ. Tabii dozunu ayarlamak kaydıyla, kararında kullanmalı ki zarar vermesin halıya.

Kuşaktan kuşağa


UŞAK HALISI PRESTİJDİR

"Biz göreve geldiğimizden bu yana Uşak halımızla ilgili iki hedef koyduk. Birincisi halımızı dünyada eski şaşalı günlerine ulaştırmak ve bu sayede istihdam sağlamak. Dokur evinin açılışı ile takriben altmışa yakın dokuyucu bayanımız ilmek atmaya, kirkit vurmaya başladı. Halı 15. Yüzyıldan 17. Yüzyıla kadar bir prestij vesilesiydi. Hele hele Uşak halısına sahip olmak bir kültür sermayesiydi. Amerika, İngiltere, Fransa müzelerinde bulunan 15. Yüzyıl uşak halılarına bakılınca geçmişteki itibarı anlaşılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Tanzanya ziyaretinde Cumhurbaşkanı John Pombe Joseph Magufuli’ye Uşak halısı hediye edirce yeniden gündeme geldik. Bunlar prestij açısından büyük önem taşıyor.
Uşak halımız tamamen el emeği, göz nuru ile yapılıyor. Yüzde yüz yün ve tamamen kök boya ile boyanıyor. Dile kolay metrekaresine 90 bin ilmek atılıyor. Her motifin ayrı bir hikâyesi, her desenin geçmişte izleri var.
Sayın Cumhurbaşkanımız yeni bir halı daha istedi. Halımız zaten değerliydi ama tabiri caizse üzerindeki külleri üfledi. Bunun bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. En iyi şekilde değerlendireceğiz" dedi.

MÜCEVHER GİBİ...

Belediye başkan yardımcısı Hakan Uludağ ise “Uşak halısı Paris Louvre, Floransa Bardini, New York Metropolitan, Philedelphia, Londra Victoria ve Albert, National Gallery of Art, Budapeşte, İstanbul Türk ve İslam Eserleri, Berlin İslami Sanatları, Metropolitan Ulusal, Kuveyt, Konya Mevlana ve İstanbul Vakıflar Halı Müzelerinde sergilenmektedir” dedi


Kuşaktan kuşağa

Metrekarede 90 bin adet Türk düğümü, %100 natürel boya, %100 koyun yünü, göz kamaştıran motifiyle tamamen uşak ürünü

Kuşaktan kuşağa

Halı işi sabır işi Hem sıradan şaşmamak hem modelden taşmamak ha bir de yanındaki arkadaşlarla arayı açmamak gerekiyor.

Kuşaktan kuşağa

Kirkit, bıçak, tarak ve makas zaruri gereçlerden, radyo olmazsa halı dokunmaz zaten

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...