YOL YORGUNU

A -
A +
Oyun teorisi:
Adam Smith, "Herkes kendi kazancını en çoğa çıkarmağa çalışırsa, toplumsal refah da en yüksek seviyeye ulaşır" demişti ya.. John Nash, matematik olarak bunun böyle olmayacağını ispat ediyor. Ediyor derken, baktım, inceledim, anladım, hakikaten ediyor diyecek halim yok. Ama bu adamın hayat hikayesinin anlatıldığı film (A Beatiful Mind) den sonra ne demek istediğine biraz kafa yormuştum. İnsanların zihni, taraflardan biri kazanırsa diğeri mutlaka kaybetmiştir paradigmasına kilitlendiği için uzlaşamıyorlar. Bu adamın teorisine göre gerçek hayatta iki tarafın da kazanacağı veya iki tarafın da kaybedeceği durumlar olabilir. Yine Nash'ın "oyun teorisi"ne göre, kişilerin etkileşim ortamında kendileri için en yararlı davranışı seçmeye çalışırken en zararlıyı seçme ihtimalleri de yüksektir.
* * *
GÜN 28 SAAT OLSA
Amerikalılara sormuşlar: Gün 28 saat olsaydı, ek 4 saati nasıl değerlendirirdiniz?
Cevaplar şöyle olmuş: Okurdum: Yüzde 33
Evdeki bozuk aletleri tamir ederdim: Yüzde 21
Yemek yapardım: Yüzde 8
Jimnastik yapardım: Yüzde 21.. şeklinde gidiyor cevaplar.
Bizde de benzeri anketler yapılıyor. Ama ben yoldan geçen insana sorulması taraftarı değilim. Yoldan geçene de sorulsun ama cevaplar bize yol göstermez. Ben ayrı ayrı sorulmasından yanayım: Mesela kamu hastanelerindeki doktorlara.. Özel hastanelerdeki doktorlara. Aradaki farkı ve hasretlerini görelim. Devlet okulundaki öğretmenlere.. Özel okullardaki öğretmenlere.. Subaylara.. Generallere.. Polislere.. İnşaat işçilerine.. Çiftçilere.. Emeklilere.. Bürokratlara.. Belediye başkanlarına.. Siyasilere..
-Efendim gün 28 saat olsaydı, fazladan 4 saatiniz daha olsaydı nasıl değerlendirirdiniz?
 ....
Şimdi böyle bir soru ne bileyim bundan 40-50 sene önce sorulsa.. Cevap yuvarlamak kolay... Vekil hazretleri, ya da başvekil hazretleri.. Değil 24, 34 saat olsa hepsini bu aziz vatan için sarfederdi, demekle iş biterdi.
* * *
TAVİZ
Uluslararası ilişkilerde taviz vermekle vermemek arasındaki fark ne? Mesela biz hiç taviz vermeyen bir ülkeyiz. Belki de tekiz. Taviz verene bir örnek var mı? Tamam, tam anlaşılmadı.. Asla taviz vermeyiz diye diye geldiğimiz konular ne? Bu konularda hep taviz verseydik ne olurdu? Taviz deyince atasözlerindeki gibi, "hazıra dağ dayanmaz" biz de hep taviz vere vere gelseydik elimizde avucumuzda bir şey kalmazdı gibi mi anlamalıyız? Şükürler olsun her şeye ve herkese rağmen mesela Kıbrıs'ta hiç taviz vermedik. Vermeyince ne olduğunu biliyoruz. Ama bu asil milleti tersinden de bilgilendirmek lazım. Verseydik ne olurdu. Asla taviz verilemez, diyenler çıkıp, verilirse başlığı altında başımıza gelecekleri tek tek anlatmalı ki, biz de ne kadar iyi bir iş yaptığımızı, kararlılığımız sayesinde nelere kavuştuğumuzu bilelim. Bu hafife alınacak bir konu değil. Amerika'ya rağmen, İngiltere'ye rağmen, ya da eski deyimle yedi düvele rağmen kimse bizden taviz koparamıyorsa bizi de dünyada dengeleri belirleyenler hanesine yazabilirsiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.