İyi Parti’de tuhaflıklar ve Özdağ’a sorular

İyi Parti Hareketi’nde şu an göz gözü görmüyor. Herkes birbirini suçluyor. Parti içinde tam bir kaos ve keşmekeş var. Fakat birazdan ifade edeceğim gibi kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı bir karmaşık ilişkiler ağı var İP camiasında...

Hafta başında biliyorsunuz Ümit Özdağ kendi partisiyle ilgili inanılmaz açıklamalar yaptı ve İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’yu alenen FETÖ’cü olmakla suçladı. Bakın burada dikkat, “Bir dönem FETÖ’yü destekledi ya da FETÖ’ye yakındı” gibi Türk siyasi hayatında neredeyse herkesi kapsayacak bir tenkit değil. Doğrudan savcıları ilgilendiren “FETÖ’cü” suçlaması. Buğra Kavuncu’nun Enver Altaylı gibi dehşetli seviyede tehlikeli ve Türkiye’ye ihanet etmiş bir istihbaratçının yeğeni olduğu doğrudur. Altaylı, ruhunu CIA’ya satmış bir adamdır. Elbette dayısından ötürü kimse sorumlu tutulamaz.

Fakat Buğra Bey’in dünkü İsmail Küçükkaya yayınına kadar, “Evet dayımdır ama ben dayımın yaptığı vatana ihaneti şiddetle kınıyorum ve onu reddediyorum” dediğine hiç şahit olmadık. Öte yandan Enver Altaylı ile son zamana kadar Ümit Özdağ’ın da yakınlığı çok açıktır. Tam bir CIA övgüsü olan Enver Altaylı’nın “Ruzi Nazar” kitabına Türkiye’de övgü yağdıran iki kişi vardır. Biri Ümit Özdağ ikincisi Taha Akyol’dur. Enver Altaylı ve Özdağ’ın dayısı birlikte teğmenken Talat Aydemir’in 1963 darbe teşebbüsünü desteklemiş ve bu yüzden önce hapse girmiş, sonra ordudan atılmış iki çok yakın arkadaş subaydır. Özdağ zaten bu gerçeği inkâr etmiyor.

1963 Talat Aydemir olaylarında Ümit Bey’in babası Muzaffer Özdağ da hapse girmiştir ve o da Enver Altaylı ile yakın dosttur. Altaylı’ya karşı son dönemde Özdağ’ın tavrı, eğer anlattıkları doğruysa millî menfaatlerimiz bakımından takdire şayandır.

Diğer yandan İYİ Parti resmî programına “NATO’ya bağlıyız” lafını Özdağ’ın bizzat yazması ise sorgulanması gereken bir olaydır.  Ümit Özdağ, FETÖ ile tüm hayatı boyunca mücadele ettiğini söyleyince de aklıma ister istemez FETÖ’nün Kanaltürk TV’sinde 2009-11 seneleri arasında yorumculuk yaptığı “Ters Cephe” programı geldi. O dönem bu program çok popülerdi ve Ümit Özdağ da telifli olarak FETÖ’nün Kanaltürk’ünde bir programcıydı. Bildiğim kadarıyla da o dönem Akın İpek ile arası çok iyiydi. O programın diğer sabit yorumcuları Rasim Ozan ve Ümit Zileli idi. Ayrıca Fikri Akyüz, Mustafa Akyol, Enver Aysever, Salih Tuna da o dönemin bu popüler programında yorumculuk yaptılar...

Sayın Özdağ mademki FETÖ’ye hep düşmandınız neden FETÖ’cü Akın İpek’in kanalında maaşlı olmayı kabul ettiniz? İstihbaratçı olmasa bile istihbaratçı olmaya ve karmaşık ilişkiler kurmaya Ümit Özdağ’ın çok meraklı olduğuna son örnek de benim katıldığım bir programda ortaya çıktı. Habertürk TV’de canlı yayındayken bana başka bir kanaldan Hulki Cevizoğlu’nun söyledikleri iletildi. Cevizoğlu benim adını ilk kez duyduğum bir liberal solcunun Meral Akşener’in danışmanı olduğunu ve İYİ Parti genel merkezinden çıkmadığını söylüyordu...

Adı Burak Bilgehan Özpek olan bu kişi 2013-16 arası FETÖ’nün Taraf gazetesinde yazarlık yapmış bir akademisyen. Ayrıca HDP’ye de büyük sempatisi olan bir liberal solcu. Biraz araştırdım ve hakikaten Türk devletinin PKK terör örgütüyle mücadelesinin hep aleyhinde ve hep PKK’nın siyasi kolu olan HDP tandanslı tavır almış bir isim olduğunu anladım. Bu durumu yadırgadığımı canlı yayında söyledim...

Burak Özpek ismini programdaki diğer katılımcılar da benim gibi ilk kez duymuştu. No name biriydi ve Akşener’e çok yakın olan Müsavat Dervişoğlu ise böyle bir kişinin Meral Hanım’ın danışmanı olmadığını ifade etti. Fakat bu tür “tuhaf” tiplerin özellikle genel merkeze sokulduğundan bahsetti. Sonrasında şoke edici bir yeni bilgiyi bizzat HDP eğilimli eski Taraf yazarı Özpek kendi yazdı. 2019 Haziran ayında kendisini Meral Akşener ile bizzat tanıştıran kişinin Ümit Özdağ olduğunu itiraf etti. Hem ben hem stüdyodaki herkes şoke oldu. Koyu Türk milliyetçisi olduğunu söyleyen Ümit Özdağ 2013-16 arası FETÖ’nün Taraf gazetesinde yazmış olan, Kobani olayları sonrası yargıçlarımızın yaptığı haklı soruşturma ve tutuklamalara karşı çıkmış HDP eğilimli bir liberal solcuyu Meral Akşener ile tanıştırıyordu... Bu nasıl karmaşık ilişkiler ağıdır? Bu nasıl siyasettir?..

Burada Başkan Erdoğan’a yönelik düşmanlık ortak paydasının kimleri nasıl ilişkilere sokacağının net bir örneği var aslında. Ümit Özdağ’ın kesinlikle bu tuhaf ilişkiyi izah etmesi şarttır. Bu nasıl Türk milliyetçiliği Sayın Özdağ? Bu olay üzerine Müsavat Dervişoğlu da yayında Özdağ’a tepki gösterip bana destek verdi ve aynen şöyle dedi: “Bunun gibi çok sayıda tuhaf kişiyi Ümit Özdağ Sayın Genel Başkanımıza getirdi Sayın Küçük. Daha kimleri kimleri getirdi!!..” Müsavat Bey gibi saygın bir isim hakikaten kimler geldiyse tek tek açıklayacaktır diye düşünüyorum.

Milliyetçi bir parti olduğunu söyleyen İYİ Parti ile PKK’nın siyasi kolu olan HDP’li akademisyenleri ve 2013-16 arası FETÖ ile iltisaklı kimler bu partinin genel merkezine tıpkı Burak Özpek gibi getirildiyse de bana göre açıklanmalıdır. Siyasi etik bunu gerektirir...