FETÖ’cü ve KHK’lıların hepsi masummuş algısı oluşturulmak isteniyor

A -
A +
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinde tam dört yıl geçti. Darbe davaları hâlâ devam ediyor. Belli ki İstinaf sonrası Yargıtay aşamasıyla biraz daha sürecek bu iş. 
Gelinen son dört yılda FETÖ’nün beli ciddi anlamda kırıldı. Hâlâ kripto unsurları ve asli unsurları da vardır ama bunun devletimize zarar verecek bir tarafı yok. Elbette her zaman temkinli ve dikkatli olmalıyız. 
HSK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, 10 Temmuz’da kritik bir açıklama yaptı. Üzerinde yeterince durulmadı ama önemliydi: 
“Haklarında yapılan inceleme ve soruşturma neticesi FETÖ terör örgütü ile iktisat irtibat ve münasebetleri konusunda kanaat verici deliller bulunan (etkin pişmanlık sonucu verilen ifadeler, ByLock içerikleri, mahrem imamlara ait operasyonel hatlarla iletişim, ankesörlü örgütsel ardışık arama) 26 hâkim-savcı, HSK genel kurulununda yapılan değerlendirmeler gözönüne alınarak, savunmalarının alınması kararı ile birlikte HSK 2. Dairesi tarafından 2802 sayılı yasanın 77. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılmıştır."
Mehmet Yılmaz’ın bu açıklaması gözden kaçmasın. Etkin pişmanlık, ByLock içerikleri, mahrem imamlara ait operasyonel hatlarla iletişim sonucu 26 savcı hâkim görevden alındı. Bu daha yeni oldu. Bazen ortamı karıştırmak için bir savcı bir polis yeter. Bunun idrakinde olmak gerekir... 
Son günlerde tuhaf bir anlayış kasıtlı olarak yer ettirilmeye çalışılıyor. Sanki bütün FETÖ’cü ya da KHK’lılar haklıymış gibi haberler yapılıyor!.. Bu doğru değil. 15 Temmuz’un ana kurgucusu FETÖ’cüler. Ama o darbenin içinde sayıca az olsa bile kariyeristler, çıkarcılar ve kendine Kemalist diyenler de vardı. Başkan Erdoğan’ın çağrısı üzerine halkın sokaklara dökülmesiyle darbe başarısız oldu. Türk polisinin büyük katkısını da unutmamak lazım. 
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, geçenlerde FETÖ bilançosunu açıkladı. 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar 99 bin 066 operasyon yapıldı. 282 bin 790 gözaltı ve 94 bin 975 tutuklama gerçekleştirildi. Hâlen bu suç kapsamında tutuklu olan kişi sayısı 25 bin 912, süreç içinde toplam işlem yapılan şahıs sayısı ise 597 bin 783 kişidir. 15 Temmuz’dan sonra aşağı yukarı 62 bin FETÖ’cü hemen tutuklanmıştı. 5 yıl ve altında ceza alanlara Yargıtay hakkı getirildiği için bekleyenler de var. Yani dosyalar onaylanırsa yeniden içeri gireceklerin sayısı da 4 bin civarında... 
Bu süreçte haksızlığa uğrayanlar vardır mutlaka. Tek bir kişi bile haksızlığa uğrasa bu yanlıştır. Kimse haksızlığa uğramasın. Varsa uğrayan bu giderilsin. Nitekim Yargıtay 16. Ceza Dairesi bu yönde adımlar atıyor. Tokat Sıkıyönetim Komutanı olarak gösterilen Tuğgeneral Adnan Arslan, Tokat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2017 Ekim’de FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Samsun’daki Bölge Adliye Mahkemesi, 2018’de bu kararı bozdu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi Tuğgeneral Arslan’ın suçsuz olduğu yönünde karar verdi. Böyle başka örnekler de var. 
Ama herkes haksızlığa uğramadı. Çoğunluk suçlu. KHK’dan atılanların da çoğu haklı. KHK’lı olup aklananlar da var. Anayasa Mahkemesi ihraç kararı gerekçesinde, “Bir delile ulaşmaya gerek yoktur. Kanaat yeterlidir” dedi. AYM’nin dediği makul şüphe ihraç için tek başına yeterlidir. 
O bakımdan haksızlıkları dile getirelim ama herkes haksızmış ya da 15 Temmuz kurguymuş yönünde yorumlar da, FETÖ’nün aklanmasına yardımcı olan argüman işlevi görüyorlar. Bu hain örgütün yaptıklarını, kötülüklerini asla unutmayalım!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.