İSTİLA…

A -
A +
Yıllar önce Zeytinburnu sahilde kuleler yükseldiği zaman İstanbul'un silüetini bozuyor/bozdu diyerek müteahhitlere küsmüştük. Belediyeye, imar planını yapanlara, ruhsatlandıranlara değil firmalara küsmüştük. Hatta bir ara binaların filan kattan yukarısının yıkılacağı söylendi ama arkası gelmedi.
Biz o üç kuleye kime küselim, küstüğümüzü nasıl belli edelim derken Ataköy sahillerine el attılar. Denize sıfır yüksek binalar.. Orada da aynı şey oldu. Zamanın Şehircilik Bakanı bakıyoruz, düşünüyoruz, halkın hassasiyeti vs dedi ama o arazi çok yüksek bedelle satılınca ister istemez alanın o parayı çıkarabileceği izni vermek icab etti. Verdiler de.. Ne oluyor, ne yapıyoruz derken Bakırköy Sümerbank arazisinde binalar yükselmeye başladı. 
Başbakanımız yüksek bina yapılınca üzülüyor. Ben de üzülüyorum. İkimizin de bir müracaat mercii bulup derdimizi anlatmamız lazım.
Şöyle bir sorudan sonra bir iki şey söylenebilir:
O arazi benim olsa, sizin olsa, sizin dayıoğlunun olsa, "Efendim biz yüksek binaya karşıyız, burada 15 kat bile yapabiliriz ama şu güzelim İstanbulumuz bozulmasın.. 4 kat yapacağız.." der miyiz? Ben demem.. Sizden  diyen çıkar mı? O zaman demek ki kabahat yapanlarda, arazisini en iyi şekilde değerlendirmek isteyenlerde değil. Başka bir sıkıntı var. Bu rant hırsıyla da açıklanamaz. Rant her ülkede var. Ama oralarda insanlar şehirlerini istila etmiyor. Bu akıl almaz istila iştiyakının altında yatan başka sebebler olmalı.
Ben birini biliyorum. Müstemlekelerde insanlar kendi şehirlerini yağmalar. Bu ülke müstemleke mi? Değilse başka sebeb bulmak lazım. Neden bu şehirden intikam alırcasına nefes alacak tek boşluk bırakmadan yağmalamak için fırsat kolluyoruz. On yılardır hep kollamışız.
...
Bizim mahallede, ana cadde üstünde 15 sene önce yapılan binalar var. Bitişik nizam değil.. Geçen gün birisi o binalardan birini gösterip, "Sahibi filanca, yıkıp yeniden yapacak" dedi.
Sordum:
-Derdi neymiş?
-Yeni plana göre yandaki boşluğa da bina yapabiliyormuş. O boşluktan kazanacağı ile binayı yenileyebilecekmiş. İlave ettiği kat da kârı olur.
Plan değişmiş adam ne yapsın. Niye boşluğu dolduruyorsun diye bizim de ona küsecek hâlimiz yok.
Boşta gezen Türkler gibi oturup kabaca hesap ettim, TEM bağlantı yolumuzda inşaatı devam eden binalar bitse ve dolsa sabah evinden çıkanların o yoldan TEM'e veya tek alternatifi olan diğer yola erişmeleri iki saat sürer. İki saatte yola çıkarlar. Yolu onlar için boşaltıp buyurun geçin diyen olmayacaksa sağa sola gitmeden hep o mahallede yaşamaları lazım.
Bu saatten sonra bu işin düzenlemesi nasıl olur? Kentsel dönüşüm dediğimiz şey ne ki.. "İhtiyaçtı, hatta zaruretti"nin ötesinde ne anlama geliyor? Düzenleme yapılan her yerde nüfusun ikiye katlanması demek. Müteahhit, 1000 tane evi yıkıp yeniden yapacaksa bir o kadar daha ilave etmesi lazım ki, satıp o binaları yapabilsin. Hadi orada zaruret var.. Sahilleri yağmalatırken, gökdelenler diktirirken gerekçemiz, hesabımız neydi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.