Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

Düzenleyen:
Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

YAŞAM Haberleri

Bolu’da dağ desen var, göl desen var, serin ırmaklar, haşlak kaplıcalar... Kayak tesisleri, aşçı geleneği, ahşap konaklar, güler yüzlü insanlar... Bolu bereketli bir belde, sadece dağ çileği ile böğürtlen yeseniz kalırsınız hayatta. Yaylalar hayvan dolu; bal ve kaymak konuyor kahvaltıya...

İstanbul’da rutubet %98 olmuş, mintanınız yapışıyor vücudunuza.
Bolu’da “aman” diyorlar “üşürsün hırka al yanına!” 
Yok daha neler! 
Yaylalara çıkınca hak veriyorsunuz, biyerlerden kar kokusu geliyor burnunuza.
Hikâyeyi biliyorsunuz, Köroğlu, Bolu beyi ile didişip duruyor, “Benden selam olsun” deyip laf sokuyor her fırsatta. Saz onun elinde ya, medya gücünü kullanıp hâkim oluyor havaya.
Efendim zenginden alıp fakire… Lütfen ama! Onun adı haydutluk, Robin Hood’lar Britanya’da alkışlanır, Anadolu’da asla!
Peki Köroğlu halktan bir şey almıyor mu? Alıyor ama gönlünün rızasıyla. 
Ayvaz adlı bir kâhyası var, tahsilat işlerine o bakıyor. “Ağamın selamı var” dedi mi boş dönmüyor. 
O gün Ayvaz’ın keyfi yerinde değil, “Yaaa Müdür” diyor “Benim hiç hâlim yok, bugün de sen çıkıver piyasaya. Filancaya uğrasan yeter, her gittiğimde iki koyun veriyor bana.”
Köroğlu ne desin mecburen Kıratı eğerliyor, gidip varıyor adamın yanına. 
-Tanıyamadım beyim. Hayrola?
-Şey ben Köroğlu’yum, Ayvaz hasta da...
Amcam “Yürü len sahtekâr” deyip şamarı basıyor, “Koca Köroğlu düşer mi buralara?”
Hani “Namın yürüsün” derler ya. 
Yürümüş de... Türk dünyasının her yerinde ayrı Köroğlu, Issık gölden tutun, Azerbaycan’a.

Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

DAĞ ÇİLEĞİ PARFÜM GİBİ

Peki bizimki nerelerde dolandı acaba?
Bolu Off Road Derneği üyeleri bir güzellik yapıyor, bizi dört çeker pikaplarına atıyorlar. Olay mahalline intikal ediyoruz büyük bir merakla.
Yarlardan inip, tepelere sarıyoruz, dere tepe düz gidip bir kanyona varıyoruz sonunda. 
Ve tatlı bir şırıltı. Köroğlu Şelalesi diyorlar ona. Etraf nasıl çiçek, başınız dönüyor âdeta. Kelebekler sevindirik olmuş, uçuşuyorlar goncadan goncaya. 
Belki bin kare çekiyorum, yemişim obtüratör ömrünü, makine böyle zamanda lâzım insana.
-Peki Çamlıbel? 
-Bolu’da bütün beller çamlıdır abi, çamsızını arama!

Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

HEY HEY, YİNE DE HEYY!..

Ve yine biniyoruz demir atlara, vuruyoruz yamaçlara. İşte 1499 rakımlı Köroğlu zirvesi karşımızda. O kadar da büyük değilmiş diye başlıyoruz ama tırman tırman bitmiyor. Başlangıçta rüzgâr tatlı geliyor, es dedirtiyor “koç yiğidin bağrına”. Ama gölgeye düşünce bırrr, ciğerinize işliyor.
Sen misin mont yelek almayan, titre bakalım ayazda.
Ah be Köroğlu öpseydin ya paşababanın elini, ne işin vardı böyle dağ başlarında?
Yedek piller, objektifler kurşun gibi ağırlaşıyor, çanta omzumu koparıyor âdeta. Dönmek yok, çıkılacak! Yoksa ne deriz okuyucumuza?
Zor oluyor güç oluyor ama doruğa varıyoruz sonunda, nazlı hilali görünce içimiz ısınıyor.
Size de öyle olur mu bilmem? İnsan acizliğini hissediyor dağlarla başbaşa kalınca, düşünün böcek bile değilsin yanında. Ah şu kibrimizden arınabilsek var ya...
İnişi batı cihetinden yapıyoruz. Bakıyoruz bir koyun sürüsü. Bini aşkın mal, eski parayla trilyon eder hesaba vurulsa. Etrafında iri iri kangallar, boyunlarında çivili tasmalar. Çoban “Korkmayın gapmaz” deyince yanaşıyoruz. Uysal hayvanlarmış aslında.

Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

ZİRVEDEN ÇUKURA

Bolu Off Road kulübünün neşeli üyeleri bizi dumanlı doruklardan alıp, dipsiz çukurlara sokuyor. Kınıkçı Kanyonu öyle böyle değil, nasıl derin, yükseklik korkusu olanların dudakları uçukluyor yukarıdan bakınca… Boyu 30 km’den fazla, seherde giren yatsıda çıkıyor anca. 
Akşama doğru peri bacaları kızıllaşıyor, boyları büyüyor sanki, gölgeleri uzuyor. Rüzgâr ıslıklı, karanlık katre katre çöküyor mor dağlara.
Seben’e geç vakit girebiliyoruz, sofraya alıyorlar ayağımızın tozuyla. Kızılcık tarhanası ile başlıyoruz, tek kelime ile harika. Sonra keşli (kurutulmuş yoğurt) ve cevizli erişte geliyor. Bu kadar mı leziz olur, verecekler kepçeyi yumulacaksın kazana. 
Bolulular yemeyi yedirmeyi seven insanlar, demek ki aşçılıkları oradan geliyor. 

Çıkıp şu dağlara yaslanmalı

İKİNCİ SÖĞÜT: SEBEN 

Akşam ahşap evlerde yatıyoruz, mis gibi çam kokusu. Güya yorgunuz, üç saat sonra gözümüz açılıyor. 
Solaklar Kaya Evleri belki iki bin yıllık. Friglerin kiminle derdi vardı oydular bilmiyorum ama bizim tarihimizde önemli bir vazife üstleniyor.
Yıldırım Bayezid, Emîr Timur’a yenilince, oğlu Çelebi Mehmet buraya sığınıyor. Seben halkı, genç şehzadeyi bağrına basıyor. Mehmet Han zamanı gelince ortaya çıkıyor ve Osmanlı Devleti’ni sil baştan kuruyor.
Sabah Seben Belediye Başkanı Süleyman Özbağ kahvaltıya davet ediyor. Kendi yağları, peynirleri. Gözlemeler usta işi, yumurtalar mis kokuyor.

BOLU’YA DENİZ GELMİŞ

Seben göleti  2007 yılında yapılmış. Yapılmış derken on beş metre yüksekliğinde bir set çekmişler, kar, yağmur suyu ile dolmuş iki yıl zarfında. Abant’ın tam 7 katı, sulama sistemleri de tamamlanınca, civar Çukurova’ya dönecekmiş âdeta. Zaten Seben’in domatesi, biberi, patlıcanı, kabağı, üzümü, kirazı, armudu, ayvası kapışılıyor. Hele Çeltikdere pirinci, kapanın elinde kalıyor. Elma mı dediniz? Dünya çapında!
Göl, orman için de bir nevi sigorta, Allah göstermesin itfaiye helikopterleri haznelerini doldurabilir yangın vukuunda. 
Balık da salmışlar, sazanlar 10 kiloyu aşmışlar kepçeler kırılıyor. Su berrak ya, etleri çamur kokmuyor asla. 
Oltacılar, mangalcılar postu seren serene... Ah bir de şişeleri, poşetleri bırakmasalar ortalıkta... 

4X4'ÜN KEYFİ BAŞKA

Diyelim araziye meraklısınız, öyle iki yüz bin avroluk jipler almanız gerekmiyor. Bolulu dört çekerciler makul fiyatlı pikapları tercih ediyor, keyiflerine göre dizayn etiriyorlar. Büyük cantlar, tavan üstü farlar... Pahalı araçlar kaloriferli garajlarda yatadursun, bunlar acımadan sürülüyor dağa, taşa, çamura. Dal ezmiş, çalı çizmiş kimin umurunda?

 

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...