Abdüllatif Uyan

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir. Bir hâkim komşusu vardı. Ama bu zâtı sevmiyordu.

Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir. 1745'te Hindistan’ın Pencab şehrinde doğdu. 1824 de Delhi’de vefât etti. Kabri Şâhcihân Câmii yakınındaki dergâhındadır.

Evliyânın büyüklerinden Ârif-i Rîvegerî hazretleri, 1209 de Rîvgir’de vefât etti.

Evliyânın büyüklerinden Ebülleys-i Semerkandî hazretleri, bir gün sevdiklerine; “İbâdetlerini riyâ ile, gösteriş için yapanların hâli şu kimseye benzer ki, kesesini çakıl taşlarıyla doldurmuş. Herkes onun için ‘ne zengin adam’ der. Ama onlarla bir şey alacak olsa, kimse ona bir kuruşluk mal bile vermez” buyurdu.

Ebülleys-i Semerkandî hazretleri 983 senesinde vefât etti. Bir gün şunu anlattı: Hak teâlâ mahşerde bu dünyâya insan sûreti verip herkesin görebileceği bir yerde bulundurur. Şöyle ki;

Yâkub-i Çerhî hazretleri, zâhirî ilimleri bitirip ve “icâzet” alıp tam memleketine dönecekti ki, evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerini işitti birinden.

Büyük velî Ebül Feth-i Serahsî hazretleri; her velî gibi hocasını çok sever, her kavuştuğu şeyi “onun bereketinden” bilirdi.

Büyük İslâm âlimlerinden İmâm-ı Kastalânî hazretleri, Kâhire’de doğdu. 923 (m. 1517) senesi muharremin yedisinde, Kâhire’de vefât etti. Bu zât, bir hastalığa yakalanmıştı.

İmâm-ı Süyûtî hazretleri, yedi yaşına gelmeden Kur’ân-ı kerîmi ezberledi.

Semerkand'da medfun bulunan Muhammed bin Fadl Belhî hazretleri büyük velîlerdendir. Semerkand'da kadılık yaptı. 931'de orada vefât etti.

Bir genç, Şâh Şücâ-i Kirmânî hazretlerinin büyük bir velî olduğunu işitip, ziyâretine gitti bir gün.

Büyük velîlerden Şâh Şücâ-i Kirmânî hazretleri, Kirman pâdişâhının oğlu olup, 889'da vefât etti.

Âşık Efendi, Edirne'de yaşayan Allah dostlarındandır. Bir gün sevdiği gençlerden biri gelip; “Bir nasîhatinizi almaya geldim efendim” diye arz etti.

Âşık Efendi, Edirne'de yaşıyan Allah dostlarındandır. Hasan Sezâi dergâhında talebe yetiştirirken, 1567 senesinde vefât etti. Zâviyenin yakınına defnedildi.

Hadîs âlimlerinin en büyüğü olan İmâm-ı Buhârî hazretlerinin ilminin üstünlüğü ve dîninin bütünlüğü her yere yayılınca insanlar her taraftan yanına üşüştü.

Hadîs âlimlerinin en büyüğü olan İmâm-ı Buhârî hazretleri, 1400 senesinde Buhârâ’nın Cağanyân nâhiyesinde vefât etti.

Büyük velî Alaaddîn-i Attâr hazretleri bir gün talebesiyle sohbet ediyordu...

Evliyânın büyüklerinden Alaaddîn-i Attâr hazretleri anlatıyor: Hocam Behâeddîn-i Buhârî, beni talebeliğe kabul edince; onu o kadar sevdim ve öyle bağlandım ki, bir an bile ayrılmak istemiyordum yanından.

Alaaddîn-i Attâr hazretlerinin babası, çok “zengin” biriydi Buhâra'da. Öldüğünde çok mal ve para bırakmıştı.

Büyük velî Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, talebesi içinden en fazla Alâeddîn-i Attâr'ı seviyordu.