UZMANLAR İŞSİZ KALIRSA…

A -
A +
Şubat krizinde işsiz kalan iki genç Türk, kapağı AB ülkelerinden birine atarlar.
Bir iki hafta boyunca geceleri barlarda eğlenip gündüzleri de sağda solda iş aradıktan sonra parasız kalırlar.
Biraz aç, biraz yorgun ve ümitleri iyice kırılmış bir durumda büyük bir çiftliğin önünden geçerken rastladıkları "gündelik işçi aranıyor" ilanını görünce gözleri parıldar. Hemen içeri girip çiftlik sahibini bulurlar. 
Çiftlik sahibi gençleri tepeden tırnağa süzdükten sonra ellerine iki kürek verir ve onları büyükçe bir ahırın önüne götürür.
Günde üç öğün yemek, yatacak yer ve saati 5 avro karşılığında ahırdaki bütün gübrelerin 50 metre ilerideki rezervuara taşınması konusunda anlaşırlar.
Genç Türkler büyük bir heves ve gayretle bir haftada bitirilecek işi iki günde tamamlar ve ahırı pırıl pırıl yaparlar.
Bu gayretli ve çalışkan tutum çiftlik sahibinin hoşuna gider. Gençlere, çiftlikte sürekli olarak çalışıp çalışamayacaklarını sorar, "evet" cevabı alır almaz onları bu sefer de çiftliğin yumurta üretim tesisine götürür. 
İş çok basit olmasına rağmen yine de tarif eder:
"Düğmeye basın, yürüyen bant çalışmaya başlar, önünüzde iki tane kutu var, iri yumurtaları sağ tarafa küçük yumurtaları sol tarafa dolduracaksınız kutular dolunca bantlayıp ait olduğu koliye kaldıracaksınız." 
Bizimkiler düğmeye basar, bant çalışır ve yumurtalar bandın üzerinde akmaya başlar. İlk yumurtayı ellerine alırlar ve büyük bir şaşkınlıkla birbirlerine bu "iyi mi kötü mü" diye sorup hangi kutuya koyacaklarına bir türlü karar veremezler.
Bu arada yüzlerce yumurta önlerinde akıp gitmekte ve bandın sonundaki çöp tenekesine düşerek telef olmaktadır.
Yarım saat sonra çiftlik sahibi tesadüfen yanlarına gelir. Gördüğü manzara karşısında infiale kapılır hemen düğmeye basar, bandı durdurur.
Bizimkiler hâlâ ellerindeki ilk yumurtanın iyi mi kötü mü olduğunu tartışmaktadırlar. 
Çiftçi kıpkırmızı olmuş bir suratla sorar:
"Siz daha önce Türkiye'de ne iş yapıyordunuz?"
Gençler gözlerini yumurtadan ayırmadan cevap verirler: 
"Gazeteciydik"...
Çiftçi, "belli oluyor" der aynı kızgınlıkla... "Pislik atmayı çok iyi beceriyorsunuz ama bir yumurtanın iyi mi yoksa kötü mü olduğuna yarım saattir karar veremiyorsunuz..."
Bu 2001 krizinin hikâyesiydi.
Bakalım hikâyenin yeni versiyonunda kahramanlar kapağı nereye atacak?
 
 
           BU YÜZDE HESABININ HANGİSİ DOĞRU
 
Küsurata takılmadan litresi 5 liraya satılan benzinin 3 lirası vergi ise vergi oranı yüzde kaç olur?
Yüzde 60 mı, yüzde 190 mı?
Doğru ifade hangisi? Adam hesaplarken hııım, diyor 5 liranın 3 lirası vergi olduğuna göre yüzde 60.. Bu hesapla küçük otomobillerde yüzde 47 olan ÖTV oranı yüzde 32 oluyor.
Peki istasyonların kârı ne kadar. 45 kuruş. Litre satış fiyatı 5 lira ise yüzde 9 mu oluyor yoksa rafineri çıkış fiyatı 160 kuruş olduğuna göre yüzde 29 mu oluyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.